Yıkımın en büyük olduğu kenttlerden olan Hatay’da birçok bölgeye halen giriş yapılamazken, arama-kurtarma çalışmalarının da sonuna gelindi. Yurttaşların büyük çoğunluğu kenti terkederken, birçok yurttaş hala umutla enkazların başında bekliyor
Merkez üssü Mereş ve Dilok olan depremin 5’inci günü de geride kaldı. Yıkımın en büyük olduğu kentlerden birisi olan Hatay’da birçok bölgeye halen giriş yapılamazken, arama-kurtarma çalışmalarının da sonuna gelindi. Ekipler sokak aralarında gezip ses kontrolü yapıyor ve ses gelmemesi durumunda keşfe devam ediyor. Birçok enkaz da artık yurttaşları canlı bulma umudu kalmazken, binalardan cenazeler çıkarılıyor. Kimi binalar ise iş makinalarıyla kaldırılmaya başlandı.
Kentte halen yeterli çadır kurulamazken, yurttaşlar soğuğa rağmen geceleri sokakta ya da kendi imkanlarıyla kurduğu çadırlarda geçiriyor. Arabalarda kalan yurttaşlarda yaşanan benzin ve mazot sıkıntısı nedeniyle ısınmakta zorlanıyor. Yıkımın büyük olduğu Antakya, Defne ve Samandağı ilçelerinde yurttaşlar artık bölgeyi terk etmeye başladı. Kentten umudunu kesen yurttaşlar, akrabalarının olduğu diğer kentlere göçerken, bir kısmım yurttaş ise enkazlardan beklediği umutla kentte kalmaya devam ediyor.
Enkazlardan çıkan cesetlerin ise gömülmesine devam ediliyor. Bugün Samandağı’na bağlı Meydan Köyünde 20 kişi gömülürken gömülmeyi bekleyen onlarca kişi ise bekliyor. Yine enkazlardan çıkarılan bazı cesetler ise özellikle Armutlu ve çevre mahallerde sokakta beklemeye devam ediyor.
İnsanlar hala umutla enkaz başlarında bekliyor
Bugün Samandağı ilçesinde ziyaretlerde bulunan Halkların Demokratik Partisi Hatay İl Eş Başkanı Kerem Nalbant, 5’inci gün olmasına rağmen ‘enkazlarda insan bulabilir miyiz’ umudu ile bekleyen aileler olduğunu söyledi. Ailelerin öfkeli ve sitemli olduğunu kaydeden Nalbant, “Beşinci gün olmasına rağmen halen acil ihtiyaçların devam ettiğini görüyoruz. Özellikle burası çok soğuk olmasına rağmen insanlar sokaklarda kalıyor. Halen çadır ya da konteynır kentin olmaması talihsiz bir durumdur. Gıda boyutu sivil kuruluşlar tarafından karşılansa da önümüzdeki süreçte bu yetmeyecek. Çadır, ısıtıcı, temizlik malzemelerinin gönderilmesi elzemdir” dedi.
Halk kenti terk ediyor
İnsanların gözlerinde belirsizliğin yarattığı korkunun hakim olduğunu kaydeden Nalbant, “Geleceğinin ne olacağını bilememenin verdiği belirsizlikten kaynaklı nüfusun ezici bir çoğunluğu kenti terk ediyor. Önümüzdeki süreçte geri dönülmemesi durumunda daha ağır travmalara sebep olacaktır. İnsanlar burada yaşamış olduğu çocukluk, gençlik anılarını geçtiği yerleri bırakması ağır bir ızdırap” diye belirtti.
‘Umudum yok bari bana cenazesini versinler,
Artık arama-kurtarma çalışmasından çok enkaz çalışması olduğunu altını çizen Nalbant, şöyle devam etti: “Ailelerin yoğun ısrarı sonrasında bir binaya yaklaşılıyor ve eğer bir ses varsa arama-kurtarma çalışması yapılıyor. Yoksa bırakıp gidiliyor. Bugün ziyaret ettiğim mahallelerde yakınlarını kaybedenler ‘Oğlumun yaşadığından umudum yok. Bari bana cenazesini versinler, defnedeyim’ dedi. İnsanlar sahipsiz olduğunu hissediyor.”
MA / Tolga Güney