HDP Bahçelievler ilçe binasına saldıran Muhammed Eren Sütçü’nün saldırıyı planladığında dair konuşmaları ortaya çıktı. Dosya görevsizlik kararıyla ağır ceza mahkemesine gönderildi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bahçelievler İlçe Örgütü’ne ırkçı saldırı gerçekleştiren ve tutuklanan Muhammed Eren Sütçü’nün “Silahla tehdit”, “Hakaret” ve “Silahla yaralamaya teşebbüs” suçlamalarıyla yargılandığı davanın ilk duruşması Bakırköy 7’nci Asliye Ceza Mahkemesi’nde görüldü.
Saldırgan Sütçü, tutuklu bulunduğu Metris 1 No’lu Kapalı Cezaevi’nden Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile 7 haziran’da görülen duruşmaya katıldı. Duruşmaya HDP avukatları ve Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Ferdi Yamar, Arzu Eylem Kayaoğlu, Berivan Bekçi, Eda Önal, derneğin İstanbul Şube Eşbaşkanı Gürkan İstekli ile çok sayıda avukat ve HDP’li katıldı.
Avukatlar, duruşma öncesi iki ay önce büyük salon talebinde bulunduklarını ancak buna rağmen duruşmanın küçük salonda görüldüğünü belirterek, mahkemeye tepki gösterdi. Hakim, mevcut salonu uygun gördüğünü belirtirken, avukatlar, polisin duruşmada bulunmasına itiraz etti. Sanığın duruşmada olmadığını, bu nedenle herhangi bir tehdidin de bulunmadığını belirterek, polisin dışarı çıkarılmasını istedi. Hakim, avukatların talebine olumsuz yanıt verdi, ancak ısrar üzerine polisin salonundan dışarı çakmasına karar verdi. Karara rağmen polis kapıda bekledi.
Milliyetçi olduğunu söyledi
Duruşmada savunma yapan saldırgan Sütçü, HDP’ye saldırmadan önce işten atıldığını, ailevi sorunlar yaşadığını ve sanal medyadan tehditler aldığını ileri sürerek, bu nedenle ruhsal bir çöküntü ve psikolojik sorunlar yaşadığını iddia etti. Milliyetçi bir insan olduğunu, sanal medyada sürekli asker ve polis görüntülerini paylaştığını söyledi. HDP’ye gidişini anlatan Sütçü, “Oraya gittiğimde bölücü yazılamalar gördüm” diyerek, saldırıyı meşrulaştırmaya çalıştı. Hakim, bu esnada ne tür yazılamalar olduğunu sordu. Sütçü ise, hatırlamadığını söyledi.
Bir bıçak ve iki silahla HDP binasına girmesine rağmen HDP’lilerin kendisine saldırdığını ileri süren Sütçü, saldırıdan sonra daha önce gitmediğini iddia ettiği fırına girdiğini dile getirdi. Polisin fırına gelerek kendisini alt katta indirdiği bilgisini veren Sütçü, daha sonra polisin kendisini güvenli bir şekilde dışarı çıkardığını aktardı. Pişman olduğunu iddia eden Sütçü, tahliye talebinde bulundu.
Silahlı eğitim sorusu
Sütçü ifade verdiği esnanda HDP’liler, ifadenin yalan olduğunu belirterek itiraz etti. Hakim, dosyada yer alan bilgi ve belgeleri paylaşarak, Sütçü’ye herhangi bir durumda ceza alması durumda, cezanın ertelenmesini isteyip istemediğini sordu. Saldırgan Sütçü, cezanın ertelenmesini kabul etti.
Daha sonra avukatlara söz verildi. Avukat Arzu Eylem Kayaoğlu, saldırgan Sütçü’ye direkt soru sormak istedi. Ancak hakim, Kayaoğlu’nun talebini reddetti. Sütçü’nün saldırıdan önce Kürşat Arslan ile İbrahim Vural adında iki kişi ile Whatsaap görüşmeleri yaptığını, ayrıca sanal medyada silah ve bıçak paylaştığını dile getirdi. Kayaoğlu, Sütçü’ye silah eğitimi alıp almadığını sordu. Hakim, sorunun yargılamaya katkı sunmayacağını ileri sürerek, soruyu Sütçe’ye sormadı.
