Temiz Hava Hakkı Platformu Koordinatörü Deniz Gümüşel, hava kirliliğinin kanser ve akciğer hastalıklarını arttırdığını, her yıl binlerce erken ölüme neden olduğunu söyledi
Türkiye’de enerji üretiminde en çok kömür, doğalgaz ve petrol gibi fosil yakıtlar kullanılıyor. Bu durum, hava kirliliğinde birincil rol alıyor. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı verilerine göre kömür ve gaz santrallerinin 2023 yılında elektrik üretimindeki payı yüzde 57,7. Türkiye Temiz Hava Hakkı Platformu’nun (THHP) “Kara Rapor 2024” verilerine göre Colemêrg, Şirnex, Êlih, Meletî, Mereş, Adana, Osmaniye, Dîlok, Kilis ve Aydın illeri, hava kirliliğinde ilk sıralarda. Rapora göre 2022 yılında Türkiye’de 70 bine yakın insan hava kirliliğinin yol açtığı hastalıklar nedeniyle yaşamını yitirdi.
Her yıl 70 bin ölüm
Hava kirliliğinin nedenleri ve yarattığı etkilere dair konuşan THHP Koordinatörü Deniz Gümüşel, fosil yakıt kullamını nedeniyle atmosfere salınan partiküllerin kanser ve akciğer hastalıklarına neden olduğunu söyledi. Deniz Gümüşel, hava kirliliğinin etkilerinin sadece yetişkinlerle sınırlı kalmadığını, bebekler ve çocuklarda da sinir sisteminin gelişmemesine neden olduğunu kaydetti. Deniz Gümüşel, “Bebeklerde erken ölümlere neden oluyor. Çocukların gelişimini etkiliyor. Kalp ve damar hastalıklarına da etkisi var. Şehirlerdeki ince partiküller erken ölümlere neden oluyor. Platform olarak ölümleri her sene hesaplıyoruz. 70 bine yakın insanın hava kirliliğinden kaynaklı hastalıklardan hayatını kaybettiğini öğrendik. Maalesef bunlar önlenebilir ölümler” dedi.
‘En temiz enerji kullanılmayan enerjidir’
Deniz Gümüşel, iktidarın fosil yakıtların kullanımında değişiklikler yapması gerektiğini vurguladı. Türkiye’nin fosil yakıtların tedariğinde dışa bağımlı olduğuna dikkati çeken Deniz Gümüşel, “Sadece Ege bölgesinde bulunan toplam 13 tane termik santralde milyonlarca ton kömür yakılarak elektrik üretiliyor. En temiz enerji kullanılmayan enerjidir. Temiz bir enerji yok. Bir enerji üretiliyorsa bunun çevresel etkileri vardır. Yenilenebilir enerjiler diğer enerji türlerine nazaran çevreye daha az etkileri olsa da dediğim gibi en temiz enerji kullanılmayan enerjidir” diye kaydetti.
Öneriler
Hava kirliliğinin en fazla enerji üretim tesislerinde çalışan emekçiler ile o bölgede yaşayan yoksulları etkilediğini söyleyen Deniz Gümüşel, “Türkiye’nin bir temiz hava eylem planı var ama hayata geçirilmiyor. Eylem planları uygulanmadığı gibi içeriğinde asıl sorunu yaratan sanayi tesisleri için herhangi bir eylem planı yok. Asıl sorunu gözardı eden bir şekilde planlar yapılıyor. Her şeyden önce elektrik üretiminde kömür yakılmasını durduracak atılması lazım. Sanayi tesislilerin çok sıkı denetlenmesi gerekir. Ama maalesef çevre bakanlığının caydırıcı önlemler almadığını görüyoruz. Bireysel araç kullanımı azaltılarak toplu taşıma teşvik edilmeli” önerilerini sıraladı.
İktidarın şu anki politikalarının hava kalitesinin uluslararası standartlardan uzak kalmasına neden olduğunu dile getiren Deniz Gümüşel, “Çok ciddi politik düzenlemeler yapılması lazım. Gerekli mevzuatların olması gerekir. Şu anda sanayi ve enerji tesislerinin bulunduğu yerlerde hava kalitesi doğru olarak ölçülmüyor. Bu bölgelerde sanayi tipi hava kalitesi ölçüm araçları gerekli. Bir şeyi ölçmezseniz onu azaltmaya yönelik çalımalar yapmak da mümkün olmuyor” diye belirtti.
Kaynak: MA