Hakkari Çukurca’nın Narlı köyünde çeltik ekimine başlandı. Salgın nedeniyle yaşanan kıtlık tartışmalarına karşın köylüler elde edilen ürünün tüm bölgeye yeteceği görüşünde
Hakkari’nin Çukurca ilçesine bağlı Narlı (Bîyadir) köyünde yaşayan yurttaşlar, haftalardır devam eden yağmurun durması ardından çeltik ekimine başladı. Ramazan ayına denk gelmesi nedeniyle zorlu bir mesai yürüten yurttaşlar, sabahın erken saatlerinde tarlaların yolunu tutuyor.
Koronavirüs (Kovid-19) tehdidine karşı kendilerince önlem aldıklarını dile getiren yurttaşlardan Faruk Seven, çalışmak zorunda olduklarını söyledi
Tüm bölgeye yeter
Sıcak bir iklime sahip olan köyde pirinç, buğday, mısır, maş fasulyesi, susam gibi birçok ürünün ekiminin yapıldığını dile getiren Seven, sadece köylerinde yetiştirilecekleri ürünlerin bütün bölge insanına yetecek kadar olduğunu söyledi.
Ekim imece usulü
Hazırlanan çeltik tarlalarında imece usulü yardımlaşmayla çalıştıklarını dile getiren Ümit Özbek, “Bu yıl yağmurlar çok yağdı ve aslında bu işleri yapmak için biraz da geç kaldık. Çeltik ekimi Nisan başında tarlaların ekimi ile başlar. Tarlalar ekildikten sonra arazi çeltik havuzları olarak hazırlanır. Ardından havuzlara su bırakılır. Toprak suya doyunca önden birkaç kişi bu havuzları bulandırarak çamurun yoğunlaşması için hazırlanır. Ardından da birisi bir hafta suda bekletilen ve çil çıkaran pirinçleri havuzlara eker” şeklinde, anlattı.
Salgın virüs nedeniyle insanların köylere yerleşmeye başladığını hatırlatan Özbek, “Arık hepimiz anladık ki köylerde üretemezsek yaşam daha da zor olacak” dedi.
Erkeklerle birlikte her işe koştuklarını belirten Güllü Özbek de yılın bu mevsiminde işlerinin daha yoğun olduğunu dile getirdi. Domuzları tarlalardan uzak tutmak için çit yapan Özbek, “Bu ekinler yeşerip tarla işi bitinceye kadar her işi yapıyoruz” derken, Leyla Özbek ise şunları belirtti: “Çocukluğumuzdan beri babalarımız sonra eşlerimiz ile birlikte bütün işleri yapıyoruz. Erkeklerle birlikte gün boyu her işe koşarız. Erkeklerin işleri bittiğinde biz kadınlar köyümüzde çokça bulunan üzüm asmalarından yaprak toplar aile geçimine katkı amacıyla satarız. Ayrıca köyün etrafında bulunan dere boylarından nane, sibit, alo, karî ve diğer otları toplarız. Böyle yapmazsak geçimimizi sağlayamayız. Başka bir gelirimiz olmadığından kendi elimizle doğadan ne alırsak o. Tamam çıkmayalım. Peki ne yiyeceğiz? Bizlere bir şey veren var mı? Yok. E peki bizler nasıl geçineceğiz? Paranın değeri artık kalmadı. Çocuklar okudu; ama hiç birisi bir yere yerleşemedi. Kamyon şoförlüğü yapıyorlardı, o da bu virüs yüzünden bitti. Eve gelir getirecek tek imkanımız bu topraktır. Bizler de bu arazileri ekip yetiştirmezsek hepimiz açlıktan öleceğiz.”
Kaynak: MA