HDP ilçe binasının kundaklayan şahsın ortaya çıkan ifadesinde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı çok seviyorum ve birilerinin kendisini eleştirmesine tahammül edemiyorum’ dediği ortaya çıktı
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe Örgütü binasının dış kapısını 27 Mayıs gecesi kundaklayarak ateşe veren zanlı M.B., gözaltına alınıp çıkarıldığı mahkemece tutuklanmıştı. M.B.’nin savcılık ifadesi ortaya çıktı.
Mezopotamya Ajansı’ndan Müzdat Can’ın haberine göre; M.B. savcılık ifadesinde işlediği suçları itiraf ederken, daha önce de ilçe binasına bırakılan zarf notunun da kendisi tarafından bırakıldığını beyan etti. Şırnak Devlet Hastanesi’nde Hemşir olduğunu ifade eden M.B.’nin yaptıklarını milli birlik ve beraberlik için yaptığını iddia ederek, pişman olmadığını söyledi.
Başta Anadolu Ajansı (AA) olmak üzere hükümete yakın bütün medya organlarında zanlı M.B.’nin “2016’da PKK/KCK terör örgütünün çıkardığı, kamuoyunda çukur eylemleri olarak bilinen olaylara katılması nedeniyle “Silahlı Terör Örgütü Kurma, Yönetme veya Üye Olma” suçundan şüpheli sıfatıyla M.B. hakkında soruşturma açıldığı belirlendi” şeklinde haberler servis edilmişti. Ancak ne sorgu savcısı ne de ifade tutanağında bu konuya dair herhangi bir sorunun sorulmaması ve ifadenin yer almaması dikkat çekti.
‘Polisten benzin izni aldım’
M.B adlı savcılık ifadesinde Şırnak Devlet Hastanesi Acil Servisi’nde hemşir olarak çalıştığı ve odasına astığı Türk bayrağından işyerindeki bazı arkadaşlarının rahatsız olduğunu belirterek, bu olayın ertesinde Cizre’ye gittiğini ve Cizre’de birkaç kişinin kendisini rahatsız ettiğini söyledi. Tüm kıyafetlerini yakmak istediğini ve Cizre ile ilgili olan tüm geçmişini silmeyi hedeflediğini iddia eden M.B, “Bu tür oluşumlar milli birlik ve bütünlüğümüze zarar verdiği düşüncesi aklıma geldi. Polis merkezine giderek ağaç motorunda kullanmak üzere 1 litre benzin almak için izin aldım. Ardından HDP ilçe binasının önüne benzini dökerek ateşe verdim” dedi.
‘Pişman değilim’
M.B ifadesinin devamında “Ben muhafazakar bir insanım. Ancak birliğimize ve bütünlüğümüze zarar verici eylemlerden uzak durmayı yeğlerim. Daha önce de gönderilen “Kellenizi alırlar”, “kasımpaşa kabadayısı” ibareleri yazılı zarfı da ben yazdım ve HDP ilçe binasının kapısına attım. Bu zarfı kovid-19 sürecinin başlangıcında attığımı hatırlıyorum. Amacım binaya veya içindekilere zarar vermek değildi. Böyle bir amaç güdecek olsaydım uygun bir zamanda parti binasına girer burada bulunan şahıslar ve eşyalara zarar verebilirdim” demesi dikkat çekti. Yine Mayıs ayında parti binasına bırakılan başka bir tehdit mektubunu da kendisinin Barış Pınar’ı Hareketi’nde ülkeye ‘şehitler’ gelmesi nedeniyle yazarak bıraktığını kabul eden M.B, “Ben gerek HDP ilçesi binası girişindeki kapıyı ateşe vermem ve gerekse tehdit içerikli mektupları bırakma olayından dolayı nifak oluşturma gibi bir düşüncem olmadığı için bu eylemlerden pişmanım ancak amacımın milli birlik ve beraberliğe katkıda bulunmak olduğu düşünüldüğünde de eylemlerimden dolayı pişman değilim” dedi.
‘Düşüncelerim olgunlaştı’
İfadesinde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı da çok sevdiğini ifade eden M.B, “Milli birliğimizi bozucu nitelikte eylemde bulunulmadığı sürece bu şekilde münferit olarak bir eylem yapmam” ifadelerini kullandı. Mardin Artuklu Üniversitesi’nde öğrenci iken 2015 yılında katıldığı bir protesto eylemini hatırlatan savcılığa, “O zaman tek amacım sokağa çıkma yasağını protesto etmekti. Siyasi bir amacım yoktu. Dış güçleri ve siyaseti bilmiyordum. Aradan geçen 5 yıl gibi bir süre içerisinde düşüncelerim olgunlaştı ve değişti” dedi.
ŞIRNAK