Kuzey ve Doğu Suriye’de kültür sanat çalışmalarıyla dikkati çeken Pargîn, 3 yıldır Kürt ve Arap kültürü başta olmak üzere birçok üretimde bulundu. Kurum yöneticilerinden İbrahim Feqe, amaçlarının sadece Kürt kültürü değil diğer halkların kültürlerini de korumak olduğunu belirtti
Türkiye’nin saldırıları altında bulunan Kuzey ve Doğu Suriye kentlerinde yeni bir yaşamın çalışmaları da her şeye rağmen devam ediyor. Kuzey ve Doğu Suriye’de 19 Temmuz 2012 tarihinden bu yana PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kapitalist moderniteye karşı ortaya koyduğu demokratik ulus fikriyatıya yeni bir yaşam inşa ediliyor. Bu çalışmaları başında ise kültür ve sanal alanında ortaya konulan üretimler oldu.
Çalışmalarıyla dikkat çeken kurumlardan birisi de Pargîn.
Halkların kültürüne katkı
Özerk Yönetim’in Kültür ve Sanat Komitesi bünyesinde 2020 yılında Dêrik’in bir köyünde kurulan Pargîn, ismini, çadırların yağmurdan korunması için etrafına kazına çukura verilen addan alıyor. Komin olarak çalışmalarına devam eden Pargîn, şimdiye kadar Kürt ve Arap başta olmak üzere birçok halkın kültürüne dair üretimlerde bulundu.
Neden Pargîn?
Çalışmalarına dair bilgi veren Pargîn’in yöneticilerinden İbrahim Feqe, Pargîn’in kuruluşum amacına dair, Rojava Devrimi sonrası bölgedeki dil, kültür, gelenek ve tarihin korunması için böylesi bir kuruma ihtiyaç duyduklarını söyledi. Feqe,”Göçebe kültüründe siyah çadırlar vardır. Bu çadırların yağmurdan korunması için etrafı kazılır. Kazılan yere ise, Kürtçede ‘pargîn’ denir. Bizler de dil, tarih, kültür ve geleneklerimizi korumak için bu isme karar verdik” diyerek amaçlarının sadece Kürt kültürü değil diğer halkların kültürlerini de korumak olduğunu belirtti.
3 yıldır çalışmalar sürüyor
Çalışmalarına dair de bilgi veren Feqe, “Çalışmalarımız 3 yıldır devam ediyor. Amcacımız diğer şehirlerde de Pargîn’in şubelerini açmak. Kurum da aktif 12 kişi kıyafet, montaj, prodüksiyon ve kamera bölümlerinde çalışıyor” bilgilerini paylaştı.
Kültürünü bilmeyen toplumun geleceği olamaz
Dil, tarih, kültür ve geleneğin korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemine değinen Feqe, “Kendi tarih, kültür ve geleneğini bilmeyen toplumlar gündelik yaşar ve hiçbir geleceği de olmaz. Eğer ürettiğimiz sanat ve edebiyat ile kökümüze yaslanmazsak, diğer toplumlardan bir farkımız kalmaz. Her toplumun kendi kimlik, kültür, gelenek ve tarihiyle var olması gerekiyor” dedi.
Kürtlerin zengin bir tarihi var
Çalışmalarını halkla birlikte yaptıklarını belirten Feqe, “Birçok kişide Kürtlerin zengin bir kültür ve tarihe sahip olmadığıyla ilgili şüpheler vardı. Kürtler yerleşik yaşamın inşasına öncülük etmiş. Aynı şekilde ekim araçları inşa etmiş. Sanat alanında da diğer halklara örnek olacak çalışmalara imza atmış. Bunu tahmin etmiyorduk. Çünkü sanki Kürtler diğer halklara göre geride kalmış gibi bir algı vardı. Ancak bu algı kırıldı” ifadelerini kullandı.
Kapitalist modernitenin “tarihi kendinde başlatan anlayışına” karşı çalışmalarını sürdürdüklerini vurgulayan Feqe, “Gelenek ve kültürümüz komün topluma dayanıyor. Tek başına olan kültür, kültür değildir. Kültür insanların bir araya gelmesiyle oluşur” diye kaydetti.
Birçok proje sırada
Önümüzdeki yıllarda birçok projeyi hayata geçirmeyi planladıklarını aktaran Feqe, şunları söyledi: “Geleneğimizi gelecek nesillere aktarmak için çocuklara dönük çalışmalarımız olacak. Aynı şekilde Dewrêşê Evdî ile ilgili dizi projemiz var. Bölgede yaşayan Arap, Türkmen, Süryani ve diğer halklar ile ilgili de araştırma ve çalışmalarımız olacak. Zaten son çıkan Mendel klibimiz Araplarla ilgiliydi. Önümüzdeki yıllarda bölgede yaşayan tüm halkların geleneklerinin bir arada olacağı festival projemiz var.”
Pargîn ile halk arasında bir bağ oluştuğunu belirten Feqe, “Umudumuz Bakur Kurdistan’ında da bu çalışmalara ilgi duyan insanlar ile iletişime geçip, oralarda da bu çalışmaları birlikte yapmak” diye belirtti.
Haber: Mahmut Altıntaş / MA