Kobanê davasında verilen mütalaaya ilişkin açıklama yapan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Özdoğan, ‘Halkımız, halklarımız bu seçimde demokrasinin geleceğini şekillendirecek, ülkenin tüm kurumlarını emir erleri haline getirenlere cevabı sandıklarda verecektir’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu, 6-8 Ekim’de gerçekleşen protestolar gerekçe gösterilerek HDP eski Eş Genel Başkanları, milletvekilleri ve MYK üyelerinin yargılandığı ve savunmalar bitmeden savcının esas hakkındaki mütalaasını sunduğu Kobanê Davası’na ilişkin açıklama yaptı.
Siyasi bir karar
HDP genel merkezinde yapılan basın toplantısında konuşan HDP Hukuk ve İnsan Hakları Komisyonu Eşsözcüsü Nuray Özdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) HDP eski Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ karlarını ve HDP’lilere yönelik yargılamanın siyasi olduğuna dair kararı hatırlattı.
Hukuk ayaklar altına alındı
Hükümetin AİHM kararına karşı itirazının yine AİHM büyük daire tarafından reddedildiğine dikkat çeken Özdoğan “Yakın zamanda partimize yönelik siyasi linçin devamı niteliğindeki kapatma davasının görüldüğü Anayasa Mahkemesi üyelerinin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından aranarak baskı altına alınmaya çalışıldığı ortaya çıkmış, 5 Nisan’da da Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘Bay bay Kemal’in HDP’den alacağı destek sonrası yapacağı iş bu ülkeyi terör örgütünün ajandaları içine sokmaktır. Demirtaş hüküm giymesi gerekenden henüz hükmünü almadı. 4 yıl 8 ay gibi bir süreci yaşıyor. Asıl hüküm giydiğinde o zaman bunları konuşamayacaklar’ sözlerini sarf etmiştir. Deprem felaketi günü dahi duruşma yapmaya çalışan mahkeme heyeti kendince kaybettiği zamanı telafi etmek ve siyasetin takvimine yetişebilmek adına bu periyottaki duruşmada en faşizan dönemlerde dahi görülemeyecek şekilde hukuku şeklen de ruhen de ayaklar altında alan bir pratik sergilemiştir” diye konuştu.
İnsan hakları çiğnendi
Mahkemenin kurduğu ara kararlar, savcının ise sunduğu mütalaa ile 2023 seçimlerine taraf olduğunu söyleyen Özdoğan, “Yargılama süresince defalarca ceza usul ve kanun hükümlerini çiğneyen mahkeme gelinen aşamada yargısal makam niteliğini tümden kaybetmiştir. Türkiye’nin demokrasi tarihi ve hukuk düzeni adına üzücüdür. Mahkeme heyeti bu periyotta yargısal tüm süreçleri askıya almıştır. Tek motivasyonu cezaya giden süreci kısaltmak olmuştur. Hukuk, temel haklar insana dairdir. İnsan içindir. Bunlar çiğnendiğinde düşülecek nokta utanç verici olur” dedi.
Mütalaa iktidarın tercümesi oldu
Özdoğan, sorgusu tamamlanmayan tutuklu siyasetçilerin sorgu verme, iddianameye karşı beyanda bulunma haklarının ortadan kaldırıldığını belirterek, siyasetçilerin ve kendilerinin salonu terk etmek zorunda kaldıklarını belirtti. Savcılık mütalaasının baskıcı iktidarın ruh ve düşünce dünyasının tercümesi olduğunu belirten Özdoğan, “Seçim sürecinin en büyük manipülasyon aracı olması beklenen mütalaa savunmanlara ve yargılananlara iletilmeden önce basına özel özetinin ve bilgi notunun hazırlandığını da kamuoyu ile paylaşmak isteriz. Savcılık makamı kamu adına, bu ülkenin halkları adına değil mevcut iktidar adına hareket ettiğini her işlem ve eylemi ile açık etmekten çekinmemiştir” dedi.
Cevap sandıkta verilecek
Mahkemeler üzerinde baskı kuran iktidar ve ortağının söz konusu tablonun asıl yaratıcısı olduğunu belirten Özdoğan, “AKP-MHP iktidarı geleceğini partimize vekillerimize üyelerimize yönelik yürüttüğü kumpas davalarına bağlamıştır. Goebbelsvari propaganda yöntemlerine karnımız toktur. Haklarımız yurttaşlarımız yalanlara kimleri aracı ederlerse etsinler altındaki gerçek imzayı görmektedir. Seçimle sandıkla bu imzayı sonsuza kadar sileceklerdir. Halkımız, halklarımız bu seçimde demokrasinin geleceğini şekillendirecek, ülkenin tüm kurumlarını emir erleri haline getirenlere cevabı sandıklarda verecektir” ifadelerine yer verdi.
ANKARA