HDP Sözcüsü Saruhan Oluç, partisinin eş genel başkanı Pervin Buldan hakkında verilen ‘zorla getirme’ kararına tepki göstererek, “Bizim el pençe divan duran siyasetçi olmayacağımızı AKP biliyor. Yargı da bilsin ki hiçbir koşulda el pençe divan durmamak konusunda kararlıyız” dedi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Saruhan Oluç, gündemdeki konulara ilişkin Meclis’te basın toplantısı düzenledi.
‘AKP 12 Eylül dönemini katbekat aştı’
Oluç, 5 Ekim Dünya Öğretmenler Günü vesilesiyle eğitimde yaşanan sorunlara değindi. Türkiye’de eğitim sisteminin bir yapboz tahtasına döndüğünü ifade eden Oluç, “Öğretmenler de bu dönemde ciddi sorunlarla karşılaşmıştır. Bunların aşılması için mücadele etmek önümüzdeki en önemli görevlerden biridir. 2002’de Recep Tayyip Erdoğan ‘Boşta öğretmen adayı olmayacak’ diyordu. 2002’de 70 bin ataması yapılmayan öğretmen vardı, bugün bu sayı 400 bine ulaşmış durumda. AKP iktidarının öğretmenlerin sorunlarını nasıl çözdüğünü görüyoruz. Öğretmen atamaları siyasal kadrolaşma şeklinde sürmektedir. Son 2 yılda KHK ile ihraç edilen eğitim emekçisi sayısı 41 bin 725. Bakın 12 Eylül’de hakkında işlem yapılan öğretmen sayısı 3 bin 724 idi, son iki yılda 60 bin öğretmen hakkında işlem yapıldı. AKP 12 Eylül dönemini katbekat aştı. Bu koşullarda Öğretmenler Günü’nü kutluyoruz” ifadelerini kullandı.
‘Açıkça suç işliyorlar’
HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan hakkında dün verilen “zorla getirme” kararına tepki gösteren Oluç, şunları söyledi: “Yasadışıdır, Anayasa’ya aykırıdır. Çünkü Pervin Buldan’ın dokunulmazlığı vardır, 24 Haziran’da seçilerek tekrar dokunulmazlık kazanmıştır. Bu Anayasa’ya da Türkiye’nin imzaladığı uluslararası sözleşmelere de aykırıdır. Bizim el pençe divan duran siyasetçi olmayacağımızı AKP biliyor. Bunu iktidar biliyor ama yargı da bilmeli. Yargı da bilsin ki hiçbir koşulda el pençe divan durmamak konusunda kararlıyız. Yasama iradesi ile çelişen, yasama iradesinin üzerinde yer aldığını zanneden bu mahkeme heyetlerine bir kez daha sesleniyoruz: Anayasa 83’e uygun davranın. Dün Selahattin Demirtaş’ın duruşması vardı. 135 kere duruşmalara katıldı bugüne kadar Demirtaş. Edirne’de rehin tutulan Demirtaş’ın tutukluluğunun devamına karar verdi mahkeme. Bu mahkeme defalarca talep edilmesine rağmen Sayın Demirtaş’ın Meclis’te, Meclis kürsüsünde, grup konuşmalarında, yani kürsü dokunulmazlığı olan alanlarda yaptığı konuşmaların çözümlerinin mahkemeye sunulmasını istemesine rağmen bu yapılmıyor. Yani mahkeme heyeti, ‘Takmıyorum 83. maddeyi, takmıyorum Anayasa’yı’ diyor. Açıkça suç işliyorlar.”
‘İşçilerin alınteri sermayeye peşkeş çekilmiş’
İşsizlik Fonu’ndan 11 milyar TL’nin kamu bankalarına aktarıldığını ve bunun Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından kabul edilen bir durum olduğunu anımsatan Oluç, “İşsizlerin hakkı olan paralar kamu bankalarına aktarılmış. Neden kamu bankalarında sıkıntı var? İşçilerin hakkı olan para sermayeye peşkeş çekilmiş. İşçilerin alınteri yandaş sermayeye peşkeş çekilmiş. Bu hem yasal suç hem de vicdani suç. Bugün genç işsiz oranları yüzde 25 üzerinde. Geçtiğimiz yıl işsizlik fonunun sadece yüzde 20’si işçiler için kullanılmış. Milyonlarca işsiz var siz onların haklarını bir yerlere peşkeş çekiyorsunuz. O kadar açığınız varsa, bakın Sayıştay raporu diyor ki ‘Saray’ın günlük giderleri 1. 8 milyon.’ Eğer kamu bankalarında açık varsa o günde 1.8 milyon harcama yapılan Saray’ı kapatın o kaynağı kamu bankalarına aktarın” şeklinde konuştu.
HABER MERKEZİ