HDK Halklar ve İnançlar Meclisi, Dersim Teltelesi ile ilgili arşivlerin açılması çağrısında bulunarak ‘Bizler diyoruz ki; tarihle yüzleşmek, Dersim halkından özür dilemek toplumumuzu daha da güçlendirir’ dedi
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Halklar ve İnançlar Meclisi, Dersim Tertelesi’nin 86’ncı yıldönümüne ilişkin yazılı açıklama yaptı. Açıklamada, “Dersim halkına yapılan ve yaşatılan bu katliamın aydınlığa kavuşamaması, egemen ulus anlayışının ülkemiz halklarına yaptığı en büyük kötülüklerden birisidir” denildi.
‘Yaşanan hiçbir katliam bir birinden bağımsız değildir’
Açıklamada, 4 Mayıs’ın Dersim halkı açısından “Roze Şaye” olarak dünden bugüne hafızalarda derin izler bıraktığı vurgusu yapılarak, “Yaşadığımız coğrafyada kendi kültürü, dili ve inancıyla birbiriyle razılı ve hakikat içinde yaşayan halklar olarak binlerce yıl tüm farklılıklarımıza rağmen birlikte yaşadık. Türkiye’de ise belirleyici olan egemen akıl toplumu ayrıştıran, sürekli ‘öteki’ algısını oluşturan, toplumu devamlı bölen hâkim millet, tek ulus anlayışıdır. 1924 Anayasası ile coğrafyamızda tek dil, tek din adı altında Türklük yüceltilmiş, diğer halklar, inançlar ötekileştirilmiştir. Kızılbaş Kürt Aleviler ve diğer tüm halklar farklılıkları nedeniyle tehdit olarak görülmüş, tek ulus ideolojisi ile her türlü saldırı ve katliamın hedefi haline getirilmiştir. Dolayısıyla ülkemizde yaşanan hiçbir katliamı birbirinden bağımsız düşünemeyiz” ifadeleri yer aldı.
‘İnkâr ve asimilasyon politikasının devam ediyor’
Soykırım zihniyeti değişen yöntemleriyle hala devam ettiği belirtilen açıklamada, “Değişmeyen tekçi ulus anlayış bugün Alevi inancını Kültür ve Turizm Bakanlığına bağlanmasını tartışmaktadır. Bu Alevi inancı bakımından asla kabul edilemez bir durumdur. Bizler de Halklar ve İnançlar Meclisi olarak bunun karşısında olduğumuzu belirtiyoruz. 86. yılında hala Seyit Rıza ve yoldaşlarının mezarlarının yeri saklı tutularak, katliam zihniyetini devamlılığında ısrar edilmektedir. Bugün farklı şekillerde de olsa yaşanan katliam ve saldırılar devam etmekte. Halkların kendine yasaklanan toprağı, yakılan ormanları, baraj ve madenlerle talan edilen doğası ve İnanç merkezlerinin tahrip edilmesi. İnkâr ve asimilasyon politikasının devam etmesidir. Sözlü gelenekleriyle kadimden bu zamana inancını ve kültürünü devam ettiren Kızılbaş Kürtler tekçi ulus anlayışına karşı direnişini sürdürmekte. Katliamın yöntemini değiştiren sistem bugün kültürel soykırım yapmaya devam etmektedir. Bizler diyoruz ki; tarihle yüzleşmek, Dersim halkından özür dilemek toplumumuzu daha da güçlendirir” denildi.
Arşivlerin açılması çağrısı
Seyit Rıza ve arkadaşlarının mezar yerlerinin açıklanması çağrısı yapılan açıklamada, şunlar yer aldı: “Dersim’in kayıp kızlarının akıbeti açıklansın, topluma yapılan tüm katliamlar arşivi ve belgeleriyle açıklandığında Türkiye halkları olarak gerçek bir yüzleşmenin ilk adımlarını atmış oluruz. Alevilerin anayasal olarak varlığının resmen tanınması bu anlamda bir başlangıç olacaktır. Yüzleşerek geleceğimizin, birlikte eşit ve özgür bir yaşamın temellerini birlikte inşa etmiş oluruz. Halkların Demokratik Kongresi Halklar ve İnançlar Meclisi olarak coğrafyada yaşanan 4 Mayıs Dersim Soykırımı özelinde devlet arşivlerinin açılması Seyit Rıza ve tüm canların mezar yerlerinin talebini yeniliyoruz. Coğrafyamızda yaşanan tüm soykırımlarla, ‘bir daha asla demek’ için tarihle yüzleşmeye çağrımızı HDK Halklar İnançlar meclisi olarak yeniliyoruz. Seyit Rıza ve yoldaşlarını saygı ve sevgi ile bir kez daha anıyoruz.”
HABER MERKEZİ