“Birlikte vadediyoruz, birlikte inşa ederek gerçekleştiriyoruz!” sloganıyla hazırladığı beyannameyle vaatlerini açıklayan HDP Kadın Meclisi, “Kadınlarla birlikte mutlaka başaracağız” dedi.
Hakların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi, 31 Mart Yerel Seçimleri için hazırladığı “Kadın Seçim Beyannamesi’ni Diyarbakır’da bulunan özel bir düğün salonunda açıkladı. Beyannamede, ekolojik, kadın özgürlükçü ve eşbaşkanlık sistemine vurgu yapıldı.
Beyannamede “Birlikte vadediyoruz, birlikte inşa ederek gerçekleştiriyoruz!” denilerek, “tek adam” ve aşırı merkezileşmiş otoriter erkek egemen yönetime karşı “Kendimizi de kentimizi de Biz’ler yöneteceğiz!” ifadelerini kullandı.
Beyannamenin Kürtçesi Uludere Belediyesi Eşbaşkanı Zeynep Üren tarafından, Türkçesi ise HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dilan Dirayet Taşdemir tarafından okundu.
Kadın Seçim Beyannamesi’nin tamamı şöyle:
“Sevgili Kadınlar;
Tarih boyunca bütün iktidarlar, en köklü ayrımcılık biçimi olan cinsiyet ayrımı üzerine inşa edilmiştir.
Fakat bu tarih aynı zamanda, biz kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelelerinin, kazanımlarının da tarihidir. Bu mücadele tarihinin mirasçıları olarak bugün biz kadınlar kendi seçim bildirgemizi, yani yerel yönetimlere dair yol haritamızı, kadın belediye eşbaşkan adaylarımız ile birlikte açıklıyoruz.
Haklarımız ve hayatlarımız için kendi sözümüzü söylüyoruz. Yerel demokrasilerin, adil bir paylaşımı odağına alan, demokratik ve cinsiyet eşitlikçi bir toplumun yolunu açacağına inanıyoruz.
Başta biz kadınlar olmak üzere, tüm toplumu denetim altına almayı, demokratik taleplerimizi bastırmayı amaçlayarak çözümsüzlüğü dayatan tecrit politikalarına ve saldırılara rağmen, kadınların yaşam alanlarında söz yetki karar sahibi olduğu bir toplum düşüncesinden vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz!
Dünya kadın özgürlük hareketlerinin deneyimlerinden ve Rojava’da yükselen Kadın Devriminden aldığımız ilhamla, yerinde ve yerelde yönetimi de kapsayan yeni yaşam anlayışımızla, özgür eş yaşam iddiamızla 21. Yüzyılı, kadın özgürlüğünün ve kadın uygarlığının yüzyılı yapacağız!
Yaşamı birlikte kurmaya devam edeceğiz
Tüm gücün tek adamda toplandığı bir rejim değişikliğini içeren aşırı merkezileşmiş otoriter erkek egemen yönetimini, yerel yönetimler üzerinden tamamlamayı amaçlayan AKP-MHP faşist ittifakına karşı; demokratik yerel yönetim sistemimize sahip çıkarak yeni yaşamı hep birlikte kurmaya devam edeceğiz!
Kadın mücadelesi yürüten yerel mekanizmalarımızı doğrudan hedef alarak yaşam alanlarını kadınsızlaştırmaya çalışan, bin bir emek ve mücadelenin sonucu elde ettiğimiz kadın kazanımlarını ve kadın iradesini gasp eden kayyum rejimine karşı biz kadınlar gücümüzü birleştiriyoruz, irademizi yükseltiyoruz!
Eşbaşkanlık sistemimizi hedef alarak, kadın merkezlerini, kadın sığınaklarını, kadın yaşam alanlarını, kadın emeği pazarlarını, kadın politikaları daire başkanlıklarını, kadın müdürlüklerini kapatan AKP’nin, erkek egemen sistemin, tezahürü olan Kayyumlar gidecek, bizler hep birlikte yöneteceğiz!
KHK’larla kadınları çalışma alanlarından uzaklaştıran, medyayı ele geçiren, kadın örgütleri başta olmak üzere hak temelli örgütleri kapatan, toplumun direnç noktaları olan örgütlü yapısına, akademiye, bilime, eğitim sistemine, sağlık hakkımıza, sanata, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliğimizden doğan haklarımıza, yaşam biçimimize saldıran da yine erkek egemen devletin aynı gaspçı kayyum ve tecrit politikalarına karşı Kendimizi de Kentimizi de Biz’ler Yöneteceğiz!
