Dersim halkı hayvan katliamı için kente gelenlere tepki göstererek, katliama izin vermeyeceklerini gösterdiler. Hayvanların mal gibi ihaleye konu edilip katledilmek istenmesi kabul edilmez
Yusuf Gürsucu / İstanbul
Tarım Orman Bakanlığı tarafından yapılmış olan ‘ihale’ ile hayvan katliamı yapmak üzere yaklaşık 22 kişi ve çoğunluğu yabancı uyruklu olan ‘avcılar’ Dersim’e geldi. Tunceli Öğretmenevi’ne yerleştirilen katliamcılara Dersim halkı izin vermemek için harekete geçti. Önce sosyal medya üzerinden duyurulan bu gelişme sonrası Dersim’de bulunan siyasi partiler, STÖ temsilcileri ve hayvan dostları kente gelen avcılara alkış ve sloganlarla tepki gösterdi. Öğretmen evi binası önünde basın açıklaması çağrısı sonrası polisler sokağı kapatırken, “Avcılık yasaklansın” ve “Bizim Sahibimiz Hızır’dır Bizi Öldürmeyin” yazılı pankartı açarak yürümek isteyen eylemciler engellendi.
‘Avcılık spor değil cinayettir’
Eylemcilerle müzakereleri sırasında avcıları savunan polisler, kente gelen avcıların kaçak değil, “belgeli” olduğunu belirtirken, polislere tepki gösteren eylemciler, “Dersim’de avcılık istemiyoruz” sloganları attı. Polislerin açıklamayı engellemesine tepki gösteren eylemciler, avcılara karşı mücadele etmeye devam edeceklerini ve doğada bulunan keçi veya domuz hiçbir hayvanın katledilmesine izin vermeyeceklerini belirterek, “Ey yetkililer, nesli tükenen bu canlılar sizin babanızın malı değil. Öyle canınız istediğinde ihaleye çıkarıp öldüremezsiniz. Avcılık spor değil cinayettir” dediler. Polis engeline ve avcılara karşı sloganlar atan eylemciler alkışlı protestonun ardından eylemlerini sonlandırırken, bunun peşini bırakmayacaklarını belirttiler.
Katledilecek hayvan türleri
Tarım ve Orman Bakanlığı Haziran ayında illere gönderdiği 2021-2022 Av Yılı Av Turizmi Uygulama talimat yazısında, ülkenin çeşitli yerlerinde belirlenen avlaklarda toplamda 233 yaban Keçisi (Teke), 26 Hatalı Boynuzlu/Çelek Yaban Keçisi, 9 melez yaban keçisi, 22 Çengelboynuzlu Dağ Keçisi, 8 Anadolu Yaban Koyunu, 3 Ceylan (Sadece Şanlıurfa’da avlanabilecek), 67 Kızıl Geyik, 174 Karaca ve sayısız domuz öldürülebileceği belirtildi.
Katliam tarihleri
Bakanlığın talimatına göre, avına izin verilen türler, belirtilen avlanma tarihleri arasında bedeli ödenerek avlanılabileceği yer aldı. Talimat yazısında avına izin verilen türler ise Anadolu Yaban Koyunu (7 Yaş üstü-erkek), Ceylan (6 yaş üzeri-erkek), Çengel Boynuzlu Dağ Keçisi ( 7-8 yaş birey), Karaca (5-6 yaş erkek), Yaban Keçisi (Üreme yeteneğini yitirmiş yaşlı!), Melez Yaban Keçisi (4 yaş üzeri-erkek), Kızıl Geyik (boynuzlarından biri en az 6 çatallı ve 7 yaş-erkek), Yaban Domuzu (sınır yok her yaş) olurken, katliam yapılacak tarihlerin ise Ağutos 2021-Mart 2022 arası olacağı illere iletildi.
Hayvan hakları yok sayılıyor
Kasım ayı başında Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ihalesiyle Amerika’dan sırf keyif duymak amacıyla Elbistan’a gelen Danny Ray 24 bin 500 dolarla ihaleyi kazandı. Ardından da 4 gün boyunca bölgede gezerek 9 yaşındaki keçiyi okla avladı. Av için yaptığı harcamaların ise yaklaşık olarak 500 bin lirayı bulduğu iddia edildi. Bu derece sapıklık düzeyinde süren avcılık faaliyeti hayvan düşmanlığı olarak değerlendirilmektedir. Buna karşın devletler bu kat-liamlara izin verirken, hayvan hakları yok sayılmaktadır.
Hayvanların soyu tükeniyor
İnsan, hayvan ve doğa sömürüsü gittikçe büyüyüp dayanılmaz bir hal alırken, bugün birçok canlı türün soyu tükenmiş durumda. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin (IUCN) raporunda, insan kaynaklı suistimaller sonucu 784 türün dünya üzerinden tamamen yok olduğu açıklandı. 16.119 hayvan türünün ise soyu tükenmek üzere. Dünyayı her yönüyle yaşanmaz hale getiren kapitalizmin doymak bilmez varlığı ve dayattığı politikalarla bu yok edişlere insanları ortak edebiliyor olması dikkat çekicidir.
Kapitalizm yaşama düşman
İnsan, hayvan ve doğanın tüm bileşen varlıkları (su, toprak, hava vb.) bir arada olduğu sürece yaşam var olabilecektir. Bugüne kadar yok edilen canlı türleri kolumuzu kanadımızı kırmıştır ancak bunu tamir edebilmek halen mümkündür. Tüm canlıların yaşam hakları savunulmalı ve yaşamın sürmesi için bu durumun çok değerli olduğunu gören bir yerden mücadelemiz yaşama düşman olan kapitalizme karşı büyütülmelidir.
Yönümüz doğaya dönük olmalı
Diğer canlılarla kurduğumuz ilişki pragmatist bir tarzda değil, onların yaşam hakkının en az insanın yaşam hakkı kadar değerli olduğu gerçeğiyle kavranmalı ve bu durum asla hafifsenmemelidir. Bunların hayat bulabilmesi içinse, en önemli yaşamsal paradigmalarımızdan biri olması gereken ekolojiye yani doğa bilimine yönümüzü dönerek onunla doğru ilişkiler kurup doğal yaşamı savunmak gerekmektedir.