Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi’nden Emne Mustefa Xidro, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü için başlatılan imza kampanyasının 3 milyon 669 bin 90 imza ile sonuçlandığını belirtti
Mahsum Sağlam
“PKK Lideri Abdullah Öcalan’a özgürlük Kürt sorununa demokratik çözüm” kampanyası çerçevesinde başlatılan eylem ve etkinlikler devam ederken, Kuzey ve Doğu Suriye Halk İnisiyatifi’nin Abdullah Öcalan’a özgürlük talebiyle 9 Şubat’tan bu yana başlattığı imza kampanyası çalışmaları tamamlandı.
Cizre Kantonu’nun Qamişlo kentindeki 12 Mart Şehitleri Stadı’nda okunan açıklamada, toplanan imzaların Avrupa Birliği Konseyi ve tüm insan hakları örgüt ve kuruluşlarına gönderileceği belirtildi. İmza kampanyasına dair Halk İnisiyatifi’den Emne Mistefa Xidro gazetemize konuştu.
- PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın için başlatılan imza kampanyasını biraz açar mısınız, ne kadar bir sürede başladı ve tamamlandı, kaç imza toplandı, Rojava dışında rejim bölgelerinde bu çalışma yürütüldü mü?
Tabi bu yapılan kampanya hem Önderlik üzerindeki tecridi kırmak hem de özgürlüğünü sağlamak için halk tarafından yapılan bir kampanya. Kampanya 9 Şubat’ta başladı, 4 Nisan’da da sonlandırıldı. 4 Nisan’da bitirilmesinin temel amacı halkın önderliğe karşı olan saygı ve sevgisinin bir karşılığı olarak 4 Nisan hediyesi olarak belirtebiliriz.
İmza kampanyasına Rojava’dan katkı ve ilgi yoğundu. Raqa, Minbîç, Qamişlo, Hesekê, Dera Zor, Tabqa, Heleb, Şehba, Efrîn’in yanı sıra Suriye içinde de katılımlar oldu. Mesala Şam, Halep, Lazkiye, Süveyda, Kuneytira, Selamiye, Tartus, Hama ve Humus yani bu bölgelerden de katılımlar oldu. Tabi Rejim bölgelerinden imzacılar katılanlar daha fazla olabilirdi. Ama bilindiği gibi rejimin halklara karşı baskısı devam ediyor ve rahat rahat bu çalışmalara izin verilmiyor. Sonuç olarak toplanan imzalarla birlikte 3 milyon 669 bin 90 imza toplandı.
- Bu imza kampanyasına diğer halkların katılımını nasıl görüyorsunuz? Bu halklar tarafından Abdullah Öcalan’ı sahiplenme nasıl?
İmza kampanyası halkalar tarafından olumlu karşılandı. Rojava’ya dönük yapılan saldırılar ve baskılara karşı önderliğin fikriyatı onları bir araya getirdi. İmza kampanyasına karşı bu nedenle bir sahiplenme vardı, halklar tarafından hoş karşılandı. Çünkü buradaki halkalar var olan savaştan çeteler tarafından yapılan saldırılardan hem yıprandılar hem de psikolojik olarak çok yoruldular. Bu açıdan önderliğin fikrini bilinçli olarak sahiplendiler. Başka bölgelere bakarsak savaşlar iç içe geçmiş ve giderek daha da artıyor. Ama Rojavaya bakınca Kürdü, Arabı, Türkmeni, Asurisi Süryanisi bütün dinler ve mezhepler yan yana hem çalışıyor hem yaşıyor. Buradaki halklar önderliğe karşı yapılan tecride tepkili bu nedenle önderlik için ne yapılmak istenirse karşılık buluyor. Her türlü çalışmaya hazırlar, yürüyüş olsun, çalışmalar olsun, böyle kampanyalar olsun, halk tereddütsüz katılıyor. Tabi bunun büyük bir mesaj içerdiğini görmek gerekiyor. Halkların hem dünyaya hem de Türkiye hükümetine ulaştırmak istedikleri mesaj önderliğin fikriyatı ile yan yanayız bıkmadan, yorulmadan önderlik özgülüğüne ulaşana kadar mücadele edeceklerini söylüyorlar.
