Halk yoksullaşırken, yeterli gıdaya, akaryakıta, elektriğe ulaşamazken ordu ve polis gücüyle hakla karşı zorbalık kurup Sri Lanka’yı soyan Rajapaksa diktatörlüğünün son halkası, bir dönem operasyonlara katılmış olan Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa uçakla kaçtı. Ordu göreve çağrıldı
Sri Lanka’da başkanlık sarayını bsan halkın kararlılığı sonucu Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa ordu desteğine rağmen pez etmek zorunda kaldı. Baskın sırasında ordu tarafından kurtarılan Gotabaya Rajapaksa askeri uçakla kaçtı. Maliye Bakanı olan kardeşi Basil Rajapaksa da ABD’ye kaçtı.
Ülkede Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edildi.
Sri Lanka’da Mart 2022’de başlayan ayaklanma 8-9 Temmuz’da Başkanlık Sarayı’nın işgaline varmıştı. Başkaldıran halk istifalar olana kadar sarayı terk etmeyeceğini duyurmuştu.
BBC haberine göre Sri Lanka Başkanı Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa, geniş çaplı protestolar sürerken askeri uçakla ülkeden kaçtı. Daha önce 13 Temmuz 2022’de istifasını işleme koyacağı sözü veren 73 yaşındaki Gotabaya Rajapaksa eşiyle birlikte Maldivler’e gitti, ardından Singapur’a geçti.
Kardeşi de ABD’ye kaçtı
Gotabaya Rajapaksa’nın kardeşi ve ayaklanmalar öncesi Maliye Bakanı olan Basil Rajapaksa da ülkeyi terk ederek ABD’ye kaçtı.
Sri Lanka’da, hükûmetten bir sözcü yaptığı açıklamada, protestocuların Başbakanlık konutuna girip binayı ateşe verdiğini belirtti. Başbakan Ranil Wickremesinghe konutunun basılmasının ardından istifa etmeyi kabul ettiğini açıklamıştı.
Geçici Cumhurbaşkanı atandı, başbakanlık işgal edildi
Başbakan Ranil Wickremesinghe, Parlamento tarafından geçici cumhurbaşkanı olarak atandı.
Ancak Başbakanlık Konutu’na yürüyen göstericiler Ranil Wickremesinghe’nin de istifasını istedi. Polis göstericilere karşı göz yaşartıcı gaz kullandı. Barikatları aşan göstericiler Başbakanlığı da işgal etti. Başbakanlık ve Parlamento bölgesinde polisin attığı göz yaşartıcı gazdan etkilenen 26 yaşındaki bir protestocu kaldırıldığı hastanede solunum sorunu yaşadı. Protestocu, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Polis saldırısında 75 kişi de yaralandı.
Orduyu çağırdı
OHAL ilan edilince göstericiler Başbakan’ın ofisini bastı. Göstericiler devlet televizyonu da bir süre işgal etti. Ranil Wickremesinghe ordu ve polise “düzeni sağlamak için ne gerekiyorsa yapın” emrini verdi.
Ranil Wickremesinghe televizyon konuşmasında, “Askere ve polise düzeni sağlamak için ne gerekiyorsa yapmalarını emrettim. Ofisime baskın yapanlar, başkan vekili olarak sorumluluklarımı yerine getirmeme engel olmak istiyorlar” dedi.
Ranil Wickremesinghe kimdir?
Başbakan Ranil Wickremesinghe, Parlamento tarafından geçici cumhurbaşkanı olarak atandı. Ranil Wickremesinghe, Sri Lanka’da 1993-1994, 2001-2004 ve 2015-2018 yılları arasında üç kez başbakanlık koltuğuna oturdu. Maithripala Sirisena Sri Lanka 7. Cumhurbaşkanı olarak yemin etmesinin ardından 9 Ocak 2015’te 3. dönem başbakanlık koltuğuna oturtulmuştu. 25 Ekim 2018 tarihine kadar koltukta kaldı.
Sirisena daha öncesi devlet başkanı Mahinda Rajapaksa’yı başbakanlık koltuğuna getirince görevi sona ermişti. Sri Lanka’da 2022’deki ayaklanma sürecinde Mahinda Rajapaksa istifa etmek zorunda kalınca 12 Mayıs 2022’de Ranil Wickremesinghe 4. kez başbakanlık koltuğuna oturtulmuştu.
Hanedanlığın sonu coşkuyla kutlandı
Cumhurbaşkanlığı Sarayı’nın dışında toplanan protestocular, Rajapaksa’nın ülkeden ayrılmasını coşkuyla kutladı. Gotabaya Rajapaksa’nın ülkeyi terk ettiği haberleri yayılmaya başladığında, Başkent Colombo’da protestocuların merkezi konumundaki Galle Face Green’de kutlamalar yapıldı.
Bir dönem insanların kaçırılıp kaybedilmesinde rol alan Gotabaya Rajapaksa’nın Sri Lanka’dan kaçması, on yıllardır Sri Lanka’yı yöneten Rajapaksa’nın ailesinin “hanedanlığının” sonu oldu.
