Tarihin trajedisi… İkisi de aynı yerde oldu: Piazzale Loreto meydanı. Tam da 15 partizanın kurşuna dizildiği yere getirdiler Mussolini’nin cesedini ve o çok bilinen fotoğraf günümüze kadar bir ibret vakası olarak ulaştı
Arif Mostarlı
“Şehir kargaşa içinde: Son Alman araçları, partizan garnizonları, halk mahkemeleri, birçok silahlı insan… 29 Nisan’da Mussolini’yi oraya getirdikleri haberi hemen yayıldı. İçeri girdiğimizde meydan zaten insanlarla doluydu ve cesetler hala yerdeydi. Bir binanın enkazına tırmandık ve her şeyi oradan izledik. Kalabalığın coşkusu, onları zapt etmeye çalışan partizanların çabası, tekmeler, tükürükler… Hatta birileri kalabalığı dağıtmak için havaya ateş etmeye bile kalktı. Yine de bugün üzerinde düşününce, belki de onları oraya getirmeseler daha iyi olurdu diye düşünüyorum. Ancak o gün, ben sadece bir çocuktum. Babamın intikamının alınmasına tanık oluyordum ve yine de hiçbir tatmin duygusu hissetmedim.”
Sergio Temolo konuşuyor. Libero Temolo’nun küçük oğlu…
Korkunç misilleme
Aslında 1944 yazı, İtalyan faşizminin son zamanlarıydı. Artık yakayı tamamen Almanlara kaptırmış olan Mussolini bir sığıntı gibiydi. Resmen Alman işgalinde olan Milano kenti ise o günlerde boş durmuyordu. Fabrikalarda grevler yapılıyor, kadınlar toplama kamplarına giden mühürlü trenlerden insan kaçırıyor ve Yurtsever Eylem Grupları (GAP) kentte örgütleniyordu. Tam o günlerde, 8 Ağustos sabahında, bir Alman kamyonu havaya uçurulmuş, sürücü hafif şekilde yaralanırken, birkaç kişi de ölmüştü.
Daha o gece tutuklamalar başladı. Milano’daki Gestapo komutanı Theodor Saevecke, bire on kuralının uygulanmasını emretmişti. Kimisi fabrikadan, kimi evinden, kimi de sokaktan alından 15 kişi, 10 Ağustos sabahı saat 05.45’te Piazzale Loreto meydanına getirildi. Tümü de anti-faşist militanlardı ve ihanete de uğramışlardı; kurşuna dizildiler.
Piazzale Loreto şehitleri
Gian Antonio Bravin 36 yaşında bir partizan savaşçısıydı, Milano’daki 3. GAP Birliğinin başına geçmek için Milano’ya daha yeni gelmişti.
Bir elektrik işçisi olan Giulio Casiraghi, Lombard çelik fabrikalarında, Alfa Romeo’da işçi örgütlerinde çalışmış, 1943’ten sonra da direnişe katılmıştı. 12 Temmuz’da tutuklandı, ağır işkencelerden geçti, konuşmadı.
Renzo Del Riccio 21 yaşında. Piyade askeriyken partizanlara katıldı; yakalandı, kaçtı ve bir casusun ihbarıyla yeniden yakalanıp misilleme listesine alındı.
113. Garibaldi Tugayının komünist militanı ve partizanı Andrea Esposito 46 yaşındaydı. 31 Temmuz 1944’te oğluyla birlikte tutuklandı.
“Matteotti” Tugaylarının üyesi olarak gizli basının dağıtımından sorumlu olan 31 yaşındaki sosyalist Domenico Fiorani, 25 Haziran 1944’te ağır hasta eşini ziyarete gittiğinde hastanede tutuklandı.
Elektrik mühendisi ve 1944 grevlerinin örgütleyicisi Umberto Fogagnolo, 13 Temmuz 1944’te tutuklandı.
22 yaşındaki Tullio Galimberti’nin görevi ise dağlardaki partizanlara silah sevkiyatı yapmaktı. Haziran 1944’te tutuklandı ve 10 Ağustos’ta, aynı meydandaydı.
Madalyalı bir savaş kahramanı olan Vittorio Gasparini, daha ordudayken partizanların hizmetine girmiş, sonra da doğrudan partizanlara katılmıştı.
Bir Kamu Güvenliği ajanı olan Emidio Mastrodomenico 22 yaşındaydı ve saf değiştirip partizanlara katılmıştı. 1944 yazında tutuklandığında Saevecke onu bir türlü konuşturamamıştı.
Partizanların silah tamircisi Angelo Poletti 32 yaşındaydı ve küçük bir atölyede sanatını icra ederken ayağından vurularak yakalanmıştı.
1940’larda Milano’nun yeraltı basını 52 yaşındaki ilkokul öğretmeni Salvatore Principato’dan soruluyordu. 8 Temmuz 1944’te yakalandı ve 10 Ağustos’ta listeye dahil edildi.
Andrea Ragni 23 yaşındaydı ve 1943’ten beri birçok kez yakalanmış, birçok kez kaçmayı başarmıştı. Sonuncusunda, 22 Mayıs 1944’te tutuklandı.
Pirelli fabrikası işçisi, 43 yaşındaki Eraldo Soncini, 107. GAP Tugayı’nın üyesiydi. Sadece şüphe üzerine tutuklanmıştı ama o sabah kamyondan indirilenler arasındaydı.
39 yaşındaki Komünist Libero Temolo, bir ihbar nedeniyle faşistler onu fabrikadan almaya gidene kadar Yurtsever Eylem Birlikleri’nin örgütlenmesine dahil olmuştu.
Ve Vitale Vertemati… 8 Eylül 1943’ten sonra Roma’daki 1. “Gramsci” Tugayına katılmış, 1944 yazında tutuklanmıştı
Kehanetin gerçekleşmesi
O sabah, 05.45’te hepsi kurşuna dizildi. Piazzale Loreto meydanında… SS Komutanı Saevecke, cesetlerin iki gün boyunca alanda bırakılmasını emretti ve öyle yapıldı. O gün, Mussolini yakınındakilere, “Piazzale Loreto’nun bedelini çok ağır ödeyeceğiz” demişti.
Tarih öyledir işte. Bazen insanı kendi kendinin kâhini yapar. Çok değil, aradan daha bir yıl bile geçmeden, aynı meydanın orta yerinde bacağından asılmış olarak sallanan ceset, tanıdık birine aitti: Benito Mussolini!