Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılarla kirli göçertme politikalarına alan açılmak istendiğine vurgu yapan HDP, ‘Siyasi bekasını savaş politikalarında arayan bu iktidarın yalanlardan ibaret söylemleri ve oyunları sorgulanmalıdır. Bu, savaşa ve işgale hayır diyen bütün siyasi partilere ve toplumsal güçlere çağrımızdır’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Merkez Yürütme Kurulu, Kobanê başta olmak üzere Kuzey ve Doğu Suriye’ye dönük saldırılara ilişkin yazılı açıklama yaptı. Dün Türkiye’nin Kobanê’nin şehir merkezi ve köylerine dönük saldırıları sonucu Ebid Mihemed Heci (12) adlı çocuğun yaşamını yitirdiği, yine biri çocuk olmak üzere durumu kritik üç yaralının olduğu hatırlatılan açıklamada, savaş suçu işlendiğine vurgu yapıldı.
‘Saldırılar hız kazandı’
Temmuz ayında yapılan Tahran zirvesi ile Ağustos ayı başında yapılan Soçi zirvesi sonrası Rojava’ya sistematik saldırıların hız kazandığının belirtildiği açıklamada, “Qamişlo’dan Hasekê’ye, Minbic’ten Tirbespiyê’ye eş zamanlı birçok saldırı da her gün basına yansımaktadır. Sadece ağustos ayının başında 2’si çocuk 7 yurttaş yaşamını yitirmiş, 10’u çocuk 3 kadın olmak üzere 17 yurttaş da yaralanmıştır. Çok değil, kısa süre önce hafızalara “İkinci Roboski” olarak kazınan Zaxo-Perex köyüne dönük sivil katliamın ertesinde durmak bilmeyen saldırı dalgası başlamıştır. Dünyanın gözü önünde yapılan bu sivil katliamın hesabı verilmek şöyle dursun yeni sivil katliamlarına girişilmiştir. Tüm bu saldırılar, güncel pozisyonunu Irak ve özellikle Suriye sahasında tahkim etmeye çalışan IŞİD barbarlığını güçlendirmektedir. IŞİD ile savaşıyoruz diyenler, gerçeği örtbas etmekte ve IŞİD karanlığı ile savaşanlarla savaşmaktadırlar. Geçtiğimiz hafta Türkiye Dışişleri Bakanı ‘Suriye’de kalıcı barış olması lazım’ derken bugün her tarafa saldırılar yapılmaktadır. Kalıcı barış evleri bombalamakla mı sağlanacak? Yüzbinlerin yaşadığı sivil alanları, şehirleri bombalamanın izahı olamaz. İktidarın yürüttüğü Kürt düşmanlığını örtecek hiçbir kılıf kalmamıştır” denildi.
‘Siyasi partilere ve toplumsal güçlere çağrımızdır’
Rojava’ya dönük bu saldırılarla, kirli göçertme politikalarına alan açılmak istendiğine yer verilen açıklamanın devamında şunlar kaydedildi: “Nitekim dün gece Antep’in Karkamış bölgesinde camilerden yapılan savaş anonsları, Türkiye ve Rus kaynaklı ajansların ‘Suriye’ye girildi’ haberleri, özel savaş eşliğinde topluma servis edilmiştir. Bu akıl tutulmasına son verilmelidir. Türkiye toplumunun savaş anonslarına, milliyetçi-ırkçı kışkırtmalara ihtiyacı yoktur. Toplumun böyle bir talebi de yoktur. Bu iktidar halka tüm değerlerinden çalan acı savaş faturaları değil, hesap vermelidir. Muhalefet ise Cumhuriyet tarihinin en sorunlu ve çıkmaz politikası olan Suriye cephesi ve buraya dönük savaş tamtamlarına alet olmamalı, ülkenin geleceği ve demokratik bir Türkiye için karşı durmalıdır. Kendi dar çıkarları için her yeri ateşe atan, siyasi bekasını savaş politikalarında arayan bu iktidarın yalanlardan ibaret söylemleri ve oyunları sorgulanmalıdır. Bu, ‘savaşa ve işgale hayır’ diyen bütün siyasi partilere ve toplumsal güçlere çağrımızdır.”
‘Rusya’nın tavrı ise düşündürücüdür’
“Kobanê, dünyadaki halklar ve demokrasi mücadelesinin yüz akı ve sembolüdür” denilen açıklamada, “Uluslararası güçlerin Kobanê ve Kobanê şahsında Kürtlere yönelik bu saldırılara karşı sessiz kalması bütün dünya halkları için utanç vericidir. Rusya’nın tavrı ise düşündürücüdür. Bölgedeki garantör devletlerin sorumluluklarını bir an önce yerine getirmesi gerekir. Herkes bilmelidir ki; bu saldırılar Suriye’de on yıllardır süren bu ağır savaşa dair olası bir çözümü zorlaştırmakta, yeni riskleri de beraberinde getirmektedir” ifadelerine yer verildi.
ANKARA