Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer’in duruşmadaki ırkçı sözleri ve tavırları büyük tepki çekmişti. Deniz Poyraz’ın avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, katil Gencer’in duruşmada arkasındaki güçlere mesaj verdiğini söyledi
17 Haziran 2021 tarihinde Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl Binası’na yönelik saldırıda Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında görülen davanın ikinci celsesi 24 Ocak’ta görüldü. Mahkemede yaptığı katliamı savunan Onur Gencer’in rahat tavırları ve salondakilere dönük tehditleri dikkat çekti.
Deniz Poyraz davası avukatlarından Türkan Aslan Ağaç, Jinnews’e davanın seyrini ve mahkemenin sanık Gencer’e tutumunu değerlendirdi.
Sanık aileyi tahrik etti
17 Haziran’da yaşanan katliamdan sonra soruşturmanın yüzeysel yapıldığını, savcılığın ve kolluğun hukuka uygun hareket etmediğini mahkemeye ayrıntılarıyla anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Türkan Aslan Ağaç, sayısız delilin toplanmadığını, delillerin karartıldığını tespit ettiklerini ve bunu uzun uzadıya mahkemeyle paylaştıklarını dile getirdi.
Oturduğu yer itibariyle sanığın aileyi tahrik eden mimik ve hareketleri nedeniyle yargılamanın aksadığını ifade eden avukat Ağaç, “Sanığın özellikle Deniz Poyraz’ın yakınlarına ettiği küfürle arbede yaşandı” dedi.
Suç duyurusu yapacağız
Katil Gencer’in başta aile olmak üzere, parti temsilcileri ve kendileri de dahil kurduğu cümlelerle mahkemede atmosferi değiştirdiğini ve sorma haklarını kullanamadıklarını belirten Ağaç, bu haklarını 29 Nisan’daki duruşmaya bıraktıklarını söyledi. Ağaç şöyle devam etti: “Mahkeme, ses ve görüntü çözümlemesi yaptıktan sonra savcılığa suç duyurusunda bulunacaklarına dair bir ara karar kurdu. Biz kendi açımızdan sanığın hedef gösterdiği kişiler ve Deniz Poyraz’ın ailesine yönelik sözler sebebiyle suç duyurusunda bulunacağız. Mahkemenin de resen bu işlemi yapması gerekir.”
100’ü aşkın talepte bulunduk
Verdikleri dilekçelerle mobese kayıtlarının toplanması, kişinin HTS kayıtlarının getirilmesi yönünde talepleri olduğunu dile getiren avukat Ağaç, “100’ü aşkın talepte bulunduk. Hem örgüt boyutu göz ardı edilmiş hem de bunun ırkçı nefret suçu olduğu kısmı da iddianamede yok. Yasa koyucuların da nefret suçunu ırkçı saiklerle işlenen suçları kasten öldürme suçunun unsurları arasına koymaları ve bu noktadan düzenleme yapmaları gerekir. Bu davada hem yasal düzenleme eksik hem de iddianamenin tanzim edilme şekli itibariyle siyasi cinayet olduğu göz ardı edildiği için iddianame bu boyutuyla da eksik” dedi.
Faillerin tümü dahil edilmedi
Sanık hakkında da silahlı terör örgütüne üye olmadığı noktasında ek takipsizlik kararının verildiğine dikkat çeken avukat Ağaç, “Bir katilin bir gün önce konuştuğu kişileri, sıkça görüştüğü kişileri, kız kardeşini şüpheli sıfatıyla gözaltına almıyorsanız, dosyaya dahil etmiyorsanız, kendisini arayanları gözaltına almıyorsanız ya da telefonla yönlendirdiği kişiyi şüpheli sıfatıyla gözaltına almıyorsanız, o zaman siz hakikat aramak istemiyorsunuz. Örgütsel yapıyı zaten ortaya çıkarmak istemiyorsunuz anlamına gelir” ifadelerini kullandı.
Avukat Ağaç, 29 Nisan’da görülecek olan davanın 3. duruşmasına da çağrı yaptı: “Anayasa’nın rafa kaldırıldığı bir süreç yaşıyoruz. Bu nedenle de kamuoyu desteğinin çok önemli olduğunu düşünüyorum. 29 Nisan’da daha büyük bir destek ile herkesi davet etmek isterim.”
Arkasında örgütlü yapı var
İddianamenin adli bir olay gibi hazırlandığını ve tüm delillerin iddianameye konulmadığını söyleyen avukat Ağaç, şu bilgileri paylaştı: “Sanık saldırıyı tek başına işlediğini söyledi ama duruşma salonundaki rahatlığı ağzından çıkan kelimler kendisine vaat edilen şeylerin çok büyük olduğunu gösteriyor. Sanığın dosyadaki adımlarını izlerseniz banka hareketlerinden, görev aldığı Suriye’ye gitmesi, HTS kayıtlarında ilişki içinde olduklarıyla profile bakın bunların hepsini takip edince örgütlü bir yapının içinde olduğu kesinlik kazanıyor. Sadece bunun gün yüzüne çıkarılması sorunu var. Bu devletin sorumluluğu. Olayın yaşandığı gün Devlet Bahçeli’nin yaptığı açıklamalar da bu işin tek başına yapılamayacağını söylüyor…”
KADIN SERVİSİ