Sütçü’nün 21 Kasım 2021’de Vural ile sohbet ettiğini, bu sohbette Sütçü’nün “Eğer ki bunları öldürmez isem Şirinevler Meydanı’nda başıma sıkacağım. Bütün İstanbul kim olduğumuzu duyacak” dediğini, Vural’ın ise, “Sen onları çerez gibi yersin” dediğini aktardı. Kayaoğlu, “Sütçü, ayrıca çocuklar bir şeye karışmasın. Dışarıda elim kolum olsun” dediğini belirterek, bunların kim olduğunu sordu. Kayaoğlu, ayrıca Vural’ın, “Trabzon’da HDP yok ki aynı anda basalım” dediğini de paylaştı.
Kayaoğlu, Sütçü’nün Vural ile birçok konuşması olduğunu belirterek, “23 Kasım 2021’de yaptığı konuşmada ‘mermi manyağı yapacağım’ demiş. Ayrıca, ‘ölürsem bile tek başıma can vereceğim. Kılıfımız hazır’ demiş” dedi. 1 Aralık’ta yapılan görüşmede ise Sütçü’nün, “Terör ile ilaki bağları var” dediğini paylaşan Kayaoğlu, Vural’ın ise, “HDP’yi mi diyorsun kanka” şeklinde cevap verdiğini paylaştı. Kayaoğlu, görüşmenin devamında ise Sütçü’nün, “Onlarla uğraşıyorum, düşüreceğim” dediğini belirtti.
Saralar Çetesi ve hakimin tavrı
Kayaoğlu, Vural ile yapılan görüşmelerde, “Saralar Çetesi”nden söz edildiğini ve bu çetenin kim veya kimler olduğunu sordu. Hakim, bu sırada Sütçü’ye, “Kimi öldürmeyi kastettin?” diye sordu. Sütçü ise, sanal medyada kendisini tehdit edenlerin kastettiğini söyledi. Kayaoğlu, ayrıca Vural’ın Sütçü’ye, “HDP’liler ne oldu” şeklinde soru sorduğunu ve Sütçü’nün de, “Onları hal ediyorum” şeklinde yanıt verdiğini söyledi. Kayaoğlu, bu “Hal etmenin” ne olduğunu sordu. Hakimin, Kayaoğlu’nun sorduğu soruları Sütçü’ye yönlendirmemesi sonucunda gerginlik yaşandı.
Hakim, “Size ne zorum var. Size cephe aldığımı düşünüyorsunuz. Bu nedenle gerginsiniz” diyerek, kararını savundu. Hakimin, avukatlara duruşma düzenini bozduğuna dair söylemde bulunması sonrasında Kayaoğlu, duruşma düzenini hakimin bozduğunu söyledi. Avukat Gürkan İstekli ise, “Ortada açıkça bir katliam var. Ancak sanık mağdur edilmiş gibi konuşuyor. Siz de ona beyefendi imiş gibi davranıyorsunuz” diyerek, tepkisini dile getirdi.
Bugün her şey beli olacak…
Sütçü’nün saldırının yapıldığı gün olan 28 Aralık’ta Vural ile konuştuğunu, bu konuşmada, “Bugün her şey beli olacak” dediğini paylaşan Kayaoğlu, Vural’ın, “Bir yolla inanıyorsan ölüm bile vız gelir. Ne diyeyim yapmak istediğin gibi olsun” dediğini, Sütçü’nün ise, “Yolumdan eminim” dediğine dikkat çekti. Kayaoğlu, “Her şey beli olacak derken ne demek istemektedir?” diye sordu. Kayaoğlu, Sütçü’nün sürekli tehditlere sığındığını ancak bu tehditlere dair suç duyurusunda bulunmadığını, ayrıca ailesine ye da başka kimseye bir şey söylemediğini belirtti. Sütçü’nün 18 yaşında olduğunu söylemesi üzerine Kayaoğlu, “18 yaşında ama 2 tane silah 1 bıçağı var” diyerek, tepkisini dile getirdi.
Sütçü’nün herhangi bir mafya ile ilişkisinin olup olmadığını soran Kayaoğlu, Bafra’ya niçin gittiğini sordu. Kayaoğlu, ayrıca Sütçü’nün, “HDP’ye konuşmaya gittim” sözlerine işaret ederek, “Neden iki silah ile bir bıçak ile gittin?” diye sorarak, Sütçü’yü yalanladı. Soruya yanıt veren Sütçü, silahları korkutma amaçlı yanına aldığını söyledi. Bunun üzerine hakim, “Madem korkuyorsun niye binalarına gidiyorsun” diye sorması dikkat çekti. Sütçü, “Basit ve güçsüz olmadığımı göstermek için gittim” şeklinde yanıt verdi.
