DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, İmralı tecridinin ortadan kalkması ve Kürt sorununun demokratik yöntemlerle çözülmesi için 1 Şubat’ta ‘Büyük Özgürlük Yürüyüşü’ başlatılacağını belirtti
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, partisinin Meclis Kadın Grubu toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğünün sağlanması talebiyle başlatılan eylemlere destek vermek için Adalet Nöbeti tutan anneler, Barış Anneleri İnisiyatifi üyeleri ve Cumartesi Anneleri de toplantıya katıldı.
Kilise saldırısı
Hatimoğulları, Santa Maria Katolik Kilisesi’ne dönük saldırıyı kınayarak, “Farklı halklardan, inançlarda yoldaşlarımızın IŞİD gibi karanlık güçler tarafından hedef haline getirilmesine müsaade etmeyeceğiz. Katolik halkımızın ve Hristiyan halkımızın yanındayız” dedi.
Açlık grevi ve Adalet nöbetleri
Türkiye’nin en temel sorunun Kürt sorunu olduğunu ve bu sorunun demokratik ve barışçıl yöntemler ile çözülmesi gerektiği dile getiren Hatimoğulları, annelerin bu nedenle Adalet Nöbeti’ne girdiğini söyledi.
Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecrit yıllardır devam ettiğinin altın çizen Hatimoğulları, “Bu açlık grevini desteklemek üzere dışarıda Türkiye ve Kürdistan’ın dört bir yanında analar adalet nöbetinde. . Onların talepleri tıpkı cezaevinde esir tutulan, siyasi rehine tutulan çocukları ve yoldaşları gibi Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi ağırlaştırılmış tecridin kalkması ve Sayın Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır” diye konuştu.
‘Özgürlük Yürüyüşü’
Hatimoğulları, siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin İmralı tecridinin kaldırılması ve Kürt sorununun çözümü için Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması talepleriyle 1-15 Şubat tarihleri arasında yapılacak “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”ne değindi.
Abdullah Öcalan’ın özgürlüğünün sağlanması talepleriyle 1-15 Şubat tarihleri arasında yapılacak “Büyük Özgürlük Yürüyüşü”nün amacına değinen Hatimoğulları, “Bu yürüyüşün amacı cezaevlerinde başlayan açlık grevlerinin ve adalet nöbeti ile aynı amacı taşımaktadır. İmralı tecridinin ortadan kalkması ve Kürt sorununun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözülmesi. Ve elbette ki bu yürüyüşteki her uğrak alanlarımızda çeşitli yerlerde kadınlarla, işçilerle, emekçilerle buluşmalar. Türkiye’de yaşanan bütün sorunların Kürt sorunuyla bağlantısını kuran bir yerden bu yürüyüşümüz gerçekleşecek. DEM Parti olarak bizler de bu yürüyüşte yerimizi alacağız.” ifadelerini kullandı.
‘Tecrit insanlık suçu’
PKK Liderine yönelik tecride tepki göstererek tecridin “insanlık suçu” olduğunu ifade eden Hatimoğulları, “Bizler DEM Parti olarak diyalog ve müzakere partisi olarak çağrımızı buradan yineliyoruz. Türkiye’de 84 milyon yurttaşımız bu savaş ve çatışma ortamından etkilenmektedir. Kürt halkına diz çöktürmek için çöktürme planını devreye koydular. Dört parça Kürdistan’da, Rojava’da, Türkiye’de bu plan işlemedi. Kürt halkı değil diz çökmek dört parça Kürdistan’da sesini bütün dünyaya duyuracak kadar güçlü bir örgütlenmenin içine girmiş durumdadır. Bu direnişi bu şekilde kıramazsınız” şeklinde konuştu.
Savaş dünyaya yayılıyor
Dünyada savaşın genişleme eğilimi içerisinde olduğunu ve bölgenin savaşla karşı karşıya olduğunu vurgulayan Hatimoğulları, “Türkiye bu denklemden asla azade değildir. İşte bizler o yüzden diyoruz ki Kürt sorununu çözelim ki dışarıya karşı da bu savaş atmosferine karşı de bir toplumsal bütünlük içerisinde hep birlikte Türkiye halkları olarak dayanışma içinde karşı koyabilmeyi başarabilelim Özellikle iktidar partisine sesleniyorum. Dediğimizi iyi anlamalarını iyi idrak etmelerini istiyorum. Birlikte var olmazsak küresel saldırılar karşısında birlikte yeniliriz. Cezaevlerinden, adalet nöbetinden, büyük özgürlük yürüyüşünden demokrasinin sesi yükselecek. Barış talebi yükselecek” dedi.
