Üveyş Öcalan, 30 yıl önce bu dünyaya veda etti. Bir kadının katledilmesiyle ilk başkaldırısını gerçekleştiren, isyankar kişiliğiyle bilinen Üveyş Öcalan’ın, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın kadın özgürlükçü paradigmasında önemli rolü var
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın, Kürt kadının kölelik-özgürlük sorununda derin çözümlemeler yapmasında önemli rolü olan annesi Üveyş Öcalan’ın yaşamını yitirmesinin üzerinden 30 yıl geçti. Üveyş Öcalan, 11 Nisan 1993’te hastalığı dolayısıyla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitirdi. 75 yaşında hayata veda eden Üveyş Öcalan, Kürt kadın özgürlük mücadelesine de ilham oldu.
Çocuk yaşta evlendirildi
Riha’nın (Urfa) Xelfetî (Halfeti) ilçesine bağlı Amara (Ömerli) köyünde, 26 Kasım 1918’de dünyaya geldi Üveyş Öcalan. Kürt bir baba ve Türkmen bir annenin çocuğuydu. Çocuk yaşta komşu Türkmen köyünden biri ile evlendirilir. Daha evliliğinin birinci yılında, evli olduğu erkek bir kadını kaçırmaya çalışır ve kaçmayı kabul etmeyen kadın katledilir. Yaşananlara tanık olan Üveyş Öcalan, evli olduğu erkek aleyhine ifade vererek, feodaliteye ilk başkaldırısını gerçekleştirir…
Bir çocuğunu yitirdi
Yaşananların ardından Ömer Öcalan ile evlendirilir Üveyş Öcalan ve onun ilk evliliğinden olan kızı Gülsüme’ye de annelik eder. Kendisinin de bu evlilikten 3 kız, 4 erkek çocuğu olur. Ancak son çocuğu Ali, beyninde oluşan tümör nedeniyle henüz 12 yaşındayken yaşamını yitirir.
Anneye başka bir hediye
Tarih 4 Nisan 1949’u gösterdiğinde Üveyş Öcalan, Abdullah Öcalan’ı dünyaya getirir. Abdullah Öcalan, annesiyle ilgili değerlendirmelerinde şunlara yer verir: “Biraz para kazanmama rağmen anama şöyle bir hediye alayım diye düşünmedim. Belki o bunu yadırgamıştır ama bana göre evlatlık farklı olmalıydı. Ona layık bir evlat olma bana göre Kurdistan için savaşma, düşünme ve değer yaratmaydı. Bitip tükenmiş bir ana oğul veya aile ilişkisini bir ülke ilişkisine, yurtseverlik ve ana toprak ilişkisine götürmek en anlamlısı, en yücesi oldu.”
Kimseye boyun eğmezdi
Annesinin isyankar karakterine dair de şu belirlemeyi yapar Abdullah Öcalan: “Kavga etmeyi bana erken yaşta öğretti. Hâlâ etkilerini taşıyorum. Anam bana şöyle bir duygu kazandırdı; bana sığınarak, hep benden destek alarak, yardım görerek, öyle ağlayıp sızlayarak, özellikle böyle davranarak yaşayamazsın, mutlaka bir cevabın olacak. Annem tam bir isyan tufanıydı. Kimseye boyun eğmezdi. Kadın-erkek fark etmezdi, üstüne yürür, hesabını sorardı.”
Üzerimde somut etkisi var
Kendi kişiliğinde annesinin etkisine de işaret eden Abdullah Öcalan, “Anamın etkisi olmasaydı, ben kadınlara böyle yaklaşır mıydım? Bu ilişkilerin benim üzerimdeki dolaylı etkileri, kadınlara dikkat etmeme yol açmıştır. Ana gücü, ananın savaşçılığı, bunun benim üzerimdeki etkisi beni kadın sorununa dikkat etmeye götürdü. Böyle bir kadının, öyle kolay erkek egemenliğine girmek istemeyen bir kadının etkisi zaten çok somuttur” der.
Bizim hayrımız mücadeledir
PKK Lideri, annesi Üveyş Öcalan’ın yaşamını yitirmeden önceki son sözlerine dair ise şunları söyler: “Anam son nefesini verirken ‘adıma çok hayır yapın, çok dua edin’ demiş. Bizim hayrımız ve duamız mücadeledir. Kurdistan’ın kendisini bir ana gerçeği gibi düşünmeliyiz. Kurdistan’ı ana toprak, anayurt gibi görüp değerlendirerek ve özgürleştirerek anlam vermeliyiz.”
Amara’da toprağa verildi
Üveyş Öcalan, oğlu Abdullah Öcalan’ın tüm halklarda yarattığı özgürlük ve direniş tutkusunu yaşamına nakşetmeye çalışırken, şeker hastalığına yakalanır ve bir bacağı kesilir. Kısa zaman sonra Adana’da kaldırıldığı hastanede tedavi görmeye başlar. Ancak, tedavi gördüğü hastanede 11 Nisan 1993 tarihinde hayata gözlerini yumar. Cenazesi ise daha sonra doğup büyüdüğü Amara’da toprağa verilir.
‘Hepimizin annesi Üveyş Öcalan’
Kürt Yazar ve Gazeteci Musa Anter “Hatıralarım” kitabında 1991’de Halkın Emek Partisi’nin (HEP) Ankara’da gerçekleşen kongresine Üveyş Öcalan’ın da katıldığını aktararak, atmosferi şu sözlerle paylaşır: “Anons şeref misafirleri ile yapıldı. Benim için şu, şu, şu dedemiz Musa Anter ve hepimizin annesi Üveyş Öcalan da aramızda dendi. Kıyametler koptu. Binlerce insan elimizi öpmek için sıraya girdi. Bu ara güzel nükteler de oldu… Cidden bu kongre hayatımın en renkli sahifelerinden biri oldu.”
‘Her zaman direnmemizi istedi’
Annesi Üveyş Öcalan’ı kızı Fatma Öcalan ise verdiği bir röportajda şöyle ifade eder: “Biz dışarıda birileri ile kavga ettiğimiz zaman annem her zaman direnmemizi istiyordu. Direnmekle kazanılacağını öğretiyordu. Annem bizi büyütmenin yanında sürekli tarla işleri ile uğraşıyordu, ev işlerini de yapıyordu. Abim Abdullah’ı çok seviyordu. Hastalandığı zaman da sürekli onu soruyor, onu bir gün görme umuduyla yaşıyordu…”
Haber: Gülşen Koçuk/Jinnews