Van’da gözaltındaki meslektaşlarına destek veren kentteki gazeteciler, hak ihlallerini yazan, haberleştiren bütün gazeteciler hedef alındığını belirtti
İki yurttaşın helikopterden atılmasını belgeleriyle ortaya çıkardıkları haberleri sonrasında gözaltına alınan Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Adnan Bilen, Cemil Uğur ile Jinnews muhabiri Şehriban Abi, gazeteci Nazan Sala, Yeni Yaşam Gazetesi dağıtımcısı Fehim Çetiner ve eski gazete dağıtımcısı Şükran Erdem’e meslektaşlarından destek geldi.
Van’da görev yapan gazeteciler Oktay Candemir ve Ruşen Takva, meslektaşlarına yönelik operasyona dair Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Barış Dönmez’e konuştu.
‘Özel politikalar uygulanıyor’
Kentteki gazetecilere yönelik inanılmaz bir baskı uygulandığını dile getiren gazeteci Oktay Candemir, Van’da yaşanan olumsuzlukların yazılıp, çizilmesinin istenmediğini söyledi.
Van’ın daha önce sivil toplum örgütlerinin sokakta organizasyon düzenleyebildiği, kültür sanat festivallerinin olduğu, çok renkli kimliğe sahip bir kent iken, son 4-5 yıldır kentin kodları ve dokusuyla oynandığını ifade eden Candemir, “Özelikle bin 500 gündür uygulanan eylem ve etkinlik yasağı ile Van insanların sokağa çıkmalarına bile izin verilmeyen bir kente dönüştürüldü. Van adeta kendi değerlerinden, tarihinden ve kültüründen koparılmak isteniliyor. Bu yönde özel politikaların uygulandığını net bir biçimde görüyoruz. Buna karşı duran, bunu söyleyen, yazan ve çizen bütün gazeteciler hedef alınıyor” değerlendirmelerinde bulundu.
‘Topluma olan sorumluluğumuz’
6 meslektaşlarına yönelik son operasyonun da bunun bir parçası olduğunu belirten Candemir, “Sadece ve sadece haber yapan gazeteciler, gece yarısı evlerine yapılan baskınlarla gözaltına alınıyor. Normal şartlarda gazeteciler, emniyete çağırıldığı zaman zaten ifade vermeye gidiyor. Son altı aydır bunun değiştiğini görüyoruz. Gazetecilere yönelik baskı, bir operasyon dalgası her şekilde yürütülüyor” dedi.
Tüm baskı ve yıldırma politikalarına rağmen yazmaya ve çizmeye devam edeceklerini vurgulayan Candemir, “Çünkü gazetecilik suç değildir. Bu bizim mesleğimiz, bu bizim işimiz. Bizim topluma olan sorumluluğumuzdur” diye konuştu.
‘Bağımsız medya olmazsa!’
Gazeteci Ruşen Takva da gözaltına alınan gazetecilerin tümünün muhalif olmalarına dikkati çekti. Kentte daha önce de muhalif gazetecilerin benzer şekilde gözaltına alınıp, tutuklandığını söyleyen Takva, “Bağımsız medya olmazsa hayat devam ettirilemez. Gözaltındaki arkadaşlarımız, hepimiz halkın haber alma hakkı için bedel ödemeye hazırız. Ancak halkın haber alma hakkını elinden alan bizleri hukuksuz bir şekilde, özgürlüğümüzle tehdit edenler, yarın öbür gün bu bedeli ödemeyi göze alıyorlar mı? Buna rağmen gazetecilikte ısrarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” diye konuştu.
HABER MERKEZİ