HDP binası önünde havaya ateş açan Mehmet Salih Kıstak adlı saldırganın iki gün boyunca parti binasına geldiği öğrenildi. Kayseri’den geldiğini ve AKP’li olduğunu belirten saldırganın, ısrarla il eşbaşkanıyla görüşmek istediği ortaya çıktı
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) İstanbul Beyoğlu’ndaki il binasına dün silahlı saldırı düzenlenmişti. Saat 15.00 sularında bina önüne giden ve isminin Mehmet Salih Kıstak olduğu öğrenilen kişi önce havaya 7 el ateş etmiş, ardından HDP ile aynı sokakta bulunan İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne gitmişti. HDP’nin şikayetçi olduğu saldırgan İl Emniyet Müdürlüğü’nde gözaltında tutuluyor.
Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ferhat Çelik’in haberine göre HDP çalışanları, saldırganın iki gün öncesinde içinde Kur’an ve Türk bayrağı olan bir kutuyla parti binasına gelip, ısrarla il eşbaşkanıyla görüşmek istediğini anlattı.
Saldırganın Pazartesi günü il binasına geldiğini söyleyen HDP’li Sultan Abul, şu detayları anlattı: “Buraya geldi ve il başkanlarını görmek istediğini söyledi. Ben de toplantıda olduklarını söyledim. Bana toplantının ne zaman biteceğini söyledi. Ben de belli olmadığını söyledim. Salona buyur ettim. Geldi oturdu, çay verdim, çayını içti. Bana çayın güzel olduğunu ama kahve de istediğini söyledi. Ben de kahve yaptım verdim. Onu da içti. Israrla başkanı görmek istediğini söyledi. Elinde bir kutu vardı ve içinde bayrak ve Kur’an olduğunu, onu başkanlara getirdiğini söyledi. Yaklaşık iki saat oturdu. İlk başta onunla Kürtçe konuştum. Ama bana Kürtçe bilmediğini Türk olduğunu ve AKP’li olduğunu söyledi. Ben de ‘İster AKP’li ister CHP’li ister HDP’li bizim için fark etmez’ dedim. Ardından yukarı çıkarak arkadaşlara böyle birinin geldiğini söyledim. Onlar da geldiler onu yukarı çıkardılar. Sonra da geldi silah sıktı ama sanki hiçbir şey yapmamış gibi elini kolunu sallayarak çekip gitti. Bize yakın karakol var. Karakolun oraya kadar da gitti. Kimse ne yaptın diye söylemedi. Arkadaşımız gitti polislere durumu anlattı, tutun dedi. Öyle gözaltına alındı.”
‘Polemiğe çekmeye çalışıyordu’
Pazartesi günü Sultan Abul’un şüpheli şahsın parti binasına geldiği bilgisini verdiği parti yöneticilerinden Mehmet Tayyip Aslan ise aşağıya inip gelen şahısla görüştüklerini söyledi. Şahsın “Kayseri’den geldim” dediğini aktaran Aslan, şöyle devam etti: “Saldırgan daha önce başkalarıyla HDP hakkında konuştuğunu onların ‘HDP’ye bir parça girersin bin parça çıkarsın’ dediklerini söyledi. Biz de HDP’nin böyle olmadığını, HDP’nin tüm Türkiye’de yaşayan halkların sesi olma iddiasında olduğunu söyledik. Şahsa çay ikram ettik, çay içerken o esnada bir poşetin içerisinde bir kutuyu gösterdi. Kutunun içerisinde bir tane Kuran-ı Kerim bir tane de Türk bayrağı vardı ve bize getirdiğini söyledi. Biz de ‘Sen bize getirdiysen biz de senin hediyeni kabul ediyoruz’ dedik ve teşekkür ettik. Kendisine ne bayrakla ne de Kuran-ı Kerim’le herhangi bir sorunumuzun olmadığını söyledik. Sohbetimizde genellikle bizi polemiğe çekmeye çalışıyordu. Biz de bizim siyasi bir parti olduğumuzu, bizim Türkiye’de ne Kürdü, ne Türkü, ne Çerkezi ne de Alevisiyle bir derdimizin olmadığını, toplumsal bir yapıya sahip olduğumuzu, toplumun her kesimini temsil eden ve Türkiye’nin sesi olmaya çalıştığımızı vurguladık.”
‘Karanlık güçler gönderdi’
Şahsın ısrarla il eşbaşkanlarıyla görüşmek istediğini dile getiren Aslan, “Başkanlarımızın toplantıda olduğunu belirttik. 2 saate yakın oturdu. Şahsı yolcu ederken bize teşekkür etti. ‘Sizin böyle olduğunuzu bilmiyordum. Sizi böyle anlatmıyorlardı’ dedi. Biz de HDP’nin kendisine yanlış anlatıldığını ifade ettik. Ondan sonra çekip gitti. Arkadaşlarımız Salı günü şahsın tekrar çay içmeye geldiğini söylüyor. Bu şahsın karanlık güçler tarafından bu eylemi gerçekleştirmek için gönderildiğini ve hazırlıklı geldiğini gösteriyor. Ama bize Kayseri’den geldiğini söylüyor. Kayseri’den gelse bile bunun bilinçli bir eylem olduğunu, Türkiye halklarını ve HDP kitlesini birbirine karşı getirmeye çaba gösteren anlayışın, bir zihniyetin sonucunu olduğunu söyledik” dedi.
‘Sonuç vermeyecektir’
Partilerine yönelik daha önce de buna benzer provokasyonların çokça yaşandığını hatırlatan HDP İl Eşbaşkanı Erdal Avcı, bunlar sonucunda yaşamını yitirenlerin olduğunu söyledi. Bu provokasyonların bireysel olmadığını, bir devlet politikası olduğunu vurgulayan Avcı, “Bu saldırının da iktidarın muhalefeti bastırmak için belirli çevreler tarafından hazırlanan bir plan olduğunu biliyoruz. Bu saldırı bizleri yıldırmak, partimiz üyeleri ve çalışanları üzerinde bir korku yaratmak ve onları caydırmak için yapılmıştır. Öteden beri uygulanan bir politika sonuç vermeyecektir. Bunlar faydasız, nafile ve ülkenin sürekli gerilmesine, şiddet ortamından kurtulmamasına dönük çok kirli bir savaş politikasıdır” şeklinde konuştu.
İSTANBUL