Mustafa Yıldız*
19 Ağustos 2019 tarihinde Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması ile ilgili bugüne kadar gerek sosyal medyada gerek yazılı ve görsel basında birçok bilgi ve belge kamuoyu ile paylaşıldı, bizim de bu arındırma projesinin çorbasında tuzumuz olsun örneği ile yaşanan son olaylar ile ilgili bilgi ve görgülerimizi kamuoyu ile paylaşmak istedim.
Kayyum kelimesi Arapça kökenli bir kelime olup Türk Dil Kurumu güncel Türkçe sözlüğünde belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kimse şeklinde tanımlanmıştır. Başka bir söylem ve konumuzla alakasına gelince, İçişleri Bakanlığı hem 2016 yılında hem de 2019 yılında başta büyükşehir belediyeleri olmak üzere birçok belediyeye “belli bir malı yönetmek ve belli bir işi yapmak” için kayyum atadı. Bu atamaların altını doldurmak için de “terör örgütü”ne para aktarılması, gibi argümanlar kullanıldı. (Bu konu ile ilgili olarak yargılanan veya ceza alan bir başkan yok.)
İşlenen bir suç var ise bunun bireysel olduğu, siyasi bir partiyi veya adayı tercih eden yüz binlerce insanın verdiği oylara saygı gösterilmesi gerektiği, kayyum olarak görevlendirilen bürokratların yaptıkları belli işler ile malı yönetim şekli ile ilgili yeteri kadar bilgilendirme yapılmadığı için zaten tartışmaya açık bu konunun inandırıcılığı tartışmaya açık kaldı.
Müfettiş incelemesi
Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum olarak atanan Vali Mustafa YAMAN ve ekibinin yaptıkları “belli işler ve malı yönetme şekilleri” her zaman tartışıldı. İçişleri Bakanlığı’na, iktidar partisinin yerel yöneticileri dahil, sivil toplum kuruluşları tarafından yapılan bilgilendirmeler neticesinde nihayet doğru ama geç alınmış bir karar ile 05.05.2020 tarih ve 119 sayılı onay ile Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde incelemeler yapmak üzere Mülkiye Müfettişleri görevlendirilmiş ve buz dağının görünmeyen kısmı aydınlatılmaya başlanmıştır.
Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde usulsüzlük, kayırma, rüşvet, irtikap iddiaları ortalığı kirletmeye başladı. “Terörden arındırılmış” Mardin Büyükşehir Belediyesi meğer kanun ve yönetmeliklerden arındırılmış belediyeye dönmüş. Belediye bütçesi Mardin halkına hizmet için değil de “terörden arındırılmış” belediyeye atanan yöneticilere akmaya başlamış.
İsterseniz kanun ve yönetmelikten arındırılmış belediyede yargıya intikal etmiş birçok yolsuzluk ve usulsüzlük davalarından 3 gün önce basına yansıyan ile başlayalım.
O müfettiş şimdi tutuklu
Öncelikle, “terörden arındırılmış” Mardin Büyükşehir kayyumu tarafından getirilen yöneticilerin statülerine, yaptıklarına ve şu anki durumlarına bakalım.
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan 5393 sayılı belediye kanununa istinaden geçici görevle MEB Müfettişi Zeyni TEKER 2019 yılı Eylül ayında Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne geçici görevle getirilerek kendisine; Kent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkan V., Genel Sekreter Yardımcılığı V., Marsu Yönetim Kurulu Üyeliği, Teftiş Kurulu Başkan Vekilliği, İnsan Kaynakları Daire Başkan Vekilliği, encümen üyeliği olmak üzere aynı anda 6 göreve birden bakmaya başladı. Belediyede seçimle gelmiş Belediye Başkanı’nın Genel Sekreteri, 2 Daire Başkanı’nın ve 1 Veteriner Hekim hakkında düzmece raporlar düzenleyerek, kimini devlet memurluğundan çıkarmış, kimine disiplin cezaları verilmesine neden olmuştur. Şu an Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu.
Kayyum çavuş: Tutuklu
Yunus Emre AKÇA “terörden arındırılmış” Mardin Büyükşehir Belediyesi’ne transfer edilen elemanlardan biri zat-ı alileri Uzman Çavuş iken belediyeye memur olarak geçişi yapılmış, belediyede birinci kayyum döneminde Daire Başkanlarını takip etmek ve olanı biteni üst yöneticilere aktarma gibi önem derecesi yüksek görevler yapan bir personel iken ikinci kayyum döneminde yıldızı parlayan prenslerden olur. Şu an Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu.
