Memur ve memur emeklisinin 2020 ve 2021 yıllarındaki mali ve sosyal haklarını belirleyecek 5. Dönem Toplu Sözleşme görüşmelerinde yasal olarak belirlenen müzakere süresi sona erdi. Sürenin sona ermesi nedeniyle toplu sözleşmeyle ilgili Kamu Görevlileri Hakem Kurulu’na başvuru süreci başlamış oldu. Bu sürecin işlemesi için memur sendikaları ya da hükümetin 21-23 Ağustos tarihlerinde Hakem Kuruluna başvurması gerekiyor. Başvuruyla devreye girecek kurul, en geç 28 Ağustos’a kadar karar verecek. Yetkili konfederasyon MemurSen’in Genel Başkanı Ali Yalçın, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “5.Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde uzlaşma sağlanamamıştır” dedi.
Hükümetten düşük teklif
Kamu İşveren Heyeti ile Kamu Görevliler Sendikaları Heyeti arasında 1 Ağustos’ta başlayan 5. Dönem Toplu Sözleşmesi görüşmelerinde, 20 günlük süre içinde, hükümetin enflasyonun çok altında zam teklifinde bulunması nedeniyle anlaşmaya varılamadı. Görüşmeler kapsamında hükümet, 16 Ağustos’ta Kamu İşveren Heyeti adına ilk zam teklifini açıklamıştı. 2020’nin ilk altı ayında yüzde 3,5, ikinci altı ayında yüzde 3, 2021’nin ilk altı ayında yüzde 3, ikinci altı ayında yüzde 2,5 zamdan oluşan bu teklif, memur konfederasyonlarınca kabul görmemişti. Bunun üzerine hükümet, 18 Ağustos’ta 2020’de yüzde 4+4, 2021’de yüzde 3+3 zamdan oluşan yeni teklifte bulunmuştu.Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, bu teklifin de sözleşmeyi imzalama seviyesinin uzağında olduğunu belirterek, yeni teklif beklediklerini söylemişti.
Konfederasyonların talebi
*Memur toplu sözleşme masasında 11 hizmet kolunun tamamıyla yetkili konfederasyon olan Memur Sen, taban aylığa seyyanen 200 lira, ilk yıl yüzde 8+7, ikinci yıl yüzde 6+6 zam ve birinci yıl yüzde 3, ikinci yıl yüzde 2 refah payı talebinde bulunmuştu. *Türkiye Kamu-Sen ise taban aylığa seyyanen 600 lira, ilk yıl yüzde 10+10, ikinci yıl yüzde 8+8 zam ve her iki yıl için yüzde 3 refah payının yanında, memurlara da bayram ikramiyesi ödenmesini talep etmişti. *Pazarlık masasının diğer üyesi KESK, 2020 için toplam yüzde 38 artış, 2021 yılı için de 2020 enflasyonu artı 3 puan refah payı istemişti.
‘Türk-İş işçiye ihanet etti’
Öte yandan Hükümet ile Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu’nun (Türk-İş), kamu işçisinin 2019-2020’deki mali ve sosyal haklarını belirleyen 2019 Dönemi Kamu Kesimi Toplu İş Sözleşmesi üzerinde yaptığı anlaşmanın yankıları sürüyor. Bu sözleşme ile hükümetin krizin faturasını emekçilere kestiğini belirten sendikalar, Türk-İş’in işçilere ihanet ettiğini ifade etti. Enflasyonla birlikte yoksulluğun da giderek arttığına dikkat çeken Devrimci Yapı ve Yol İşçileri Sendikası (Dev Yapı-İş) Genel Başkanı Özgür Karabulut, işçilerin hakkını savunmakla mükellef Türk-İş’in krizi emekçiye yıktığını vurguladı. Karabulut, “Bu sendikanın görevi belli. Her zaman devletin tekelinde olan bir sendikaydı. Bu süreçte de hükümetle karşı karşıya gelmek istemedi” dedi.
‘Enflasyon işçileri ezdi’
Sözleşmeye tepki gösteren Türkiye Liman Deniz Tersane ve Depo İşçileri Sendikası (Liman-İş) İstanbul Şubesi Avrupa Yakası Temsilcisi Sinan Ceviz ise, “Devletin açıkladığı rakamlarına göre enflasyon yüzde 15 ama çarşı pazarda enflasyonun yüzde 20-25 olduğunu herkes biliyor. İşçiler bunun altında ezilmiş oldu. Temel tüketim ihtiyaçlarına yapılan zamlar zaten ücretleri eritmişti. Ahlaken de hukuken de bir sendikanın yapması gereken, kendi üyelerinden, kendi tabanından onay ve rıza alarak yapması gerekir. Ne yazık ki böyle kapalı kapılar ardında imzalanmış bir sözleşme oldu” dedi.
‘Sendikacılık aidata endekslendi’
Devrimci Tekstil İşçileri Sendikası (DevTekstil) İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam da, “Hükümet ile Türk-İş arasında imzalanan sözleşme Türk-İş’in işçilere nasıl ihanet ettiğini ve gizli kapılar ardından nasıl sattığını gösteriyor. Atalay’ın açık mikrofona yansıyan sözleri de aslında belli başlı pazarlıkların nasıl ilerlediğinin göstergesidir. Koç, yüzde 10 verirken Yüksek Hakem Kurulu tarafından belirlenen yüzde 6’nın altına imza atıldı. Sendikaların genel durumu aidat üzerine kurulmuş, işçiye sınıf bilinci aşılamak gibi bir kaygı söz konusu değil. Bu sözleşme de bunu bir kez daha göstermiş oldu” diye konuştu.
EKONOMİ SERVİSİ