HDP Grup Başkanvekili Beştaş, başörtüsüne dair Anayasa Komisyonu görüşmelerine katılmayacaklarını açıklayarak, ‘İktidarın seçim kampanyasının tarafı olmayacağız’ dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında Anayasa Komisyonu görüşmelerine katılmayacaklarını belirtti.
Konuşmasına EYT ile başlayan Beştaş, Meclis Plan Bütçe Komisyonu’nda sözleşmeli personellerin kadroya alınmasına dair geçen kanun teklifini hatırlatarak, “EYT’liler hala bekliyor yıllardır bekliyorlardı. Açıklamadan sonra sorular artmaya başladı kamuoyunda beklenti oluşturuldu, yetkililerin net bir açıklama yapmak yerine ‘Mart ayında maaşınızı alacaksınız’ diye atiye atan yaklaşımları devam ediyor. EYT orta yerde dururken, dün de Uludağ talan yasası getirdiler, ilk 5 maddesi geçti. Bugün de Uludağ alan yasası, daha doğrusu talan yasası ile devam edeceğiz. Yarın da değişiklik olmazsa, sözleşme ve kadro meselesi gelecek. Açıkçası buna ilişkin birçok eleştirimiz var. Kamuda farklı statülerde çalışan çalıştığını herkes biliyor. Aynı işte farklı ücretlerin olduğunu sözleşmeliler kadroluların olduğunu biliyoruz. Çalışma barışı olmadığını hem temas ederek hem de yakından takip ettiğimiz bir mesele olduğunu paylaşmak isterim. Buna dair komisyonda güçlü bir muhalefet yaptık” dedi.
Yarın Anayasa Komisyonu’nda, AKP ve MHP’nin başörtüsü ile ilgili teklifinin görüşülmeye başlanacağını aktaran Beştaş, sözlerini şöyle sürdürdü:
İktidar seçim manevraları yapıyor
“Anayasa’nın, hukukun, demokrasinin, hak ve özgürlüklerin askıya alındığı bir ortamda, bugün Cumhurbaşkanı’nın açıklamasından sonra zaten bildiğimiz bir gerçeği söylemiş oldu. Seçim dönemindeyiz ve 14 Mayıs’ta seçim olacak. Düşünün seçimlerin cumhurbaşkanı tarafından açıklandığı gün bugün 18 Ocak. 19 Ocak’ta Anayasa Komisyonu’na bir teklif geliyor. Her halde Türkiye tarihinde de araştırmadım ama bildiğim kadarıyla böyle bir durum yoktur. Seçimlere bu kadar kısa bir süre kala Anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini çokça tartışmaya gerek olmasa gerek. Ülke yoksulluğun açlığın pençesinde çırpınıyor, yaşam savaşı veriliyor. Her alanda büyük bir çöküş yaşıyoruz ama iktidar bloğunun tek gündemi var seçim manevraları.”
‘Başörtüsünü seçim kampanyasına dönüştürdüler’
“Başörtüsü meselesini bir seçim kampanyasına dönüştürdüler bile. Bu konu etrafında bir kampanya yürütecekler. Toplumu kutuplaştırma ve kendi desteklerini arttırma kampanyasından başka hiçbir şey değil. Anayasa askıda. AİHM ve AYM kararları uygulanmıyor. Ve ‘siz gerekeni yapın hukuk arkadan gelir’, ‘bu kararı tanımıyoruz gereğini yaparız’ diyenler her gün yargıya talimat veren iktidar ortakları kesinleşmemiş mahkeme kararları hakkında hüküm kuran, aynı zamanda hatta hiç soruşturma olmadan kayyım atayan bir zihniyet, seçim manevrasıyla anayasa değiştireceğim diyor. 84 milyonun gözünün içine baka baka aklıyla alay etmek istiyor. Ama bu toplum aklıyla alay ettirmeyecek bu manevralara karnı tok.”
“Bu teklif ilk gündeme geldiğinde ilkesel tutumumuzu ortaya koymuştuk. Şunu demiştik hak ve özgürlüklerin bir bütün olarak ele alınması gerektiğini gelen heyetle paylaştık. Eşit yurttaşlık hakkının anadil hakkının ve bütün inançlara özgürlüğün esas alınacağı bir değişikliği gelin konuşalım.”
AKP’nin görüşme teklifine olumlu yanıt vermedik’
“Bildiğiniz gibi AKP grubunun görüşme teklifine olumlu yanıt vermedik. AKP ve MHP’nin her konuda olduğu bu konuda da samimi içten ve dürüst olduğu, güven verici olduğunu söyleyemeyiz. Böyle bir samimiyet görmüyoruz böyle bir dürüstlük görmüyoruz. Daha dün küçük ortak partimizin kapatılması için AYM’ye tehditler savurdu. Düşünün Meclisin üçüncü büyük partisine, dördüncü partisi her gün eriyen, seçim barajının altında kalacağı kesinleşen küçük ortak, partimizin kapatılması için ha bire tehditler savuruyor ve bunu Türkiye yurttaşlarının gözünün içine baka baka yapıyor. Aynı küçük ortak, partimiz hakkında kapatma davası açıklaması için seçim kampanyası gibi bir kampanya yürüttü ve bu kampanya baskısı altında her gün hakaretler, tehditler karşısında AYM’ye bu dava açtırıldı. Ve kapatma davasını açtıran ve geçenlerde Hazine yardımımız üzerine bloke kararı aldıran da işte AKP ve MHP bloğudur, Cumhur İttifakı’dır. Bizimle yarışmak yerine, hukuku, yargıyı bir araç, bir enstrüman olarak kullanarak, seçimlerde bizimle rekabet etmemeyi, siyasetten tasfiye etmeyi kendilerince önlerine hedef olarak koymuşlar.”
‘Seçim kampanyasının tarafı olmayacağız’
“Anayasayı tanımayanlarla, Anayasayı çiğneyenler ile Anayasayı rafa kaldıranlarla Anayasa yapılamaz. Yarın yapılacak olan komisyon görüşmelerine HDP olarak katılmama kararını aldık. Bu seçim kampanyasını tarafı olmamaya karar verdik. Biz her türlü ayrımcılığın karşısındayız, temel hak ve özgürlüklerin temini için yeni bir demokratik anayasa yapmak gerektiğini yıllardır söylüyoruz bu konuda sayılı açıklamamız ve yazılı metinlerimiz mevcut. HDP’nin hem tüzüğü hem ilkeleri hem uygulamaları hem de mesela konu başörtüsü ya başörtüsü ile ilgili hiç bir sorunu olmadığını ortaya koyuyor. Tabii ki başörtüsü ile kadınların giyimiyle ilgili bir sorunumuz yok. Her türlü ayrımcılığın karşısındayız ama biz HDP olarak kıllık ve kıyafetin kadın bedeni üzerinde sebep olduğu her türlü egemenlik biçiminin karşısındayız. Yani anayasa toplantılarına katılacağımız için bunların ayrıntılarına girmiyorum. Ama kadınların hakları ve özgürlüğü alanında en çok mücadele yürüten kurullarında eşitliği sağlayan, eş başkanlık sistemini verdiği yasa teklifi ile yasalara getiren bir parti olarak bu konuda özgüvenimiz tamdır. Asla bir tartışmaya mahal veremeyiz.”
ANKARA