‘Kadınlar barışı inşa edecek’
Erkek aklın savaş çığırtkanlığına karşı kadınların barışı inşa etme cesareti olduğunu söyleyen Hatimoğulları, “Ülkedeki çatışma süreci devam ettikçe, ülkede baskı düzeni artıyor, ülkenin siyasi iklimi gittikçe sertleşiyor.Daha çok kadın şiddete uğruyor, daha fazla kadın cinayeti işleniyor böylesi atmosferlerde. Yaşadığımız yoksulluk da bütün bunların cabası. Bizler çok derin bir yoksullukla karşı karşıyayız. Hak talep etmeye kalkışınca açız açıktayız, evsiziz kira ödeyemiyoruz, fatura ödeyemiyoruz dediğimizde ise ‘oturun yerinize siz ‘teröristsiniz’ yaftalamasını yapıyorlar bizlere” şeklinde konuştu.
‘Türk kadınlara çağrı’
Türk kadınlara seslenen Hatimoğulları, “Kürt anaları sizlere barış elini uzatıyor. ‘Gelin Kürt sorununu hep beraber el ele vererek çözelim’ diyorlar. ‘Yaşanan acıları biz Kürt ve Türk kadınları olarak hep birlikte çözebiliriz’ diyorlar. Bizler kadınlar olarak el ele verirsek, bize zorla ezberletilmiş bu Kürt düşmanlığını bir kenara bırakmayı başarabilir. Bu ülkede bulunan bütün farklı halklardan kadınlarla el ele tutuşarak, barışı hep beraber kurabiliriz. Gelin kadınlar olarak barış konusunda daha kararlı olalım, daha iradeli olalım. Hep birlikte silahları toprağa gömelim. Anadolu ve Mezopotamya topraklarında barış ağacı yükselsin. Hep birlikte barış diyelim” ifadelerini kullandı.
‘Hep beraber kazanacağız’
Hatimoğulları, kadın katliamlarını hatırlatarak, “Daha kaç kadının ölümünü erkek yargı izleyecek. İşte çalıştaylara konu olması gereken konular bunlar ama onlar nafaka kadını alırız konuşuyorlar. Sevgili kadınlar bizler yaşamak için doğduk. Biz kadınlar yaşamak için birbirimize tutunarak birbirimizden güç almaya devam edeceğiz. Örgütleneceğiz. Hep beraber kazanacağız” dedi.
‘Halkı iradesi’
Yerel seçimlere ve DEM Parti’nin gerçekleştirdiği halk oylamasına değinen Hatimoğulları Amed’de gerçekleştirilen aday tanıtım toplantılarına ilişkin, “Oradan büyük bir coşkuyla ve enerjiyle geldim. O salonda halkın iradesini gördük. O salonda demokrasinin asıl tecelli edebileceğini, Türkiye ve dünya halklarına, DEM Parti olarak nasıl öğrettiğimizi gördük” dedi.
‘Kayyımı kim atadı?’
Yerel seçimlerde halkın ve kadınların güçlü sahiplenmesi ile kayyımları göndereceklerini ifade eden Hatimoğulları AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘İktidarımızda belediyeleri siyasi rengine göre ayırmadık’ sözlerini hatırlatarak, “Ben AKP Genel Başkanına sesleniyorum; kayyımları uzaylılar mı atadı? Belediyelerimize kayyım atayan onlar değilmiş gibi konuşuyorlar. Halkın siyasi tercihlerine saygı duymayan onlar. Yalan söyledikleri zaman yüzleri de kızarmıyor. Çünkü bu onları gerçek yüzü” dedi.
‘DEM gelir, devran döner’
Hatimoğulları son olarak, “DEM Parti kadınların lehine sosyal çalışmaların içinde bulunan neredeyse tek partidir. Kadınlar böylesi bir partiyi daha çok sahiplenmeli. Kendi sorunlarını dile getiren, yerel yönetim anlayışında kadınları merkezine alan bir anlayışa kadınlar daha fazla izleme ve sahip çıkmalıdır. DEM gelir, devran döner. İşte bu bizim kampanyamızın yeni sloganı. Dem gelecek ve devran dönecek. Bizler geleceğiz, kadınlar gelecek, gençler gelecek, işçiler gelecek, emekçiler gelecek barış anaları gelecek” çağrısı yaptı.
HABER MERKEZİ