Diyarbakır Cezaevi’nde tutuklu bulunan eşi Hasan Aşa’yla bir buçuk aydır görüşemediğini paylaşan Aynur Aşa, diyalize bağlı kalması gereken eşinin yaşamından salgının ardından endişeli olduğunu belirtti
Koronavirüs (Covid-19) salgını sürecinde Meclis’e getirilen infaz düzenlemesiyle binlerce adli tutuklu tahliye edilirken, on binlerce siyasi tutuklu salgın tehlikesine rağmen cezaevlerinde bırakıldı. Söz konusu durum beraberinde kamuoyunda tepkiye neden olurken, tutuklu yakınlarında ise korku ve kaygı oluşturdu.
Diyarbakır 4 No’lu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutuklu bulunan Hasan Aşa’nın (55) ailesi sadece bunlardan birisi. “Örgüt üyesi olmak” ve “Örgüt propagandası yapmak” iddialarıyla 13 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Aşa, 10 yıldır diyaliz hastası ve 6 yıldır tutuklu.
Diyalize bağlanması lazım
Eşiyle en son bir buçuk ay önce konuştuğunu paylaşan Aynur Aşa (42), eşiyle Diyarbakır D Tipi Kapalı Cezaevi’nden şu an tutuklu bulunduğu cezaevine sevk edildikten sonra görüşme gerçekleştirmediğini belirtti. Mezopotamya Ajansı’na konuşan Aşa, eşinin yaşamından endişe duyduğunu belirterek, eşinin haftada en az 3 defa diyaliz makinesine bağlanması gerektiğine dikkati çekti. Aksi takdirde yaşamını yitirebileceği uyarısında bulunan Aşa, aynı zamanda eşinde görme bozukluğu olduğunu ve işitme kaybının olduğuna değindi. Aşa, tüm bunlara rağmen Adli Tıp Kurumu’ndan (ATK) eşi hakkında “Cezaevinde kalabilir” raporu verildiğini dile getirdi.
‘Perişan olduklarını görüyoruz’
İnfaz düzenlemesinde siyasi tutukluların kapsam dışında bırakılmasına tepki gösteren Aşa, “Bir an önce başta hasta tutsaklar olmak üzere bütün siyasi tutsakların serbest bırakılması lazım. Bazen hastaneye gittiğimiz zaman orada hasta tutuklularla karşılaşıyoruz. Durumlarının nasıl perişan olduğunu görüyoruz. İnsan buna tahammül edemiyor. Hasta tutukluların cezaevinde olmaması geriyor. Sağlık durumları cezaevinde yatmaya elverişli değil” çağrısı yaptı.
MARDİN