8-9 Temmuz Cuma ve Cumartesi günü faklı kentlerden Kolombo’ya (Colombo) akan protestocular başkanlık sarayını basmıştı. Askerler tarafından kaçırılıp saklanan Gotabaya Rajapaksa o zamandan beri ortaya çıkmamıştı.
Sarayın basıldığı gün Fransız haber ajansı AFP’ye konuşan bir üst düzey savunma yetkilisi, sarayı basılan Rajapaksa’nın, askeri bir bölük tarafından “güvenli” bir yerde korunduğunu söylemişti.
Göstericiler ise Rajapaksa’nın istifasını talep ediyordu.
1948’de bağımsızlığını kazanan ülkenin tarihindeki en büyük ekonomik krizden sorumlu tutulan Rajapaksa ailesi birçok bakanlık ve kilit kurumu aile bireyleri arasında paylaşmıştı. Rajapaksa’ların ülke dışına çıkışı; istifa edip dokunulmazlığı kaldırıldıktan sonra tutuklanma ve yargılanma riskini göze almak istemediği şeklinde yorumlandı.
Sri Lanka’da aylardır her gün saatlerce elektrik kesintisi, benzin kuyrukları, temel gıda maddeleri, akaryakıt ve ilaçlarda ciddi eksiklik gibi sorunlar yaşanıyordu.
Rajapaksa hanedanlığı
Rajapaksa ailesi Tamillere karşı askeri operasyonlar yaparken kirli işlerini ordu ve polis üzerinden perdeledi.
Gotabaya Rajapaksa’nin ağabeyi Mahinda Rajapaksa 6 Nisan 2004’te başbakan olmuştu. Mahinda Rajapaksa 19 Kasım 2005’te de devlet başkanı oldu. Mahinda Rajapaksa 2015 yılında rakibi Maithripala Sirisena karşısında kaybetti. Mahinda Rajapaksa başkanlık görevi sırasında 2008-2009’da Tamillere karşı soykırım yaptı. Mahinda Rajapaksa 26 Ekim 2018’de yeniden başbakan olarak atandı. Farklı coğrafyadaki despot yönetimler, halklara karşı katliam ve soykırım uygulayan ülkeler bu soykırımı “Sri Lanka Modeli” olarak almaya çalıştı. Soykırım sonrası hayatta kalan Tamilli kadın ve çocukları kamplara dolduruldu. Mahinda Rajapaksa’nın kardeşi Gotabaya Rajapaksa ise 18 Kasım 2019’da Devlet başkanı oldu. Gotabaya Rajapaksa, Mahinda Rajapaksa’yı başbakan yaptı.
Rajapaksa ailesi ordu-polisi arkalarına alarak aile diktatörlüğü oluşturdu. Gotabaya Rajapaksa Devlet Başkanıyken ağabeyi Mahinda Rajapaksa başbakanlık koltuğunda ülkeyi soydu. Gotabaya Rajapaksa’nın en küçük kardeşi Basil Rajapaksa da Maliye bakanı yapılmış, Meclise seçilmişti. Aileden Chamal Rajapaksa Tarım Bakanı, Namal Rajapaksa da Spor Bakanı yapılmıştı. Halk ayaklanıp konutlarını basınca 9 Mayıs 2022’de Mahinda Rajapaksa istifa etmek zorunda kaldı ve ordu tarafından kaçırılıp gizlendi. 2022’deki isyan sonrası Rajapaksalar bir bir koltuğu terketmek zorunda kaldı. En son Haziran 2022’de Sri Lanka’da (Seylan) Devlet Başkanı Gotabaya Rajapaksa’nın en küçük kardeşi Basil Rajapaksa parlamento üyeliğinden istifa etmişti.
Sri Lanka’da neler yaşandı
Sri Lanka yüzyıllarca Birleşik Krallık (İngiliz imparatorluğu) sömürgesiydi. 1948’de bağımsız oldu. Bağımsızlığından bu yana en kötü ekonomik krizini Rajapaksa ailesi döneminde yaşadı. Gıda, petrol, ilaç gibi temel ihtiyaç maddelerinin tedarikinde yoksullar ciddi sıkıntılar yaşadı. Elektrik kesintileri arttı. Ada ülkesinde akaryakıta ulaşma sıkıntısı balıkçılıkla geçinenlerin hayatını da altüst etti.
Sri Lanka Yeterli gıda ve enerji kaynağına erişemeyen halk için 2022’de bardak taştı. Halk adeta saltanat kuran Rajapaksa ailesinin yönetimine karşı 31 Mart 2022’de ayağa kalktı. Nisan ve Mayıs 2022’de protestolar ayaklanamaya dönüştü. Rajapaksa ailesindeki yöneticilerin ve bağlı milletvekillerinin evleri ateşe verildi.
Polis göstericilere biber gazı ile saldırdı. Sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Sri Lanka yönetimi klişeleşmiş despot yönetimlerin dilini kullanıp gösterileri “terör eylemi” olarak nitelendirdi. Devlet Başkanı Rajapaksa, 1 Nisan 2022’de olağanüstü hal (OHAL) ilan etti. Ancak Nisan’da ve Mayısta da gösteriler durdurulamadı. OHAL 5 Nisan 2022’de gevşetildi. Protestolar durmayınca 6 Mayıs’ta yeniden OHAL ilan edildi. 9 Mayıs 2022’de Başbakan Mahinda Rajapaksa istifa etmek zorunda kaldı.
