Depremde büyük bir bölümü yıkılan Hatay’da 3 aylık sürede sorunların çözülmemesi salgın hastalık riskini her geçen gün arttırıyor. Aile hekimi Ali Kanatlı, sağlık hizmeti veren sağlıkçıların da çok büyük sorunlar yaşadığını belirtti
Mereş ( Maraş) merkezli 6 Şubat’ta peş peşe yaşanan depremlerle ve yine 20 Şubat’ta yaşanan depremle neredeyse haritan silinen Hatay’da aradan bunca zaman geçmesine rağmen halkın sorunları çözülebilmiş değil.
3 ay geçti ama hala çözüm yok
Kentin enkazının tamamen kaldırılmasının ardından ağır hasarlı binaların yıkımına başlandı. Toz bulutuyla kaplanan kentten ağır kokular gelmeye devam ediyor. Su sorununun 3 ay geçmesine rağmen çözülmediği Hatay’da, depremzedeler salgın hastalık riskiyle karşı karşıya.
Yaşanan sorunlara dair Mezopotamya Ajansı’ndan ( MA) Müjdat Can‘a bilgi veren Aile hekimi Ali Kanatlı, kentte özellikle sağlık sorunlarının her geçen gün arttığını söyleyerek, destek olunmasını istedi.
Sağlıkçılar da depremzede
İlk günden bu yana Türk Tabipler Birliği (TTB) ile Sağlık ve Sosyal Hizmet Sendikası (SES) olarak kentte kurdukları Koordinasyon Merkezi’nde çalışmalarını sürdürdüklerini söyleyen Kanatlı, kentte yalnızca bir Kadın Doğum Kliniği olan özel hastanenin ayakta kaldığını aktardı. Kanatlı, “Arkadaşlarımız, hekimlerimiz, hemşirelerimiz, sağlıkçılarımız öldü. Bazılarının eşleri, baba-anneleri öldü. Yakınlarının kolları bacakları kesilen sağlık emekçilerimiz var. Evler yıkıldı” dedi.
Nüfusun çoğu kırsal kesimlerde
Hatay’da kırsal kesim nüfusun yüzde 55 olduğunu söyleyen Kanatlı, depremin 3’üncü ayında Antakya’da 49 Aile Sağlık Merkezi’nden (ASM) 13’ünün, Defne’deki 19 ASM’den ise 7’sinin açıldığını ifade ederek, doktorların evlerinin olmadığını, ayda bir kez bir hafta süreyle gelip çalışıldığını ancak gelenlerin kalacakları yerleri olmadığını söyledi.
Sağlıkçıların barınma sorunu var
Çocuklarını başka şehirlere yerleştiren doktorların gidiş-geliş yaptıklarını söyleyen Kanatlı, “Evlerinin, başlarını sokacak bir yuvalarının olması gerekiyor. Sağlık emekçilerinin çocuklarını okutacakları okullar olması gerekiyor. Bu komple emekçilerin birbirine bağlı sorunudur” şeklinde konuştu.
Salgın riski artıyor
Depremde çok soğuk günler geçirildiğini ve bunun bir avantajının salgın hastalıkların olmaması olduğunu kaydeden Kanatlı, havaların ısınmasıyla salgın ihtimalinin çoğaldığını ifade etti. Sivrisineklerin mikropları taşıdığını ve taşınan mikropların sıcak havalarda salgın artışına neden olduğuna dikkat çeken Kanatlı, “Bu nedenle sağlıklı suya ulaşım önemli. Atıklarında sağlıklı bir şekilde bertaraf edilmesi önemli. Kanalizasyon sistemlerinin oluşturulması önemli” diye belirtti.
Çadır ortamı salgını arttırır
Çadırların artık yetersiz olduğunu, barınma konusunda daha çok prefabrik evlerin olması gerektiğinin altını çizen Kanatlı, “Çadır ortamında 10-15 kişinin bir arada kalmasının da bulaşıcı hastalıklar açısından ciddi bir risk oluşturduğunu biliyoruz” diyerek devamında ise şunları dile getirdi: “Sadece su atığı değil, katı atıkların, evsel atıkların uzaklaştırılması, bertaraf edilmesi, insanların planlı-projeli bir şekilde evlere yerleştirilmesi gerekiyor. Sağlık şu anda Hatay’da iyi değil, yeterli değil.”
HATAY