İhaleci işveren: Tutuklu
Adnan YÜKSEL hem birinci kayyum döneminde hem ikinci kayyum döneminde “terörden arındırılmış” Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin işlerini yapmak için getirilen işveren. Halk arasında Elazığ ekibinin başı olarak bilinen her iki kayyum döneminde ballı kaymaklı ihaleleri alan ve ihalelerin kime ne şekilde verileceğine karar veren kişi. Şu an Mardin Cezaevi’nde tutuklu.
DEDAŞ Müdürü: Ev hapsinde
Mehmet BULUT, DEDAŞ Müdürü birinci kayyum döneminde Kent A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı olarak “terörden arındırılmış” Büyükşehir Belediyesi ekibinde yer alan, ikinci kayyum döneminde ise görevden ayrılan, seçimle işbaşına gelen yönetimin kente su vermesini engellemek için su pompalarını “terörden arındırılmış”, belediyenin 1. kayyum döneminden kalan elektrik borçları nedeniyle elektriğini kesen ama 1. kayyum döneminde, belediye işçilerinin maaşlarının ödenebilmesi için, görevli olduğu DEDAŞ’ın kasasından 900 bin TL’yi belediye şirketine aktaran müdür. Şu an kendi evinde ev hapsinde ayağında, kelepçe ile geziyor.
Yukarıda kısa özgeçmişlerine yer verdiğim vatandaşları yazımız ilerledikçe daha yakından tanıyıp seveceğinize eminim! Sadece bunlara yer vermemin sebebi anlatacağımız ihalenin sorumluları oldukları içindir. Başka bir amaç yoktur.
Aynı bahçe farklı ihale
Kamor Millet Bahçesi ya da Kamor Yaşam Alanı 2014 yılında Büyükşehir Belediye Başkanı seçilen Ahmet Türk ve ekibi tarafından, Kamor Yaşam Alanı projesi olarak hazırlanan ve maliyeti 2 milyon 600 bin TL olarak belirlenen, kayyum atandığı için ihalesi yapılamayan, daha sonra aynı alanda aynı proje bu defa kayyum tarafından Kamor Millet Bahçesi adıyla 10 milyon 937 bin 905 TL’ye ihale edilerek ihalesi yapılır.
2018 model Audi rüşveti
İhaleye Şerif ACAR ve ortaklarına ait Akün Mesken Ltd. Şti. firması katılır ve ihale bu firmanın uhdesinde kalır. “Terörden arındırılmış” belediyelerde ihaleyi almanın kolay olduğunu sanan Şerif ACAR’ı TEDAŞ Müdürü ve Adnan YÜKSEL ziyaret eder “Kardeşim biz valinin adına geliyoruz. Bizim ulufemizi vermeden ne ihalesi alıyorsun” diyerek kendisinden yasal yollardan aldığı ihaleyi iptal ettirmemek için yaklaşık olarak 2.300.000 (ikimilyonüçyüzbin) TL çek alırlar. Adnan YÜKSEL kime/kimlere güveniyorsa nakit para alma gereği duymaz, çekleri ciro etmekten kaçınmaz. Bu paralar ile kayyuma 2018 model Audi A6 marka araç, kendisine ve ortağına 2018 model WW Passat marka araçlar alır. Aynı görüşmede DEDAŞ Müdürü de dağıtılan ulufeden payını alarak Şerif ACAR’dan 2 adet 150.000 TL 1 adet 100.000 TL tutarında çek alır. (Müfettiş ve mahkeme ifadesi)
825 bin TL Akça’ya
İş insanı Şerif ACAR, örgüte para aktarmayan, kaynaklarını sadece ve sadece halkın hizmetine sunan “terörden arındırılmış” belediyede ihalelerin nasıl alındığını pahalı bir şekilde öğrenmiş ama çilesi bitmemiştir, çünkü aldığı ihalenin ulufesini dağıtmış fakat belediyeden yaptığı işlerin hak edişlerini almak için de bu sefer Yunus Emre AKÇA’ya değişik tarihlerde peyderpey 825.000 TL vermek zorunda kalmış. (Mahkeme ifadesi)
Şerif Acar hep talip
KAMOR Millet Bahçesi’nde işler bitirilip geçici kabul yapıldıktan sonra bu sefer yapılan bu güzel projenin kim tarafından işletileceği safhasına geçilerek bu işi yapacak cengâverler aranırken, birinci aşamayı geçen rahatlıkla firma çeki veya gerektiğinde nakit para alabildikleri Şerif ACAR bu işe taliptir. “Terörden arındırılmış” belediye yöneticileri bu talebe sıcak bakar. Mardin Büyükşehir Belediyesi Belediye Encümeni geçici kabulü yapılan Kamor Millet Bahçesi’ni 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nun 26’ncı maddesine istinaden 08.01.2019 tarih ve 2019/7 sayılı kararı ile Mardin Kent A.Ş.’ye devreder.
