Şengal Demokratik Özerk Meclisi Eşbaşkan Yardımcısı Heso Îbrahim: ‘Türkiye, Kerkük, Musul, Şengal, Duhok, Tilafar’ın bazı kısımlarını kendi kontrolüne geçirmek istiyor. Haşdî Şabi güçleri Musul’a geçti. Bu nedenle Türkiye’nin Musul’da bulunduğu birçok noktadan çıktığı belirtiliyor’
Türkiye’nin ABD ve NATO destekli Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlattığı hava-kara kapsamlı saldırıları devam etti. Saldırılarda Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile işbirliği yapan Türkiye, Şengal ve Maxmur başta olmak üzere Federe Kürdistan Bölgesi’nin birçok noktasına hava saldırıları ve suikastları da sürdürdü.
Türkiye’nin saldırılarında işbirliği yapan KDP, Irak ile imzaladığı 9 Ekim 2020 Şengal Anlaşması’nı öne sürerek, Şengal’i hedef gösteriyor. Türkiye ve KDP’nin hedef göstermesi sonucu Irak ordusu 2 Mayıs’ta Şengal’e saldırdı. Günler süren çatışmaların ardından halkın direnişi karşısında geri çekilmek zorunda kalan Irak ordusu, bölgedeki varlığını sürdürüyor.
Türkiye’ye ait Silahsız İnsansız Hava Aracı (SİHA) ile 15 Haziran 2022’de Sinunê Halk Meclisi’ne yönelik saldırıda, 10 yaşındaki Saleh Xidir yaşamını yitirdi, ÇIRA TV muhabiri ile birlikte 7 kişi ağır yaralandı.
Xanesor ve Sinunê
MA’nın haberine göre Şengal Demokratik Özerk Meclisi (MXDŞ) Eşbaşkan Yardımcısı Heso Îbrahim, KDP’nin baskıları, Irak ordusunu tehditleri ve Türkiye’nin saldırılarına dair değerlendirmelerde bulundu. Şengal’e yönelik yok etme politikasının yürürlükte olduğunu dile getiren Heso Îbrahim, “Bu politikalar Êzidî iradesini tanımamaktır. Xanesor Halk Meclisi ve Sinunê Halk Meclislerimiz bombalandı. Bu saldırılarla halk ve yönetimi bir birinden ayırmak istiyorlar. Türkiye’nin saldırıları artarak devam ediyor” dedi.
‘Irak’ı kontrolü altına almak istiyor’
Saldırıların Şengal ile sınırlı kalmadığını, Çemçeman, Germiyan, Duhok ve ve Zaxo’ya uzandığına dikkat çeken Heso Îbrahim, “Irak hükümeti bu saldırıların Irak’ı işgal etme amaçlı olduğunu biliyor. Türk devleti Irak’ı kontrolü altına almak istiyor. Kerkük, Musul, Şengal, Duhok, Tilafar’ın bazı kısımlarını kendi kontrolüne geçirmek istiyor. Ama Haşdî Şabi güçleri çok büyük bir askeri güçle Musul’a geçti. Bu nedenle Türkiye’nin Musul’da bulunduğu birçok noktadan çıktığı belirtiliyor. Bizim asıl korktuğumuz şey, Duhok ve Laleş’te bulunan Êzidî kamplarıdır. Olası bir savaşın çıkması durumunda bu kamplarda yaşayan Êzidîler savunmasız kalacaklarıdır” uyarısında bulundu.
‘Aşiretleri ve yönetimi karşı karşıya getirmek istediler’
Türkiye’nin 15 Haziran’daki son saldırısının ardından bölgede bazı güçlerin Özerk Yönetim karşıtı propaganda çalışmalarına başladığını dile getiren Heso Îbrahim, “Sînunê Halk Meclisimize yapılan saldırı gününde bazı kişiler ‘Êzidxan Asayişi buradan çıkmalıdır’ diye ortalığı karıştırmaya başladı. Bazı basın yayın organları da ‘Sînunê halkı asayişi istemiyor’ şeklinde haberler servis etmeye başladı. Ama söyledikleri doğru değildi. Yönetimimiz burada kanaat önderleriyle bir araya geldi. Bütün kışkırtmalara rağmen aşiret büyükleri Êzîdxan Asayişini sahiplenerek, ‘Bunlar bizim çocuklarımızdır ve aşiretlerin anlamı yok’ dediler. Aşiretleri ve yönetimi karşı karşıya getirmek istediler. Ama Êzidîler bilinçliler ve bu politikalar amacına ulaşmayacaktır. Biz bu halkın öncülleri ve yönetimiyiz. Bu halk biziz” diye konuştu.
‘Şengal’i boşaltmak isteyen bazı güçler var’
Şengal üzerinde yürütülen politikaların amacına ulaşmayacağını vurgulayan Heso Îbrahim, “Halkımızda kafa karışıklığına neden olan, şehitlerimizin kanı üzerinden konuşan kişiler affedilmeyecektir. Bize bu görevi halk verdi ve ancak halk alabilir. Biz demokratik bir yönetimiz. Bazı kişiler gibi diktatör değiliz. Halkın bütün taleplerini karşılamaya hazırız. Şengal’i boşaltmak isteyen bazı güçler var. Halkımızın buna karşı duyarlı olmasını söylüyoruz. Gençlerimizi, halkımızı bu oyuna karşı duyarlı olmaya ve düşman oyunlarına gelmemeye çağırıyoruz” diye belirtti.
ŞENGAL