Tarihten günümüze Kürt kadınları erkek zihniyetinin dayattığı çizginin dışına çıkmak için her alanda büyük bir direniş ve mücadele verdiler. Bu alanlardan biri de gazeteciliktir. Gazetecilik mirasının sorumluluğunu üstlenen kadınlar, kendilerine ve halkına yönelik tüm saldırılara karşı “Jin, jiyan, azadî” felsefesiyle kalemiyle, kamerasıyla kadınların yazılmayan tarihine tanıklık ederek, halkların acılarını yazdılar.
Gazeteci Deniz Fırat, 8 Ağustos 2014’te DAİŞ çetelerinin Şehit Rüstem Cûdî Kampı’na (Mexmûr) düzenlediği saldırıda katledildi. Fırat, Mexmûr’a yönelik DAİŞ saldırılarını dünyaya duyuran ilk gazeteci olmuştu. Hayatının sonuna kadar kamerasını yanında taşıyan Deniz için arkadaşları, “Siz gidin, ben kameram ile savaşacağım” dediğini hatırlatıyor.
Deniz Fırat, Gurbetelli Ersöz ve Ayfer Serçe’den aldığı mirası kadın gazetecilere bıraktı. Şu anda bile yüzlerce kadın gazeteci Deniz Fırat’ın izinde gerçeği aramaya devam ediyor.
Gazeteciler Qeder Kar ve Nupelda Deniz, DAİŞ çeteleri tarafından katledilen gazeteci Deniz Fırat’ın yıldönümünde değerlendirmelerde bulundu.
‘Direnişiyle örnek oldu’
Qeder Kar, Deniz Fırat’ın direnişiyle özgür yaşamın bir örneği haline geldiğini belirterek, “Bizler 2014 sürecinde Kürt halkı olarak vahşi çetelere karşı savaş ve mücadele yürüttük. Mexmûr’da Şehit Deniz Fırat, kamptaki durumla ilgili kamuoyunu bilgilendirme çalışması gerçekleştirdi. Kampta yaşanan savaşı sürekli takip etti ve kamuoyuna bildirdi. O dönem Şehit Deniz Fırat DAİŞ’in hedefi haline geldi ve şehit oldu. Şüphesiz Deniz Fırat mücadelesiyle, kararlılığıyla, direnişiyle, yaptığı çalışmalarıyla bizlere bir miras bıraktı. O bize örnek oldu. Şehit Deniz Fırat’ın mücadelesine böyle başlayabiliriz. Şehit Deniz Fırat, direnişiyle özgür yaşamın ve özgür basının örneği haline gelen kadınlardan biridir” şeklinde konuştu.
Hem örnek hem de yoldaş
Özgür basının tüm şehitlerinin önünde saygıyla eğildiklerini söyleyen Kar, ” Deniz Fırat’ın ömrü mücadeleyle, direnişle, çok çalışmayla geçti. Şehit Rüstem Cûdi Kampı’nın özgür basın emekçileri olarak Deniz’in bizim için hem örnek hem de yoldaş olduğunu söylüyoruz. Biz bundan güç alıyoruz. Biz de yaptığımız çalışmalarla saklı gerçekleri dünyaya aktarmaya çalışıyoruz. Biz de Deniz arkadaşımızın izinde üzerimize düşen görevleri yerine getirmeye çalışıyoruz. Kalemlerini, kameralarını yerde bırakmayacağız” ifadelerini kullandı.
Deniz’in takipçisi olacağız
Nûpelda Deniz de Deniz Fırat’ın çalışmalarını ve basına verdiği emeği sonuna kadar unutmayacaklarını söyleyerek, şunları ekledi:
“Şehit Deniz Fırat’ın yıl dönümünde tüm özgür basın şehitlerini anıyoruz. Deniz yoldaş ömrünün sonuna kadar hakikat için, Kürt halkının acılarını ve yaşanan katliamları dünya kamuoyuna duyurmak için mücadele etti. Kürdistan’ın birçok yerinde çok çalıştı, çok mücadele etti. Deniz yoldaş Mexmûr’daki gazetede çok güzel çalışmalar yaptı. Deniz yoldaşın bıraktığı mirası bugün de sürdürüyoruz. Deniz yoldaş mütevazı kişiliğiyle kampta çok sevildi. Her zaman genç kadınları çalışmalara dahil etmeye çalıştı. Bugün Deniz Fırat’ın mirasıyla kadın gazeteciler olarak çalışmalarımıza devam ediyoruz. Deniz yoldaş mücadelesi ve direnişiyle bizler için büyük bir miras ve güçtür. Deniz yoldaş DAİŞ’in vahşetini kamerasıyla anlattı. Deniz Fırat gibi mücadele eden her kadın arkasında bir direniş tarihi bırakıyor. Deniz’de bizlere bir direniş tarihi bıraktı. Bizler bu tarihin takipçisi olacağız ve bu tarihi bırakmayacağız. Deniz Fırat’ın emeğini, çalışmalarını ve mücadelesini sonuna kadar unutmayacağız.”
MEXMÛR