Dönemin Kent A.Ş. Genel Müdürü Mehmet BULUT belediye encümeni tarafından altın tepside sunulan bu fırsatı kaçırmaz. Şerif ACAR’a ait olan Nasıoğulları Temizlik Mad. Nak. Pet. İnş. San.Tic. Ltd. Şti.’ne daha önce Adnan YÜKSEL ile yaptığı gibi benzer bir ziyaret neticesinde 5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanunu’nu 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nu hiçe sayarak 25.03.2019 tarihinde firma ile alt kira sözleşmesi ile 10 yıl süreli yıllık 90.000 (doksanbin) TL karşılığında kiraya verir. Neyse ki kira sözleşmesi yıllık ödenecek kira tutarı ile sınırlı değildir. Mardin BŞB Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığı’nın Kamor Millet Bahçesi’nde kullanılması gereken ve 1.945.000 (Birmilyondokuzyüzkırkbeşbin) TL tutarında tefrişat malzemesine ihtiyaç olduğunu üst yazı ekindeki CD içeriğinde bildirir tefrişat malzemesi kira sözleşmesine eklenerek yüklenici firma olan Nasıoğulları Temizlik Mad. Nak. Pet. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin malzemeyi sağlaması ve kira sözleşmesi bitiminde bahse konu malzemeleri Mardin Büyükşehir Belediyesi’nin kullanımına terk etmesi sağlanır, başka bir anlatımla Kamor Millet Bahçesi 1.945.000 tefrişat malzemesi + 900.000 TL kira bedeli olmak üzere toplam 2.845.000 TL yani aylık 23.708 TL bedel ile kiralanmış olacaktı.
Ancak 1.945.000 TL tutarındaki tefrişat malzemesi hiçbir zaman teslim edilmedi. DEDAŞ Müdürü Mehmet BULUT bu hususa dair ifadesinde “Gözaltına alınmadan kısa süre önce kendisinin ziyaret edildiği eski tarihli tefrişat malzemesinin teslim alındığına dair imza atması istediği malzeme teslim edilmediği için de imza atmadığını” ifade etmiştir.
Sayıştay doğruladı
Sayıştay denetçileri rutin olarak belli periyotlar halinde belediyeleri ziyaret eder, yapılan iş ve işlemlerin mevzuata uygunluğunu denetler, tespit ettiği hususları da rapor halinde kamuoyu bilgisine sunar. Bu denetimler esnasında Kamor Millet Bahçesi’nin mevzuata aykırı biçimde kiralandığını tespit ederek rapora ekleyince devreye ikisi de Diyarbakır Cezaevi’nde mukim belediyeyi “terörden arındırmak” için atanan ikinci kayyum prensi Yunus Emre AKÇA ile süper yetkili MEB Müfettişi Zeyni TEKER ihale yasalarını çok iyi bildiği, (Mahkemede eğitimci olduğunu bu işlerden anlamadığını, Valinin emri ile yaptığını söyledi.) için devreye girerek Kayyum Vali Mustafa YAMAN ve “terörden arındırılmış belediyenin” onurunu kurtarmaya çalışır.
Jet ihale
Aşağıdaki açıklamaları okuduğunuzda keşke Mehmet BULUT tarafından kanunlara aykırı imzalanan sözleşme devam etseydi de Mardin Büyükşehir Belediyesi daha da zarara uğratılmasaydı diyeceksiniz. Çünkü; Mehmet BULUT sadece 3 kanunu hiçe sayarak işlem yapmıştı, gerçekleşmese bile sonuçta 23.000 M2’lik harikulade bir alanı aylık ortalama 23.700 TL kiraya verecekti.
Zeyni TEKER ve Yunus Emre AKÇA namlarına yakışır bir hızla 19 Şubat 2020 ile 21 Şubat 2020 tarihleri arasında iki gün gibi Guinness rekorlar kitabına girecek bir hızla fakat konu ile ilgili tüm kanun, yasa, mevzuat hiçe sayılarak yapılmış. İhale komisyonu kurup ihaleyi gerçekleştirip onaylatarak Kamor Millet Bahçesi’ni bu sefer 8 yıl 10 ay süre ile kiraya vermiştir ki bu işlemlerin bir iki günde teknik olarak hazırlanması mümkün değildir. (Bu konu soruşturma dosyasında iki farklı bilirkişi komisyonu tarafından da belirtilmiştir.)
