Avukat Ferat Boğatekin, Kürt şarkı söylediği için tutuklanan müvekkillerine ‘Halaya kimler müdahale ediyor?’ ve ‘Halay çekenlerin arasında örgütle bir bağlantısı olan var mı?’ şeklinde sorular sorulduğunu ifade etti
İstanbul’da 27 Temmuz’da yapılan ev baskınlarında 19 kişi, farklı tarihlerde yapılan düğünlerde Kürtçe şarkılar eşliğinde halay çektikleri gerekçesiyle gözaltına alındı.
28 Temmuz’da adliyeye sevk edildi. 19 kişiden 12’si, “örgüt propagandası yapmak” iddiasıyla tutuklandı, 7 kişi ise, serbest bırakıldı.
İfade işlemlerine giren avukatlardan biri olan Özgürlük İçin Hukukçular Derneği (ÖHD) üyesi Ferat Boğatekin, Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Ferdi Bayram’a müvekkillerine yöneltilen suçlamalara dair konuştu.
Gözaltı ve tutuklamaların gerekçesinin “halay çekmek, müziğe eşlik etmek ve müziğin sözlerini tekrarlamak” olduğunu söyleyen Av. Boğatekin, söz konusu gerekçelerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı.
‘Halaya kim müdahale ediyor?’
Emniyet ifadelerinde müvekkillerine “Kimler bu düğüne katıldı?”, “Düğün salonun sahibi kim?”, “Halaya kimler müdahale ediyor?” ve “Halay çekenlerin arasında örgütle bir bağlantısı olan var mı?” şeklinde sorular yöneltildiğini aktaran Boğatekin, “Kolluk kuvvetleri, seçimlerden sonra Kürtlerin seçim zaferiyle beraber bu videoları yoğun olarak paylaştığını iddia ediyor. Müvekkillerimiz, akrabalarının düğünlerine katıldıklarını ve yıllardan beri geleneksel Kürtçe müzikle halay çektiklerini belirttiler. Herhangi bir slogan ya da şarkının içeriğiyle ilgilenmediklerini, sadece müziğin ritmine göre hareket ettiklerini ifade ettiler” şeklinde konuştu.
‘Askerlik eğlencesinde halay çekti, tutuklandı’
Boğatekin, Arnavutköy’deki “askerlik eğlencesinin” ırkçı hesaplar tarafından “düğün” olarak hedef gösterildiğini belirtti. Boğatekin, “askerlik eğlencesinde” halay çeken kişinin Aydın’da askerlik şubesinde gözaltına alınarak tutuklandığını belirtti.
‘Yargı trol hesapların etkisi altında’
Suçlama konusu yapılan iddiaların iç hukukta suç olmadığına vurgu yapan Boğatekin, geçmiş dönemde benzer davalar açıldığını ve beraatle sonuçlandığını hatırlattı.
Mahkemelerin son dönemde sanal medyada yaratılan algılar üzerinden hareket ettiğine dikkati çeken Boğatekin, ” Suç konusu yapılan videolar aslında bir yıl, iki yıl önce, hatta bu şekilde devam ederse belki 10 yıl öncesinin videoları bile olabilir. Şiddete çağrı veya bir düşünceyi benimsetme amacı olmadığı sürece, bu tür eylemler ifade özgürlüğü kapsamındadır. Ancak son tutuklamalarda ve gerekçelerinde, müvekkillerimiz örgüt üyelerini övücü müziğe eşlik ettikleri iddiasıyla tutuklanmıştır. Bu da yargının trol hesapların ve bazı kesimlerin etkisinde kaldığını göstermektedir” şeklinde konuştu.
Hukuk örgütlerine çağrı
Tutuklamalara karşı itirazda bulunacaklarını ifade eden Boğazetin, hukuk örgütlerine çağrıda bulundu. Boğatekin, şunları söyledi: “Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Anayasa Mahkemesi (AYM) ve Yargıtay’ın içtihatları doğrultusunda, çalınan müziklerin ve söylenen sloganların suç kapsamında değerlendirilmediği açıktır. Bu nedenle hukuk kurumlarının bu konularda harekete geçmesini talep ediyoruz. Ayrıca müvekkillerimizle ilgili masumiyet karinesi ilkesi çiğnenmektedir. Gözaltına alınan müvekkillerimizin sosyal medyada ters kelepçeli ve işkence edilir şekilde videoları paylaşılmaktadır. Oysaki biz gözaltındaki müvekkillerimizin bir fotoğrafını bile çekemiyoruz veya bir mesajını ailesine iletemiyoruz.”
İSTANBUL