HDK Kadın Konferansı’nda konuşan HDP Eş Genel Başkanı Buldan, seçimlerde kadınların ‘belirleyici bir güç’ olduğuna dikkati çekti ve ‘Ne statüko ne restorasyon, yeni bir başlangıç diyoruz’ vurgusu yaptı
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi, 12. Dönem Genel Kadın Konferansı’nı, “İsyanımız erkek egemenliğine, ısrarımız özgür ve eşit yaşama” şiarı ile Labella Davet Salonu’nda gerçekleştirdi. Konferansa, HDK Eşsözcüsü Esengül Demir, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, Özgür Kadın Hareketi (TJA), HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Ayşe Acar Başaran, HDK bileşeni siyasi parti temsilcilerinin yanı sıra çok sayıda kadın örgütü temsilcisi katıldı.
4 farklı dilde kadınların selamlandığı konferansta divan adına sözü alan Çilem Küçükkeleş, HDK’nin Türkiye kadın hareketlerinin birlikte durduğu bir yer olduğuna dikkati çekti. Küçükkeleş, “HDK, toplumu büyütmeye devleti küçültmeye devam ediyor” sözlerini ifade etti.
Divan konuşmasının ardından konferansta sözü ilk alan kişi ise HDK Eşsözcüsü Esengül Demir oldu. Demir, “Bu ağır ve despotik dünyadan çıkışın bir yolu olmalı” diyerek İran’da rejime karşı, Rojava’da IŞİD’e karşı mücadele eden kadınları hatırlattı. Demir, “Biz bu kadınlardan ilham alıyoruz. Bu kadınların yürüttüğü mücadele bu karanlık, sağcı, gerici, ırkçı, despotik dünyadan çıkışımızın ışığı olacaktır” dedi.
Demir’in konuşmasından bazı başlıklar şöyle:
Irkçı bloğa karşı mücadeleyi büyütüyoruz
“Türkiye’ye gelirsek 20 yıldır toplumun, kadınların, gençlerin, LGBTİ’lerin ve doğanın başına musallat olmuş faşist ırkçı AKP-MHP bloğuna karşı mücadeleyi yürütüyoruz. Gençlik hayatın bundan ibaret olduğunu sanıyor. Oysa biz yaşamın başka seçenekleri olduğunu, yaşamda başka hayatlar olduğunu bize dayatılan bu sistemle yaşamak zorunda olmadığımızı biliyoruz.”
Türkiye Kürt sorununu yok sayıyor
“Türkiye Kürt sorununu yok sayıyor ve bunu topluma dayatıyor. Yoksullukla, açlıkla onun ötesinde kimliklerimizi haklarımızı gasp ederek sessiz tepkisiz kalmamızla bunu dayatıyor. Bu tepkisizlik ve kabullenme halli bizden beklenen bir tutum. Biz bunu kabul etmiyoruz etmeyeceğiz. AKP MHP iktidarının yaptığı bir başka yöntem, yönelim var. Kadınlar dönük özellikle özel savaş siyaseti çerçevesinde uyguladığı şiddet. Kendisi güvenlik sorunu haline gelmiş olan kolluk güçlerinin kadınlar, toplum ve bu ülkedeki muhalefet üzerindeki baskısını sıradanlaştırmaya, normalleştirmeye çalışıyor. Bu normalleştirme aynı zamanda yasanın gücünü de arkasına alarak sağlanmaya çalışıyor. “
Seçim aracını iyi kullanmalıyız
“AKP-MHP zihniyetinin bu faşist bloğun gitmesi için seçim aracının da iyi kullanılması gerekiyor. En önemli özne kadınlardır. İstanbul Sözleşmesi’ni hukuksuz bir şekilde fesheden bu blok yeni bir yasa ile kadınların kazanılmış haklarını gasp etmeye çalışıyor. Anayasa değişikliği, ailenin korunması kanunuyla kadınların kazanımlarını kadınların birey olmaktan kaynaklı haklarını da aile kavramı içine sıkıştırmaya çalışıyor. Referandum konusu olamaz. LGBTİ bireylerin varlığını da bu yasaların içine sıkıştırılarak yok sayılmaya çalışıldığını çok iyi biliyoruz.”
“Bahsettiğiniz bütün bu sistemin savaş siyasetinin sonuçlarından biri olduğunu ortaya koymak gerekiyor. Daha çok ittifaklar kurmaya ihtiyacımız var. Ne haklarımızdan ne yaşamımızdan vazgeçmeyeceğiz.”
Buldan: HDK önemli bir misyona sahip
Demir’in ardından söz alan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, HDK’nin kuruluş aşamasında yer alan ve şuan cezaevinde bulunan kadınlara selam yollayarak başladı konuşmasına.
Ortak mücadelenin zaferini birlikte kutlayacakları günlerin yakın olduğunu da belirten Buldan, “Ülkenin bir ucundan diğer ucuna bütün ezilenlerin ve kadınların ortak mücadelesini bir çatı altında örgütleyen HDK geniş katılımlı siyasette eşit temsiliyet ve demokratik mücadelede ve muhalefette çok önemli bir misyona ve role sahiptir. Yeni dönemin inşasında önemli bir iddiaya ve güce sahiptir” şeklinde konuştu.
Buldan’ın konuşmasında satır başları şöyle:
Kadınlar yeni yaşamın kurucu gücü
“Şimdi büyük değişimin ülkenin demokratik inşasında yer almanın arifesinde olduğumuz bir süreçten geçiyoruz. Biz kadınlar yeni yaşamın kurucu gücüyüz diyoruz. Kadınlar olarak tahtını salladığımız AKP MHP erkek ittifakı da kadınların bu büyük yürüyüşünün ve cesaretinin elbette ki farkındadır. Bu nedenle geride bıraktığımız 2022 yılında da kadınlara açtıkları savaşa dört elle sarıldıklarını hep birlikte gördük ve deneyimledik.”