Şöyle ki:
- Söz konusu ihalenin yapılabilmesi için Kent A.Ş. Yönetim Kurulu’nca alınmış bir karar olmadan, mevcut kira protokolü feshedilmeden ve yönetim kurulu kararı alınmadan ihale gerçekleştirilmiştir,
- İhaleye, Zeyni TEKER imza ve onayı ile üç firma davet edilmiş ve bu firmalardan ikisi ihaleye katılmış ihaleye katılan firmalardan… Pet. San. Tic. Ltd. Şti. firması ihaleye sunmuş olduğu yeterlilik belgelerinin her ne kadar eksiksiz olduğu ancak geçici teminatı eksik yatırması nedeniyle ihaleden elendiği “ihalelere katılmak için istenen belgeler tablosunda” adı geçen firmanın sunduğu belgeler tam gösterilerek ihale komisyonu tarafından imza altına alınmıştır. Ayrıca ihale dosyasında bu firmanın sunduğu teklif zarfı ya da herhangi bir belge bulunmamıştır az buçuk ihale bilgisi olanlar idarenin ihaleye iki firma katılmış gibi gösterme çabasını anlamıştır.
- İhalenin kapsam ve durumu göz önüne alındığında kamu yararı ve rekabetin sağlanması açısından 2886 sayılı Kanun’un 45. maddesinin amir hükümleri gereğince açık teklif usulü ile gerçekleştirilmesi gerekirken, 2886 sayılı Kanun’un 51/a bendinde sayılmadığı halde ihale pazarlık usulü ile yapılmıştır. “Terörden arındırılmış” belediyenin alışık olduğu bir usuldü. Çünkü, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’n 21/b (Pazarlık usulü) maddesi, kayyum yönetimindeki belediyenin olmazsa olmazıydı.
Hedefli ihale
2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun ilgili maddeleri ve hükümleri “terörden arındırılmış” belediyenin süper yetkili yöneticileri Zeyni TEKER ve Yunus Emre AKÇA’ya mantıklı gelmemiş olacak ki ihaleyi kendi istedikleri şekilde yapmışlardır. Tabii bunu yaparken, bu ihale ile bir önceki kira protokolündeki hükümleri değiştirmek ve yeni maddeler eklemek suretiyle kamu zararına sebep olmuşlardır; söz konusu ihalenin idari şartnamesinin 19.1 ve 19.2 maddeleri ile sözleşmenin 19 ve 20 maddeleri ile 3. şahıslara kiralanan ticari bir alanın (Kamor Millet Bahçesi) güvenliği ve temizliği de Mardin Büyükşehir Belediyesi tarafından sağlanmış. Kanun ve yönetmelikten arındırılmış belediyenin yöneticileri, biz belediyeyi “Terörden arındırdık bu bizim hakkımız” mantığı ile hareket etmeye hız kesmeden devam etmişlerdir.
Müfettişler de suçlu!
Herkes şunu bilmeli ki belediye “terörden arındırılmamış” olsaydı, bir önceki dönemden yaklaşık 130 bin TL kira borcu olan firma ile tekrar sözleşme imzalanmazdı. Kamor Millet Bahçesi (Kamor Yaşam Alanı) Mardin halkına hizmet için Kent A.Ş. tarafından işletilirdi. Belediye bütçesine girmesi gereken alacaklar, birilerine A6 ve WW Passat araçlar olarak gitmezdi.
Sonuç olarak:
Kamu idarelerinin yapacakları iş ve işlemlerde sınırsız bir takdir yetkisine sahip olduğunu söylemek mümkün değildir. Belli bir malın yönetilmesi veya belli bir işin yapılması için görevlendirilen kayyum ve yöneticileri tarafından yapılan ve basına yansıyan bu tip sayısız uygulama ile aslında belediyeleri “terörden arındırma” hamlesinden, Mardin Büyükşehir Belediyesi’ni kanunlardan, mevzuatlardan arındırma projesine dönüştüğü görülmektedir.
Bu kanunlardan ve mevzuattan arındırma projesine 2016-2019 yılları arasında belediyede anayasadan alınan yetki ile vesayet denetimi yapan İçişleri Bakanlığı Müfettişleri (Belediyelerde Mardin Modeli olarak ülke genelinde uygulanmasını istemişlerdi.) ve Sayıştay denetçileri de bu işlemleri yapan yöneticiler kadar suçludur. Sayıştay Başkanlığı denetim elemanlarınca 2019 yılı denetim raporunu incelediğinizde, bugün basına yansıyan ve soruşturma konusu olan hiçbir ihale raporda bulunmamaktadır.
Yukarıda ayrıntılı bir şekilde sadece bir ihale sürecine yer verdiğim ihalede “Kamu Zararı, İhaleye Fesat Karıştırma, Edimin İfasına Fesat Karıştırma, Görevi Kötüye Kullanma” gibi fiillerin işlendiği tartışılmaz bir gerçektir, zaten idari ve adli süreçlerin başlatıldığı bilinmekte sonuç kamuoyu tarafından merakla beklenmektedir.
Bu yazıyı yazarken bilgi ve belgeler konusunda yardımcı olan isimsiz dostuma teşekkür ederim.
*Mardin Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri
Kayyum Öncesi