Tabi kampanyada çok büyük sorumluluklar alındı zaten bu basına da yansıdı. Halkın nasıl birleştiği bu kampanyayı sahiplenmesi desteklemesi, bazı yerlerde coşkulu bazı yerlerde halaya durdular ve yürüyüşlerde çalışmalarda çok güzel bir fotoğraf çıktı ortaya. Onun için o bölgelerde söz konusu önderlik fikri olunca tartışmasız halkalar ne gerekirse yapmaya hazırlar. Onlarda artık önderliğe yapılan bu tecridin ilk önce halkalara karşı yapıldığını önderliği halktan uzaklaştırmayı amaçladığını biliyorlar bu nedenle bu tecridi kırmak istiyorlar.
- Toplanan bu imzalarla amaçlanan nedir? Nerelere gönderilecek?
İmza kampanyası bitti ama çalışmalar bitmeyecek. Bu kampanyanın sonucunu kurul tarafından Avrupa Birliği Konseyi ve tüm insan hakları örgüt ve kuruluşlarına gönderilecek. Tabi bu kuruluşlara çok büyük rol düşüyor. Artık bu halkların iradesini görmeleri lazım, göz ardı etmemeleri gerek. Buradaki istek ve destekler bu süreçte dünyada ve Rojava’da en çok önderliğin özgürlüğü için olan çalışmalardır. Halkın bu mesajını görmeleri lazım. Halkların onlara bir mesajı olarak almalılar artık. Bu tecride artık göz yumulmamalı, Türkiye’nin uyguladığı bu tecrit, ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmemesine karşı rolünüzü iyi oynamıyorsunuz biz halk olarak sizlerden destek istiyoruz talebimiz bu yönlü görevinizi yapmanızı istiyoruz, mesajıdır.
Her gün giderek önderliği destekleyenler, sahiplenenler büyüyor ve çoğalıyor. Önderliğin özgürlüğü çalışmalarının giderek büyüdüğünü görüyoruz. Gerek yürüyüşler toplantılar olsun gerekse de başka biçimlerde Dünya’dan farklı renklerin bu kampanyaya katıldığını görüyoruz. Rojava’da ayrı bir durum var tabi ki hem savaş sürüyor hem de önderliğin özgürlüğü için mücadele var. Önderlik Rojava halkları tarafından hem destekleniyor ve hem de fikriyatı koruma altındadır. Çünkü buradaki halk, önderliğin özgürlüğü bütün halkların özgürlüğünü temsil ettiğini biliyor.
- Bundan sonraki süreçte bu kampanya çerçevesinde önünüze koyduğunuz çalışmalar var mı, son olarak Abdullah Öcalan için küresel çapta yürütülen kampanya için ne söylemek istersin?
Bu kampanya ve yapılacak olan çalışmalarla önderliğin özgürlüğü için Rojava halkı ısrarla devam edecek ne ilk ne de son kampanya olacak çalışmalar devam edecek, dünyayı kapsayan bu çalışma gerek hukuki, gerekse siyasi çalışmalar bitmeyecek, durmayacak her gün çalışmalarımız devam edecek, isteklerimiz büyüyecek, hedefimiz önderliğin üzerindeki tecridi kırmak ve önderliğimizin özgürlüğünü sağlamak. Her yerden şimdi önderliğin fikrini destekleyenler var, onun için çalışmalar devam edecek, umuyoruz artık Avrupa’daki kurumlar BM, AP, önderlik üzerindeki tecride hem siyasi hem insani olarak bakar. Çünkü halk önderliğin bu direnişi ve mücadelesini görüyor. Halk gücünü buradan aldığı için bıkmadan usanmadan çalışmalara devam edecek.
İmza kampanyası çok iyi bir tablo çıkardı Rojava’da. Birçok halk bir yolda yürüyorlar. Hiç bir güç bu insanları bir araya getiremezdi. Önderliğin gücü, verdiği fikir, felsefe halkları yakınlaştırdı, bir araya getirdi. Bu halk bu nedenle önderliğin özgürlüğünü talep ediyor ve bu taleplerine sadıklar. Umarım dünyada bu gerçekliği görür. Sonuçta halk kazanacak ve önderliğin özgürlüğünün sağlanacağına inanıyoruz.