7 Haziran 2015: AKP, ilk kez tek başına hükümet kurabilme çoğunluğunu kaybetti. Bunun üzerine alınan sonuçlar gereği kurulması gereken koalisyon hükümetine engel olundu ve kanlı bir dönem sonrasında Kasım ayında tekrarlanan seçimde ‘tek başına iktidar’ yeniden sağlandı.
31 Mart 2019: AKP, dört-beş dönemdir elinde bulundurduğu belli başlı büyükşehir belediye başkanlıklarını ilk kez kaybetti. Kürt seçmeninin seçtiği belediye başkanları, seçim öncesinde yapılan tehditlere uygun olarak görevden alınıp tutuklandı ve yerlerine kayyum atandı.
Halkların Demokratik Partisi, Türkiye’de demokrasi güçlerini bir araya getirme rüyasını bu uğurda uzun yıllar verilen emek sonrasında gerçekleştirdiğinde takvimler 15 Ekim 2012’yi gösteriyordu. Kökü tarihsel olarak çok derinlere uzansa da, bu denli genç bir parti, kendini asla yıkılmayacakmış gibi gören AKP iktidarının korkulu rüyası haline gelmiş bulunuyor.
2015 yılı Haziran ayında yapılan genel seçimlerde yüzde 10 barajını aşıp, parlamentoya 80 milletvekili göndererek, AKP’nin tek başına iktidar olma gücünü sona erdiren HDP, 2019 yılı Mart ayında yapılan yerel seçimlerde de elindeki büyükşehirleri AKP’ye kaybettirdi. İktidar bunun intikamını 2019 yılında gözaltına alınan 4 bin 567 HDP’linin 979’unu tutuklayarak almaya çalıştı.
HDK’nin somut ürünü
2011 Genel Seçimleri sürecinde oluşturulan “Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku”nun ortaya çıkardığı başarının yarattığı umut ve heyecanla tüm toplumsal muhalefet kesimlerini, demokratik direniş odaklarını, demokrasi, eşitlik ve barış mücadelesi veren tüm özneleri, ortak bir mücadele hattında buluşturmak için kurulan Halkların Demokratik Kongresi, daha sonra topladığı genel kurullarda program ve tüzüğünü kabul etti.
Halkların Demokratik Kongresi, Mayıs 2011’de aldığı kararı hayata geçirerek Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kuruluş dilekçesini 15 Ekim 2012 günü İçişleri Bakanlığı’na verdi. Bununla birlikte seçimlere girme kararı alan HDP’nin kuruluşu, 10-11 Kasım 2012 tarihinde Ankara’da toplanan HDK Genel Kurulu’nda ilan edildi.
HDP, çeşitli ezilen grupların birleştirdiği bir yapı olarak kendini ifade ederken, yaptıkları son kongrede tüzük değişikliğine giderek bu birleşimi “Belirli bir ideolojik yaklaşıma sahip bir kitle partisi olarak kendisini yeniden örgütleme” şekline dönüştürdüğünü açıkladı. Bu açıklamadan sonra HDK ve HDP’nin kurucu bileşenlerinden biri olan Emek Partisi, bir açıklama yaparak bağlayıcı tüzük hükümlerinin HDP ruhu ile bağdaşmadığını söylemiş ve HDP’den ayrıldığını ilan etti.
Buna rağmen, EMEP gerek ortak çalışmalarda gerek HDK bünyesinde siyasal mücadelesini sürdüreceğini belirtti. Nitekim Emek Partisi, 2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde Selahattin Demirtaş’ı; 7 Haziran 2015, 1 Kasım 2015 ve 24 Haziran 2018 genel seçimlerinde de HDP’yi destekledi.
Baraj 80 vekille yıkıldı
2014 Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde HDP’nin adayı olan Genel Başkan Selahattin Demirtaş 3 milyon 958 bin 48 oy alarak yüzde 9.76 oy oranına ulaştı. Bunun üzerine HDP, Haziran 2015 Türkiye genel seçimlerine parti olarak katılmaya karar verdi. Bu durum tartışmalara neden olsa da parti yüzde 13.2’lik bir oy oranıyla Meclis’e 80 milletvekili yolladı.
Seçimler öncesinde AKP hükümetinin PKK’nin silahlı mücadeleyi bırakması için başlattığı çözüm sürecine HDP, tüm samimiyetiyle yardımcı olmak istedi. Hem PKK lideri Abdullah Öcalan ile İmralı’da hem de diğer PKK liderleriyle Kandil’de sürdürülen görüşmelere HDP adına Selahattin Demirtaş, Pervin Buldan, Sırrı Süreyya Önder ve İdris Baluken, 7 Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri süreci başlayana kadar katıldı.
Halkların Demokratik Partisi eşbaşkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ da dahil olmak üzere çok sayıda HDP’li milletvekili, siyasetçi ve yönetici; genellikle Meclis’te yaptığı konuşmalarda “silahlı terör örgütüne üye olmak”, “terör örgütü propagandası yapmak”, “terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” iddialarıyla tutuklandılar.