Sevgili kadınlar;
Kadınların özgürlük mücadelesi, halkların geleceği, milyonların barış talebi tek adam rejimine bırakılamayacak kadar hayatidir. Bizim insanı, doğayı, emeğin haklarını merkezine koyduğumuz haklı mücadelemiz, onların baskıcı iktidarlarından çok daha güçlüdür, çok daha köklüdür.
Bizler varsak umut vardır. Bizler varız ve umudu büyütüyoruz.
Kadına düşman, doğaya düşman bu iktidarı gerileteceğimiz bir seçime hazırlanıyoruz. Gasp yoluyla bizden aldıklarını fazlasıyla geri alacağız. Demokratik ittifaklarımızı ve dayanışma ağlarımızı güçlendirerek, yaygın örgütlenme ve kesintisiz mücadeleyle başaracağımızı biliyoruz. ‘Birlikte Başardık, Yine, Yeniden Birlikte Başaracağız’
Her seçimde sayısını artırdığımız belediyelerimizde eşit temsiliyeti ve eşbaşkanlığı hayata geçirerek, yerel siyaset ve hayatlarımız üzerinde söz, yetki ve karar sahibi olmanın yolunu açtık.
İhtiyaçlarımızı siyasetin merkezine koyduk
Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları, kadına yönelik şiddetle mücadelede destek sunan kadın danışma merkezleri, sığınaklar, alo şiddet hatları, kadın istihdam merkezleri, kadın kooperatifleri, kadın semt pazarları, kadınlara ait satış alanları olan mor marketler, kent bostanları, kız öğrenci yurtları ve kreşlerle kadınların ihtiyaçlarını siyasetimizin merkezine koyduk.
Bütün çalışmalarımızı devletin tüm engellemelerine rağmen toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelerle yürüttük. Sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek olacak uygulamalara imza attık.
Demokratik yerel yönetim sistemimize sahip çıkarak yeni yaşamı kurmaya devam ediyoruz.
2019 yerel yönetim seçimlerine girerken; AKP’nin tüm baskıcı ve antidemokratik politikalarına rağmen, “vadetmiyoruz; birlikte inşa ediyoruz!” şiarıyla yola devam ediyoruz.
Bin bir emek ve bedelle kazanılan eşbaşkanlık, eşit temsiliyet ile çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli, cinsiyet eşitliğine ve kadın özgürlüğüne dayalı Demokratik, ekolojik toplumun gelişimini esas alan politikalarımızda ısrarcıyız.
Tek adam hep adam rejimine inat eşbaşkanlık ve eşit temsil mor çizgimizdir!
Gaspçı, tekçi, mezhepçi ve erkek egemen siyaset tarzını aşmak ve siyaseti demokratikleştirmek için yerel yönetim mekanizmalarında da eşbaşkanlık ve eşit temsiliyeti etkin bir biçimde uygulamaya devam ediyoruz.
Yerel Yönetimlerin Tüm Kademelerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliğine Duyarlı Bütçelemeyi Esas Alıyoruz.
Ayrımcılığın/eşitsizliğin izini sürebilmeye ve eşitlikçi müdahaleyi tasarlamaya olanak sağlayan “Toplumsal Cinsiyete Duyarlı Bütçelemeyi daha önce yaptığımız gibi uygulamaya devam edeceğiz.
Kentimizi de kendimizi de biz yöneteceğiz
Mezra, köy, belde, mahalle, ilçe, il bütün yerleşim alanlarını ayrımcılıktan, eşitsizlikten, cinsiyetçilikten arındırmak temel hedefimizdir! Sınıfsal farklılıkları derinleştiren, komünal yaşam mekânlarını yok eden, kent yönetimini merkezileştiren, tek tip modele dayanan, erkek egemen kent planlamalarına karşı çıkıyoruz.
Kadın eksenli, çeşitliliği ve çoğulculuğu gözeten, kadının yaşam hakkını, sağlık, eğitim, barınma, ulaşım, güvenlik hakkını içeren ekolojik kent planlamalarını esas almaya devam ediyoruz.
Yaşamı, tarihi, kültürü ve doğayı hedef alan savaş politikalarına, savaş ve çatışmalarla zorla göç ettirme ve demografik yapının değiştirilmesi uygulamalarına karşı birlikte mücadele edeceğiz. Yıkılan yaşam alanlarını, yerelin talepleri temelinde, ortaklaşarak birlikte inşa edeceğiz.
Kadını tahakküm altına almaya çalışan zihniyet kadın üzerinde geliştirdiği her türlü kırım politikasını doğaya karşı da uyguluyor. Ekoloji eksenli yerel yönetim perspektifimizle, bir parçası olduğumuz doğa ile insan arasında ahenkli demokratik bir ilişki kurmayı esas alıyoruz.