Kayaoğlu, Sütçü’nün Küçükçekmece’de oturduğunu ancak Bahçelievler’e gelip HDP’ye saldırdığını belirterek, bunun nedeni sordu. Daha önce gidip gitmediğini de soran Kayaoğlu, “Keşif yapmış mı? Binanın yanında bulunan fırıncıya sığındı. Bu fırın aynı zamanda eniştesine ait” dedi. Hakim, bu sorunun dosyaya katkı sağlamayacağını iddia ederek, sorunun sanığa sorulmasını istemedi.
Silah patlamayınca panikledi
Sorulan sorular ardından duruşmaya 10 dakika ara verildi. Aranın ardından saldırıya uğrayan İsmail Günay, saldırı öncesi ve saldırıyı anlatarak, “Bizi öldürmeye gelmişti” dedi. Sütçü’nun bıçağı Orada bulunan Ramazan Dışarı’nın boynuna koyduğunu, kendisine yönelik silah sıktığını ancak silahın patlamadığı, tutukluluk yaptığını anımsatan Günay, “Silah patlamayınca panikledi. Bir de çayı ayağına döktüğünü söyledi ama hastane raporunda çayı arkadaşın yüzüne ve göğsüne döktüğü yazılı. Planlı bir eylemdi. Zaten o da, o esnada ‘büyük bir eylem yapıyorum’ dedi. Üçünüz de 10 dakika içinde öleceksiniz diye söylemlerde bulundu. Büyük bir patlamadan da söz etti” diyerek, saldırıyı anlattı.
Silahın patlamaması üzerine Dışarı’nın Sütçü’nün elinden kurtulduğunu aktaran Günay, “Şans eseri biz kurtulduk. Şikayetçiyim. Tutuklamanın devamını istiyorum” diye kaydetti. Bu arada Sütçü’nun avukatı Yağmur Demir Akyıldız, Sütçü’nün “Öldürmeye gitmedi. Eğer bu amaçla gitmiş olsaydı öldürürdü” şeklinde ifadeler kullanması dikkat çekti.
‘Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerekiyor’
Daha sonra söz alan Eylem Arzu Kayaoğlu, saldırının planlı olduğuna dikkat çekti. Aylar öncesinde planlandığını belirten Kayaoğlu, “Bu mesajlarda görülüyor. Tehdit edildiğini söylüyor ama polis hiçbir sosyal medya hesabında tehdit tespit etmedi. Ayrıca Sütçü, bu Vural ve Arslan ile sosyal medyada yer alan ırkçı gruplar aracılığıyla tanışmış. Bunlarla planlı olduğu ortaya çıkıyor. Ayrıca öldürmeye teşebbüs olarak ele alınmalı” dedi. Saldırının olduğu sırada olay yeri inceleme gelmeden önce valiliğin silahların kuru sıkı olduğuna dair paylaşımda bulunduğunu ve soruşturmanın bu şeklide devam ettiğini belirten Kayaoğlu, silahların tekrardan incelenmesini istedi. Kayaoğlu, “Kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma suçu da işlenmiş. Olay öldürmeye teşebbüs olduğu için davanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmesi gerekiyor” diye belirtti.
‘Bahçelievler tesadüf seçilmiş değil’
Daha sonra avukat Ferdi Yamar söz aldı. Söz konusu dosyanın siyasi olduğunu söyleyen Yamar, “Salt bir asliye ceza dosyası olarak ele alamayız. Sıradan bir dosya olsaydı, bu kadar basın olamazdı, bu kadar avukat olmazdı. Sanık ilgili suçu işlemesinin temelini tehditlere bağladı. HDP’ye hesap sormaya çalıştı. Bu tehditlere dair bir tespit de sunmadı. Bu da doğru söylemediği anlamına geliyor. Bahçelievler tesadüf seçilmiş değildir. Orada eniştesi fırında çalışıyor. Sanık daha önce gitmiş mi gitmemiş mi keşif yapmış mı yapmamış mi, kameralardan incelenmesi gerekiyor. İktidar tarafından HDP sürekli hedef gösteriyor” diye belirtti.