Bu arada protestolara eski savaş suçlusu generallerden, Tamillere karşı soykırıma katılmış generallerden bazılarının da destek verdiği görüldü.
İlk kez temerrüde düştü
Sri Lanka Merkez Bankası Başkanı Nandalal Weerasinghe, karşı karşıya olunan ekonomik krize dair yaptığı basın açıklamasında, 78 milyon dolarlık vadesi dolmuş borcun faizinin ödenmesi için tanınan 30 günlük mühletin de 18 Mayıs 2022’de dolmasına karşın borçların ödenememesiyle temerrüde düşüldüğünü açıkladı. Weerasinghe, “Pozisyonumuz çok açık, onlar (alacaklılar) yeniden yapılanmaya gidene kadar ödeme yapamayacağımızı söyledik. Yani buna önleyici temerrüt deniliyor. Konumumuz çok net, yapılandırma olana kadar borçları geri ödeyemeyiz” dedi. Bu Sri Lanka’nın tarihinde ilk kez temerrüde düşmesi oldu.
Demografik yapı
Türkiye’de de oldukça rağbet gören “Kaçak çay”ın üreticisi Sri Lanka (Seylan) çok uluslu bir ülke. Seylanca konuşanların oranı yüzde 74. Tamilce konuşanların oranı yüzde 18. Diğer nüfus farklı diller konuşuyor.
Nüfusun yüzde 74,9 kadarı Sinhala. Yüzde 11,2 kadarı Tamiller’den oluşuyor. nüfusun yüzde 9,2 Müslüman, yüzde 4,2’si Hint Tamili. Yüzde 0,5 diğer etnik-dini kesimlerden oluşuyor. Nüfusun yüzde 70,2 kadarı Budist. Hindular yüzde 12,6 civarında. Müslümanlar yüzde 9,7, Hristiyanlar yüzde 7,2 civarında. Yüzde 1 nüfus diğer inançlardan.
Çin destekli ‘Sri Lanka Modeli’, Sur, Cizre ve modelin çöküşü
Mahinda Rajapaksa başkanlık görevi sırasında 2008-2009’da Tamillere karşı soykırım yaptı.
ABD’de askeri eğitim alan Gotabaya Rajapaksa 2000’li yıllarda Tamillere karşı soykırım ve tehcir sırasında görev alan isimlerden biriydi. Mahinda Rajapaksa devlet başkanı olarak soykırımı yönetirken Gotabaya Rajapaksa 1990’lı yıllarda orduda katıldığı operasyonların tecrübesini yeni katliamlarda kullanmıştı.
Gotabaya Rajapaksa, insanların beyaz arabalarla kaçırılıp kaybedilmesinin sorumlularından da biriydi.
En yoğun kuşatmalar ve saldırılar 2009’da oldu. Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları (LTTE) bahane edilerek sivil yerleşimlere saldırılar düzenlendi.
LTTE’nin geçtiği kentler kuşatıldı. En son Hint Okyanusu kıyısındaki Mullivaikal kuşatıldı. Ordu dehşet saçtı. Mullivaikal katliamında öldürülenlerin yasının tutulmasına, kayıpların bulunması çalışmalarına dahi izin vermedi Rajapaksa ailesi ve ordu. Siviller topluca katledildi, insanlar üst üste yığılmış insan cenazeleri tarlaları sokakları doldurmuştu. Ordunun girdiği kasabalarda ölüm tarlaları oluşmuştu.
Tamil Elam Kurtuluş Kaplanları yöneticileri öldürüldü. Ordu Çin’in Bir Kuşak Bir Yol (OBOR) projesini hayata geçirmesi için yaptığı girişimlere destek verirken, Rajapaksalar Çin’e limanlar veriyordu. (sendikalar limanların Çin’e verilmesine karşı grevler örgütlüyordu.) Çin de ordunun katliamlarına destek çıkıyordu. İnsanların üst üste yığıldığı, yakıldığı vahşet ayları yaşanmıştı.
Farklı coğrafyadaki despot yönetimler, halklara karşı katliam ve soykırım uygulayan ülkeler bu soykırımı “Sri Lanka Modeli” olarak almaya çalıştı.
Mahinda Rajapaksa, AKP yönetimine de Sri Lanka Modeli’ni anlatmış, Tamilleri nasıl yok ettiğine dair anlatımlarda bulunmuştu. 2014’te Millî Güvenlik Kurulunda alınan kararların Sri Lanka modelini örnek alan kararlar olduğu kaydediliyordu. Sur ve Cizre gibi yerlerde kentlerin yok edilmesinin ‘Sri Lanka Modeli’nin uygulanması olduğu kaydedilmişti. Sri Lanka Adası’da jenosit sonrası hayatta kalan Tamilli kadın ve çocukları kamplara dolduruldu.
DIŞ HABERLER