*Yaşam alanlarını yağmalayan, barınma hakkını yok eden, halkı zorla yerinden eden, hafızasından, geçmişinden koparan kentsel dönüşüm projelerine; tarihi ve kültürel varlıkların, kamusal alanların gasp edilmesine; kent hizmetlerinin piyasalaştırılmasına karşı mücadelede öncü olmaya devam edeceğiz.
Her yıl ‘Dikili Bir Ağacın Yoksa Sen De Yoksun’ sloganıyla mevsimlerine göre düzenlenen fidan dikim kampanyalarını yaygınlaştıracağız. Kent bostanlarını, kent ormanlarını biz kadınlar birlikte yapacağız.
Yerel tohumların korunması için ‘Yerel Tohum Evleri’ kuracağız. Tohum üretim kooperatiflerini teşvik ederek yaygınlaştıracağız. Tohumların halka ücretsiz dağıtılmasını sağlayacağız.
Kâra Dayalı Kapitalist Anlayışa Karşı, Yerel Yönetimlerde, Paylaşıma Dayalı Kolektif Ekonomiye Geçişi Hedefliyoruz; Kadın emeği üzerindeki, sömürgeciliğe, tekelleşmeye, haksız ve gayri meşru kazanca son vereceğiz!
Kadınların ekonomiye katılımlarını artırmak için kolektif üretimin özendirildiği ‘Özgür Kadın Kooperatifleri’ kuracağız.
Mevsimlik göçün cinsiyeti kadındır. ‘Doğduğum yerde doymak istiyorum’projemizi geliştirip mevsimlik göçü önlemeye yönelik çalışmalarımızı çoğaltacağız.
Kadınların şehir içi ulaşımı aktif ve özgürce kullanabilmeleri için Belediyelere bağlı otobüslerde Jin Kart/Kadın Kartı uygulamasını hayata geçireceğiz.
Kadınların hem çalışma yaşamına hem de kamusal yaşama özgürce katılabilmeleri için, her mahallede, özellikle istihdamın yoğun olduğu yerlerde ulaşılabilir, ücretsiz, anadilde eğitim ve 24 saat hizmet veren kreşler açmaya devam edeceğiz.
Anadilde eğitim hakkı
Tekçi, ırkçı, mezhepçi, cinsiyet ayrımcı eğitim sistemi, bireyi topluma yabancılaştırarak insanı insanla çatıştırıyor;
Var olan toplumsal cinsiyet rollerini pekiştirerek kadına yönelik şiddeti meşrulaştırıyor; farklı dil ve kültürleri yok sayarak nefret ve korku üretiyor.
Farklı diller, kültürler, kimlikler ve inançlarımız ile bir arada, demokratik, toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alan parasız, bilimsel ve anadilde eğitimin yerel yönetimlere devredilmesin için mücadelemizi sürdürmekte ısrarcıyız, kararlıyız!
Sağlığa erişim haktır
Sağlık sadece tedavi olma süreci değildir, sağlık esas olarak hasta olmama halidir. Savaş, baskı, talan ve sömürü düzeni sağlığımızı bozan temel etmendir. Sağlık hakkı için vazgeçilmez olan, sağlıklı yaşam ortamının ve olanaklarının sağlanmasıdır.
AKP’nin; sağlıklı olmayı bir hak olarak değil, bireyi müşteri olarak gören rantçı sağlık politikalarını reddediyoruz! Kadın sağlığını cinsiyetlendiren ve sadece üreme sağlığı ile bir tutan anlayış yerine, toplumsal cinsiyet eşitliğini gözeten bütüncül bil sağlık politikasını savunuyoruz.
Yaşamayı ve yaşatmayı esas alan biz kadınlar toplumsal bir hak olarak; anadilde ulaşılabilir, ücretsiz, nitelikli kadın sağlığı merkezlerini yerleşim alanlarımızda hep birlikte inşa edeceğiz. Belediyelerde madde bağımlılığı ile mücadele birimlerini oluşturacağız. Mahallelerde uyuşturucu bağımlılığına karşı Yerel Yönetim Uyuşturucuyla Mücadele birimleri oluşturacağız. Gönüllüler Ağı ile her yerde kampanyalar yürüteceğiz.
Yeryüzü hepimizin barınma yeridir
İktidarın desteği ve neoliberal dönüşüme zemin yaratan politikalarıyla sermaye; şehirleri, beldeleri ve hatta köyleri yeniden imar ederken, erkek egemenliğini ve toplumsal eşitsizlikleri de yeniden üretiyor.