HDP Eşbaşkanları ve Eşbaşkan yardımcısı Alp Altınörs ile birlikte milletvekilleri Nursel Aydoğan, Sırrı Süreyya Önder, Selma Irmak, Ziya Pir, Ferhat Encü, Gülser Yıldırım, İdris Baluken, Leyla Birlik ve İmam Taşçıer, 4 Kasım 2016 günü gözaltına alındı. Halkların Demokratik Partisi Eşbaşkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ile birçok milletvekili tutuklandı. Daha sonraki süreçte de milletvekili ve belediye başkanları tutuklanarak cezaevlerine gönderildi.
Eşbaşkanlık sistemi var
İlgili yasanın değiştirmesiyle partide eşbaşkanlık sistemi resmen işlemekte. Partinin ilk eşbaşkanları 15 Ekim 2012 günü seçilen Fatma Gök ile Yavuz Önen’di. Daha sonra yerine Sebahat Tuncel ile Ertuğrul Kürkçü seçildi. Ardından Figen Yüksekdağ ile Selahattin Demirtaş eşbaşkan oldu. Figen Yüksekdağ’ın tutuklanması üzerine Serpil Kemalbay seçildi. HDP’nin eşbaşkanlıklarına daha sonra 11 Şubat 2018 günündee Pervin Buldan ile Sezai Temelli seçildiler.
HDP, 7 Haziran 2015 günü yapılan genel seçimlerde Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ eşbaşkanlığında 6 milyondan fazla oy alarak yüzde 13.2’lik bir yüzdeye ulaştı ve Meclis’e 80 milletvekili gönderdi. 1 Kasım 2015 günü tekrarlanan seçimlerde ise milletvekili sayısı 59’a düştü. Ancak yine de, Meclis’teki üçüncü büyük parti durumundaydı.
Halkların Demokratik Partisi, Haziran 2015 Türkiye genel seçimleri sonrasında kurulan hükümette iki bakanlıkla temsil edildi. Kocaeli Milletvekili Ali Haydar Konca Avrupa Birliği Bakanı ve İzmir Milletvekili Müslüm Doğan ise Kalkınma Bakanı olarak görev yaptı. Bu bakanlar, işlevsel olamadıkları için 23 Eylül 2015 günü bakanlıktan istifa ettiler. Levent Tüzel ise kendisine teklif edilen bakanlık görevini en başından kabul etmedi.
Barajı yine aştılar
Halkların Demokratik Partisi, 24 Haziran 2018 seçimlerinde, olağanüstü ağır koşullarda ve engellemelere rağmen (yüzde 11.70 ile) yüzde 10 barajını aştı ve 600 kişilik yeni Meclis’e 67 milletvekili göndermeyi başardı. Böylece Meclis’in üçüncü büyük partisi olmayı başaran HDP’nin Meclis’e gönderdiği vekiller arasında Oya Ersoy, Erkan Baş, Barış Atay, Tülay Hatimoğulları, Murat Çepni, Nusrettin Maçin, Musa Piroğlu, Rıdvan Turan, Serpil Kemalbay gibi sosyalistler ile Ahmet Şık ve Tayip Temel gibi ünlü gazeteciler de bulunuyordu.
Türkiye İşçi Partisi Genel Başkanı Erkan Baş ve TİP yöneticisi Barış Akay, 11 Ekim 2018 günü İstanbul ve Hatay milletvekili seçildikleri HDP’den istifa ederek Türkiye İşçi Partisi’ne geri döndüler ve siyasi yaşamlarını TİP’te devam ettiriyorlar. Gazeteci Ahmet Şık da HDP’den 4 Mayıs 2020 günü istifa etti ve İstanbul milletvekilliğini bağımsız olarak devam ettirmekte.
AKP’ye kaybettirme politikası
Büyük baskı ve gözaltı-tutuklama furyası altında girilen 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde HDP, 3 büyükşehir, 5 il, 45 ilçe ve 12 belde olmak üzere toplamda 65 belediye başkanlığı kazandı. Dahası aday çıkarmadığı Ankara, İstanbul, İzmir, Antalya, Mersin, Adana gibi büyükşehirlerde AKP’nin seçimleri kaybetmesini sağladı. Söz konusu büyükşehirler neredeyse çeyrek yüzyıl sonra AKP’nin elinden muhalefet partilerinin eline geçti.
Ancak Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yerel seçim öncesinden ilan ettiği gibi seçilmiş HDP’li belediye başkanlarının yerine kayyum atama siyaseti sonuçlar belli olur olmaz başladı. HDP’de belediye başkanı seçilenlerden 6 kişiye mazbatası KHK’li oldukları gerekçesiyle verilmediği gibi, ikinci gelen AKP’liler belediye başkanı ilan edildi. Yerine kayyum atanmayan HDP’li belediye başkanı sayısı şu anda sadece 6’dır.
HDP’nin 23 Şubat 2020 günü yapılan 4. Olağan Kongresi’nde eşbaşkanlardan Pervin Buldan yerini korurken, Sezai Temelli’nin yerine Mithat Sancar eşbaşkan olarak seçildi. Mart ayından bu yana pandemi ortamının kısıtlamalarını “Allah’ın bir lütfu” gibi her alanda kullanmak isteyen iktidara karşı direnen yegane siyasi güç durumundaki HDP’lilerin muhteşem ilerleyişi -tüm tutuklama furyalarına rağmen- halen sürüyor.