İlk yerleşim yerlerinden biri olarak kabul edilen tarihi Hasuni Mağaraları, yeterli önlem alınmadığı için defineciler tarafından tahrip ediliyor.
Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde Milattan Önce (M.Ö.) bin yılına ait kalıntıların bulunduğu ve içinde barındırdığı yapılarla bölgenin önemli yerleşim yerlerinden biri olan Hasuni Mağaraları, defineciler tarafından tahrip ediliyor. İlçeye 7 kilometre uzaklıkta ve Malabadi karayolu üzerindeki Albat Dağı eteklerinde bulunan Hasuni Mağaraları, ilçenin en hakim tepelerinden birinde bulunuyor. İçinde bulunan ve birbirine bağlı 300 oda ile bir mağara cenneti olan Hasuni Mağaralarında geçmiş yıllarda yapılan çalışmalarda, M.Ö. bin ile M.S. 13. yüzyıla ait kalıntılara rastlanmıştı. Bu çalışma ile birlikte Mezolitik devri günümüze taşıyan yapı olma özelliğini barındıran Hasuni Mağaraları, su depoları, hamam, kaya merdivenleri, taş döşeme yolları, kaya kilisesi ve kilisenin yanındaki mini amfi tiyatroyla tam bir görsel şölen sunuyor.
Tarihi bilinmiyor
Mağaralar, Hristiyanlığın ilk dönemlerinden başlayıp 13. yüzyıla kadar kullanıldığı sanılan Hasuni Kaya Kilisesini de içinde barındırırken, birçok odadan oluşan kilisenin yanında mini bir amfi tiyatro ve su depoları da bulunuyor. Mezolitik devirde yapılan ve günümüzde kullanılamaz duruma gelen Hasuni Hamamının çatı kısmı yıkılırken, kesme taşlarla yapılan bu hamamın net yapım tarihi ise bilinmiyor.
Defineciler tahrip ediyor
Bahar ayında ziyaretçi akınına uğrayan bölgede bulunan hamamın defineciler tarafından tahrip edildiği bildirildi. Hamam içerisinde birçok yerin defineciler tarafından daha önceden kazıldığı görüldü. Tarihi mağaraların alt kısmında inşa edilen hamamda, daha önce restorasyon çalışması yapıldığı belirtildi. Ancak hamamın inşasında kullanılan ve sonrasında yıkılan duvarlardaki taşların hamam içerisinde istiflenmesi dikkat çekti. Bölgede yeterince önlem alınmadığından kaynaklı, bölgenin madde bağımlıların uğrak yeri haline geldiği öğrenildi.
HABER MERKEZİ