Ankara’da Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi hasta tutuklu Yıldırım’ın, İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu ise ölüme terkedilen hasta tutuklu Güneş’in tahliye edilerek, tedavisinin dışarıda yapılması çağrısında bulundu
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, Elazığ Cezaevi’nde hasta tutuklu Yıldırım’ın, infazının ertelenerek ailesinin yanında tedavisine devam etmesi istedi. İHD İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 445’inci F Oturumu eyleminde hasta tutuklu Güneş’in ölüme terkedildiğine dikkat çekti.
Hasta Mahpuslara Özgürlük İnisiyatifi, eylemlerinin 317’nci haftasında hasta tutukluların duruma dikkati çekmek için İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şube binasında açıklama yaptı. İHD Merkez Yürütme Kurulu (MYK) Üyesi Nuray Çevirmen, bu hafta Elazığ 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Kapalı Cezaevi’nde kalan 66 yaşındaki Zülfü Yıldırım’ın durumunu aktardı.
Pandemide sorunlar arttı
Üçlü protokolden kaynaklı olarak yaşanan sorunların ortadan kaldırılmasını, hasta tutukluların serbest bırakılması ve yaşam hakkının korunması için ilgilileri sorumluluk almaya ve çözüm üretmeye çağıran Çevirmen, Kovid-19 nedeniyle pek çok sorunun yaşandığının aileler tarafından taraflarına iletildiğini aktardı. Çevirmen, Antalya L Tipinde kalan kanser hastası bir tutuklunun pozitif olan tutuklularla aynı yerde tutulduğunu aktardı.
Birçok riskli hastalığı var
Arkadaşları tarafından yazılan mektupla, Yıldırım’ın cezaevinde kalmasının mümkün olmadığını belirten Çevirmen, Yıldırım’ın 2011 yılında tutuklandığını ve Malatya E Tipi Cezaevine götürüldüğünü aktardı. Yıldırım’ın birçok riskli hastalıklarına rağmen cezaevinde 9,5 ay tutulduğunu kaydeden Çevirmen, mahkemeye çıkarıldığında ise dışarıda tedavisinin yapılması için tahliye edildiğini söyledi. Dışarıda yargılaması tutuksuz devam eden Yıldırım’ın, beyindeki tümör nedeniyle kanser hastalığına yakalandığını ve 3 kez ameliyat edildiğini aktardı.
‘Adli Tıp Kurumuna sevki yapılamadı’
Çevirmen, Yıldırım’ın 2017 yılında yargılandığı dosyanın Yargıtay tarafından onaylanmasıyla, 7 yıl 6 aylık cezası infazı için önce Elazığ 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Ceza İnfaz Kurumuna, sonrasında Elazığ T Tipi Cezaevine daha sonra tekrar 1 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevine geri götürüldüğünü söyledi. Yıldırım’ın beyin ve kalp hastalıklarından dolayı düzenli yapılan kontrol ve tedavilerinin cezaevine girmesiyle kesintiye uğradığına işaret eden Çevirmen, “Yıldırım, yüzde 95 engelli raporuna sahiptir. Adli Tıp Kurumundan rapor alabilmesi için Elazığ Fırat Üniversitesi’ne sevkinin yapıldığı; ancak Fırat Üniversitesindeki heyetin cezaevinde kalabilir raporu vererek Adli Tıp Kurumuna sevkinin yapılamadığı aktarılmıştır” diye konuştu.
‘Ailesinin yanında tedavi edilsin’
Cezaevinde sürekli olarak ilaç kullanarak yaşamaya çalışan Yıldırım’ın Kovid-19 sürecinden kaynaklı olarak kontrolleri aksadığına vurgu yapan Çevirmen, şunları söyledi: Ailesinin de kendisini ziyaret edebilme olanağının kısıtlı olması da psikolojik olarak yıpratıcı olmaktadır. 3 yıldır cezaevinde kalan Zülfü Yıldırım’ın 2 yıllık cezası kalmıştır. Ağır hastalıkları ve cezaevinde kalamayacak durumda olmasından kaynaklı olarak bir an önce infazının ertelenmesi ve ailesinin yanında tedavilerine devam etmesini talep ediyoruz.
Hasta tutuklu Güneş’e ölüm dayatılıyor
İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi Hapishaneler Komisyonu, 445’inci F Oturumu eyleminde Diyarbakır 2 No’lu F Tipi Cezaevi’nde bulunan hasta tutuklu Halil Güneş’in durumuna dikkati çekerek, tahliye edilmesini istedi.
Komisyon üyesi Meral Nergis Şahin, devletin koronavirüs salgını bahane ederek içeride ve dışarıda yaptığı hak ihlallerinin artarak devam ettiğine işaret etti.
Ardından konuşan Komisyon üyesi Mehmet Acettin, Güneş’in 2 Ocak 1993 yılında 23 yaşında iken tutuklandığını ve yaklaşık 28 yıldır cezaevinde bulunduğunu söyleyerek, uzun zamandır akciğer ve kemik kanseri hastalığıyla mücadele ettiğini hatırlattı.
‘Cezaevinde Kalamaz’ raporu
Acettin, Güneş’in tutuklandığından bu yana 15 farklı cezaevine sürgün ve ya da sevk edildiğini vurguladı. Acettin, Güneş’in kullanmak zorunda kaldığı yüksek dozdaki ağrı kesiciler nedeniyle ağır stres bozukluğu, epilepsi, her iki gözde Glokom hastalığı, boyunda fıtıklar ve böbreklerinde taşlar oluştuğunu belirterek, “Avukatlarının başvurusu sonucu, Diyarbakır Eğitim ve Araştırma Hastanesi tarafından ‘Cezaevinde Kalamaz’ raporu verilmesine rağmen, Adli Tıp Kurumu (ATK) 29 Ocak 2014 tarihinde yeni bir rapor hazırlayarak Güneş’in tek başına hayatını idame edebileceği ve hapiste kalabileceği sonucuna varmış, serbest kalması engellenmiştir. 2014 Temmuz ayında yapılan tetkiklerde kanser hastalığının daha da ilerlediği tespit edilince, serbest bırakılması ve tedavisinin dışarıda sürdürülmesi için avukatları Anayasa Mahkemesi (AYM) ‘ne başvuruda bulunmuş ancak olumlu bir sonuç alınamamıştır” dedi.
‘Abime ölüm dayatılıyor!’
Acettin, Güneş’in kız kardeşinin son görüşmede yaşananlara ilişkin aktarımlarını şöyle dile getirdi: Sevk adı altında işkence ile, yapım aşaması bile tamamlanmamış olan Diyarbakır F Tipi Hapishane’ye sevk edilen abim, sağlıksız koşullar içinde yaşamını devam ettirmeye çalışmaktadır. Pandemi bahane edilerek abim 6 aydır kontrollerine götürülmüyor. Abime ölüm dayatılıyor.
HABER MERKEZİ