Bireyin güvenliğinin ve mahremiyetinin sağlandığı; sağlıklı, ucuz, yeşil alanı olan, komşuluk ilişkilerini güçlendiren barınma ve konut politikalarını temel almaya devam edeceğiz. Evsiz, yerinden edilmiş, şiddet mağduru, engelli, göçmen/sığınmacı kadınlara sağlıklı, güvenli, erişilebilir bir barınma ortamını birlikte inşa edeceğiz.
Kadın özgürlükçü sanat
Cinsiyetçi, ırkçı, milliyetçi, tüketim odaklı kültür sanat siyasetine karşı; toplumcu ve demokratik kültürü ve sanatı geliştireceğiz, yaygınlaştıracağız.
Kültür sanat hizmetlerini kadınlar için ucuz ve ulaşılabilir hale getireceğiz.
Kazanmak Değil Katılmak, Rekabet Değil Ortak Gelişim
Spor kadınların hakkıdır. Biz kadınlar sporu cinsiyetçi, milliyetçi ve şoven politika ve söylemlerin tekelinden çıkaracağız!
Yerel yönetimlerimiz aracılığıyla başta kadınlar olmak üzere toplumun bütün kesimlerinin spor faaliyetlerinden eşit bir şekilde faydalanmasını sağlayacak hizmetleri sağlamaya devam edeceğiz.
Kadınlar engel tanımaz
Engelli kadınlar olarak yaşamsal haklardan eşit şekilde faydalanmamızın ve kamusal yaşama katılmamızın önünde pek çok engel bulunuyor.
Engelli kadınların tüm haklardan ve özgürlüklerden eşit şekilde faydalanabileceği bir politikayı benimsiyoruz; Yerel yönetimlerin hizmet ve politikalarının tümünü engelli kadınların talep ve ihtiyaçlarını dikkate alarak birlikte belirleyeceğiz.
Ortak mücadele zemini
Yoksulluğun, şiddetin ve ayrımcılığın, emek alanında ucuz işgücü, dış politikada pazarlık unsuru ve insan ticaretinin konusu edilmenin göçmen/mülteci kadınlara kader olarak dayatılmasını kabul etmiyoruz.
İnsanlığı yerinden, yurdundan, tarihinden, hatıralarından kopararak mültecileştiren savaşlara karşı birlikte mücadele edeceğiz.
Yerel yönetimlerimizde sunduğumuz başta eğitim, sağlık hizmetleri ve sığınaklar olmak üzere bütün hizmetlerden mülteci kadınların da yerelde yaşayan tüm kadınlar gibi, hiçbir engelle karşılaşmadan, hak sahibi bireyler olarak anadillerinde faydalanabilmelerini sağlayacağız.
Kadına şiddet politiktir
Kadına yönelik her türlü şiddeti meşru gören, dilimize, bedenimize, irademize, örgütlerimize ve kazanılmış haklarımıza saldıran faşist iktidara karşı, şiddetsiz özgür bir yaşamı kurmak için birbirimizden güç ve cesaret alıyoruz, kadın dayanışmasını büyütüyoruz.
Kadın merkezlerini, sığınakları ve şiddetle mücadele mekanizmalarını kapatan, işlevsizleştiren ve kadın çalışmalarının engelleyen kayyum rejimi bilsin ki,
Biz kadınlar tüm alanlarımızı fazlasıyla geri alacağız ve bu alanları geliştirmeye yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
Belediyelerde, şiddete karşı çok dilli ‘Alo Şiddet’ hatları açmaya devam edeceğiz.
İşitme engelli kadınların da başvurabileceği ayrı bir hat açacağız.
Çocuk ihmal ve istismarına, ensest’e karşı “mücadele ve danışma birimleri” kuracağız.
Yerel yönetimlerde yapılacak toplu sözleşmelerde kadına yönelik şiddet uygulayan çalışanlara yaptırım içeren hükümlerin yer alması uygulamasını devam ettireceğiz.
Sevgili Kadınlar
Yaşam alanlarını talan eden, üzerine beton dökerek nefessiz bırakan,
Yağmurla toprağın, derelerle denizin, insanla doğanın birbirine kavuşmasının önünü her biri yolsuzluğa çıkan yollarla köprülerle kesen,
Yaşam hakkımızı, güvenli varolma hakkımızı,
Haneden okula sokağa her yere sinen şiddetleriyle var oluşumuzu gasp eden,
İşimizi, aşımızı, itiraz etme hakkımızı keyfi yasaklarla gasp eden,
Kadınların, gençlerin, çocukların, insanlığın geleceğini gasp eden bu barbarlığa her yerde kaybettirmek biz kadınların boynunun borcudur.
Kararlıyız, inançlıyız. Hayatın her alanını kuşatan gasp ve tecrit ablukasını kadınlarla birlikte kıracağız! Kadınlarla birlikte mutlaka başaracağız!”
HABER MERKEZİ