2023 mücadelenin büyüyeceği yıl olacak
“Eylem ve etkinliklerimizle alanları ve sokakları asla terk etmediğimize bütün dünya tanıktır, bundan sonra da tanık olmaya devam edecektir. Kadınlar savaşa karşı barış nöbetlerinde, kadınlar tecride karşı hukuk ve adalet mücadelesinde ısrar etmeye devam edecek. 2023, kadınlar açısından tüm bu mücadelelerin daha da büyüceği ve ortak kazanımlara dönüşeceği bir yıl olacaktır.”
Seçimin belirleyeni kadınlar olacak
“Hiç kuşku yok ki bu seçimlerin belirleyeni yine biz kadınlar olacağız. Bizler demokratik tutum belgemizi açıklayarak seçimlerin startını bir buçuk yıl önce Ankara’da verdik. Emek ve Özgürlük İttifakımızı ve Kürt ittifakımızı kurduk. Bu ittifaklarımızı daha da genişleteceğiz büyüteceğiz. Bunun yanı sıra her zaman olduğunu gibi kadın ittifakımızın en temel gücümüz olduğunu en temel mücadele ortaklığımız olduğunu belirtmek isterim. Zaman eşitsizlikler üzerinden saltanatlarını sürdürenlerin sefasına, buyurganlığına, tekçi anlayışına son verme zamanıdır. 2023 seçimlerinin tarihi bir fırsattır bu fırsatı zafer ile buluşturmak için HDP olarak sorumluluğumuzun farkındayız. Bu farkındalığı seçimlere kadar yapacağımız çalışmalarla ortaya koyacağız.”
Ne statüko ne restorasyon
“Ne statüko ne de restorasyon yeni bir başlangıç, yeni bir dönem, yeni bir yüzyıl diyoruz. Bu iddialarla seçimlere kadar ve ondan sonra da bu yolun yürüyeceğini belirtmek isterim. Sürekli kriz üreten bu erkek ve tekçi sistem değişmeden Türkiye’nin değişmeyeceğini hepimiz biliyoruz. Bu sistemi baştan aşağı değiştirmek hak temelli bir toplumsal sözleşmeye ve eşit yurttaşlığa dayanan demokratik bir düzeni birlikte inşa etmek biz kadınların mücadelesiyle başarılacak bir yoldur. AKP-MHP ittifakının erkek saltanatına son vermek için 14 Mayıs’ta tarihin en büyük kadın çıkışını yapmaya hep birlikte hazırlanalım. Bunu başaracağımıza yürekten inanıyorum. Hep söyledik yine söylüyoruz, bu yüzyıl kadınların yüzyılı olacaktır. İlham kaynağımız motivasyonumuz ve şiarımız tabi ki ‘Jin, jiyan, azadî’dir.”
Radical Women’dan mesaj
Buldan’ın ardından HDK bileşenlerinin temsilcileri konuştu. İlk olarak Radical Women Oluşumu tarafında gönderilen mesaj okundu. Mesajda, kadınların verdiği mücadelenin kendilerine umut verdiği belirtildi.
Daha sonra Yeşil ve Sol Parti Kadın Meclisinden Çiğdem Özbaş, tüm kadınların hak ve özgürlüğü savunma iradesinin salonda olduğunu dile getirdi.
Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eşbaşkanı Canan Yüce ise, çoklu bir kriz döneminden geçtiklerini, erkek egemen sistemin hem Türkiye’de hem de dünyada kadınlara savaş açtığını kaydetti. Kadın hareketinin ciddi saldırılarla karşı karşıya olduğunu belirten Yüce, eşit, özgür bir dünya için mücadeleyi sürdüreceklerini kaydetti.
Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Eş Sözcüsü Kezban Konukçu da, direnen kadınları selamlayarak söze başladı. Devrimci, demokrasi seçeneği için tabandan çok güçlü şekilde örgütlenmeleri gerektiğini belirten Konukçu, sözlerini “Mutlaka kazanacağız” diyerek sonlandırdı.
Tecrit yayıldı
Sosyalist Kadın Meclisi (SKM) Genel Sözcüsü Çiçek Otlu, 2023 yılı seçimlerinin tarihsel olduğunun altını çizerek, “AKP-MHP faşist erkek rejiminin asıl amacının kapitalist erkek sistemi oluşturmak olduğunu görmek gerekiyor” dedi.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik İmralı cezaevinde uygulanan mutlak tecride dikkati çeken Otlu, şöyle devam etti: “Tecrit tüm hapishanelere yayıldı. 2023 yılında direniş yılı olacağı gibi AKP-MHP iktidarı seçimle gidecek bir siyaset değil. Hapishanelerde ağırlaştırılmış şiddet söz konusu. Bu topraklarda herkesin gözaltına alınabileceğini, hapishaneden geçebileceğini biliyoruz. Direnişin bol olacağı bir dönem. O nedenle tüm kadın kitlelerini, LGBTİ+’ları örgütleyerek AKP-MHP faşist rejimine baş eğmeyeceğimizi, yasaklı elmaları yemeye devam edeceğimizi isyanımızla söylüyoruz” ifadelerini kullandı.
Devrimci Parti Genel Başkanı Elif Torun da, “2023 yılına söz verdik, bizim mücadelemiz damga vuracak” sözlerini ifade etti.
Kaynak: MA