HDP’nin sürekli saldırıya uğradığına dikkat çeken Yamar, “Biz bu ülkede demokratik kitle örgütlerinin can güvenliği kaygısı olmadan siyaset üretmesini istiyoruz. AKP-MHP’ye saldırı yapılsaydı ne olurdu? Daha önce AKP billboardına taş atan bir çocuk 1 yıl tutuklu kaldı. Avukatlığını yaptım. O dosyada yapılanların burada yapılması gerekiyor. Ayrıca Sütçü saldırı öncesi herhangi bir otelde kalmış mı, banka hesapları incelenmeli. Çünkü çeteler, bu tür kişileri demokratik kitlelerin üzerine salmaktadır” diye belirtti.
HDP’ye saldıranların sürekli, “psikolojik” sorunlar öne sürdüğünü belirten Yamar, bunun doğru olmadığını kaydederek, tutukluluk halinin devamına karar verilmesini istedi. Daha sonra söz alan avukat Vedat Çağrıtekin, sordukları soruların yanıtlarını alamadıklarını söyledi. Taleplerinin ve sorunlarının yeterince sorulmadığını belirten Çağrıtekin, “Diğer kişiler ile konuşmaları baskımızda bu saldırının planlı olduğu ortala çıkıyor. Bir çete faaliyeti içinde bulunanlarla birlikte yapmıştır. Saldırıdan sona fırında gitmesi bu saldırının planlı olduğunu ortaya çıkıyor. Eniştesinin fırınına gitmesi onun da içinde olması ihtimali ortaya çıkıyor. Bıçakla öldürücü noktada, boğaza dayıyor. Öldürmeye teşebbüs var” şeklinde konuştu.
Av. Newroz Akalın ise, kimsenin bir yere iki silah ve bir bıçak ile konuşmaya gitmediğine dikkat çekti. Akalın, İbrahim Vural hakkında da suç duyurusunda bulunmasını istedi. Daha sonra söz alan Av. Gürkan İstekli, “Burada sanık mağdurmuş gibi anlatımda bulundu. Biz sorular sormaya çalıştık ancak sizin engellemeleriniz soramadık. Bu açıkça bir katliam girişimiydi. Bunu cezalandırmamak buna ortak olmaktır. Eğer cezalandırılmazsa, yargı da buna ortak olmuş olacak” ifadelerini kullandı.
İstekli, saldırının aylar öncesinde planlandığını belirterek, “HDP atış poligonu mu? Canı sıkılan, psikolojisi bozulan gidip saldırıyor. Bu münferit bir olay değildir. Sizin tavrınız bu durumu besliyor” diyerek, tepkisini dile getirdi Av. Êgît Arslan, saldırının yapıldığı güne işaret ederek, o gün orada polisin olup olmadığını sorulmasını istedi. Arslan, “Her HDP ilçe binasının önünde polis var. Giren çıkanları fişlercesine orada duruyorlar. O gün orada polislerin ne yaptığını, bir ihmallerinin olup olmadığını emniyete sorulması gerekiyor” diye kaydetti.
İddia makamı
“Burada olan dava aynı fikirde olmayan kişileri öldürmeye ile aynıdır” tespitinde bulunan avukat Deniz Pehlivan, mahkemenin soruların yanıtlamasının önüne engel olmasını, gerçeklerin önüne set çekme olarak tanımladı. Pehlivan, “Olay çok net. İki silah bir bıçak var. Bu öldürmeye teşebbüstür” diyerek, görevsizlik kararı verilmesini istedi. Avukatların beyanları ardından iddia makamı, Sütçü’nün kasten öldürme teşebbüsünde bulunduğunu, bu nedenle yargılamanın Ağır Ceza Mahkemesi’nde yapılması gerektiğini belirtti. İddia makamı, ayrıca Sütçü’nün tutukluk halinin devamını talep etti.
Bakırköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne…
Kısa bir aranın ardından kararını açıklamayan mahkeme, görevsizlik kararıyla dosyayı Bakırköy Nöbetçi Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, saldırgan Sütçü’nün tutukluluk halinin devamına hükmetti.
Duruşma sonrasında adliye önünde açıklama yapan Av. Eylem Arzu Kayaoğlu, kararın yerinde olduğuna vurgu yaptı.
İSTANBUL