Hasankeyf’te Ilısu Barajı nedeniyle hem tarih hem de doğadaki canlıların yaşam alanlarını yok eden yıkım çalışmaları, 24 Haziran seçimleri sonrası oluşan ‘yeni sistem’ ile birlikte hızlandı
Batman’da inşa edilen Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalacak olan 12 bin yıllık tarihe sahip Hasankeyf’te sürdürülen çalışmalarla doğa ve tarih tahrip edilmeye devam ediliyor. 24 Haziran seçimleri nedeniyle bir süre durdurulan yıkım çalışmaları, seçim sonrası hızlandırıldı. ‘Yeni Sistem’ olarak belirtilen yeni iktidar biçimi, devleti bir anonim şirketine dönüştürüldüğü açıklanan bakanlıklar ve bakanlar kuruluna bakınca anlaşılırken, sermaye çıkarı karşısında doğanın, tarihin, halkların söz hakkı olmayacağı anlaşılabiliyor. Yeni sistemin başlamasıyla birlikte Hasankeyf’teki tarihi açık hava müzesi yerini dev bir şantiyeye bırakırken, toplam 5 bin mağaranın bulunduğu ilçede özellikle Kale’ye çıkan tüm mağaralar beton ile kaplandı.
Mağaralar kapatılıyor
Kimi tarihi eserlerin taşınması için belirlenen yeni alanlarda da yıkım çalışması başlatıldı. Hasankeyf efsaneleri arasında yer alan “usta ve çırağın minareleri” diye adlandırılan Tarihi El Rızk Camii ve Sultan Süleyman Camii minarelerinin taşınma işlemleri yerine, taşlar sökülüp taşınacak. Son günlerde camii minarelerinin bulunduğu alanda yapılan kazılarda, minarelerin yıkılma tehlikesine neden olacak şekilde faaliyet yürütüldüğü gözlemlenirken, tarihi kalyondaki çalışmalarda ise restorasyonun bittiği alanların üstüne beton döküldü. İlçedeki mağaraların betonla kapatılma işlemi ise halen devam ediyor.
Mağaralar otel oluyor
Hasankeyf ilçesine bağlı Üçyol köyünde bulunan Helenistik döneme ait 10 mağara su altında kalmaktan kurutulmasına karşın bu mağaralar otele dönüştürülüyor. ‘Üçyol Ekolojik Köy Projesi’ adı altında yapılacak otellerin işletmesinin ise Üçyol sakinlerine verileceği iddia edilirken, bazı şirketlerin bu otelleri işletmek için girişimde bulundukları belirtiliyor.
Canlılar nerede yaşayacak
Yine yıkım çalışmalarının yürütüldüğü şantiye alanından etrafa yayılan tozlar kentin son ziyaretçilerini etkilemeyi sürdürüyor. Dicle Nehri yatağı ve tarihi bölgenin taş ve betonla doldurulması nedeniyle ise doğadaki canlıların yaşam alanları da tehlike altına girdi. Sadece Hasankeyf’in 15 kilometrelik alanında yaklaşık 300 çeşit kuş türü bulunurken, barajda suyun tutulmasıyla birlikte bu canlıların hem sesi kesilecek hem de yaşam alanları yok olacak.
Mücadeleye çağrı
Hasankeyf Yaşatma Girişimi Sözcüsü Rıdvan Ayhan, geleceğe sahip çıkmak için tarihe sahip çıkılması gerektiğini ifade etti. “Tarihe sahip çıkamayanlar geleceğine de sahip çıkamaz. Hasankeyf, sadece Hasankeyflilerin sorumluluğunda değil, tüm dünya halklarının mirasıdır. Hasankeyf’te yapılan yıkıma ses çıkarmak için yeterli muhalefet oluşturmak önemlidir” diyen Ayhan, bu çevre ve tarih felaketine karşı verilen mücadeleye katkı sunmaları için tüm sivil toplum kuruluşlarına çağrıda bulundu.
BATMAN