İnsani taleplerle eylem yapan 3. Havalimanı işçilerine bu kez de tutuklama düştü. Önceki gece başlayıp dün sabah sona eren sorgulardan sonra, 28 işçi çalışma hürriyetini ihlalden, halkı kin ve düşmanlığa tahrike kadar türlü suçlamalarla tutuklandı
Kötü çalışma koşullarını protesto ettikleri için 15 Eylül gece yarısı baskınıyla gözaltına alınan 400’den fazla işçiden bir kısmı emniyette serbest bırakılırken, 43 işçi önceki gün savcılık sorguları için ikişerli gruplar halinde Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne getirildi. Gece geç saatlerde 28’i tutuklama istemiyle mahkemeye sevk edilen işçilerin duruşması sabaha kadar sürdü. Adliye önünde de çok sayıda sivil ve çevik kuvvet polisi ile jandarma ekipleri yoğun güvenlik önlemleri aldı. Bina önüne akrep ve TOMA da konuşlandırıldı. İşçilerin aileleri ile HDP milletvekilleri Ali Kenanoğlu, Zeynel Özen, Dilşad Canbaz Kaya ve Erkan Baş işçilere destek için adliye önünde bekledi. Sabah saatlerinde ise işçilerden 24’ü tutuklanırken 19’u için ise adli kontrol uygulanmasına karar verildi.
Her türlü suç var
Mahkeme, kararında hakkını aramak için eylem yapan işçilere, “Görevi yaptırmamak için direnme”, “İş ve çalışma yaşamının ihlali”, “Kamu malına zarar verme”, “Toplantı gösteri yürüyüşlerine silah veya 23. maddede belirtilen aletlerle katılma” gibi suçlamalar yöneltti. Hakimlik, kuvvetli şuç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin mevcut olduğunu ileri sürerek, adli hüküm tedbirlerinin bu aşamada yetersiz kalacağını ileri sürdü.
Şantiyede kuşkulu arama
Jandarmanın sorguları sırasında işçilerin 3. Havalimanı şantiye alanındaki yatakhanelerine girdiği ve arama yaptığı bilgisi geldi. Savcılık sorgusunun hemen öncesinde yapılan arama “tutuklama için delil üretme çabası mı?” sorusunu akıllara getirdi. Bu arada savcı, tutuklama talebine gerekçe olarak “işçilerin jandarma baskını sırasında slogan atarak kolluk kuvvetinin müdahalesine engel olmaya çalıştıklarını” ve “Grup Direniş” isimli WhatsApp grubu oluşturmalarını gösterdi.
İfadeler değiştirildi
Duruşmayı izleyen aileler gözaltına alınacak işçilerin listelerinin jandarma ve polise İGA ve taşeronlar tarafından verildiğini söylerken, bırakılan işçiler, baskıyla yanlış beyanlar alındığını, ancak işçilerin daha sonra ifadelerini geri aldıklarını aktardı. Karardan sonra ilk tepkilerini paylaşan Dev Yapı İş, “İşçilerin haklı taleplerini dile getirirken tutuklanması kabul edilemez. İşçilerin cevabı da daha fazla direniş olacaktır” dedi .
Zafer direnen emekçinin olacak
DİSK’e bağlı Dev. Yapı İş. Sendikası gelişmelerle ilgili bir basın açıklaması yayınladı. 3. Havalimanı direnişi nedeniyle tutuklanan 24 arkadaşımız derhal serbest bırakılsın başlığı ile yazılan açıklama ise şöyle: Dev Yapı-İş Sendikası olarak direnişin başlaması ile birlikte 3. Havalimanında inşaat işçilerinin yanında yer aldık. İşçi temsilcilerinin ve kardeş sendikalarımızın da yer aldığı ortak bir komisyonla işçilerin taleplerini patronlara ilettik. Patronlarla yapılan görüşmeler sonucunda, sorunlara çözüm üretilmeyip işçilerin taleplerine kulak tıkandı. İşçilerin talepleri iş kanununda, işçi sağlığı ve güvenliği yasasında ve Türkiyenin bağlı olduğu uluslararası sözleşmelerde geçen işçilerin en doğal haklarının verilmesiydi.
İşçilerin haklı direnişine kolluk kuvvetleri tarafından biber gazı ve TOMA’larla saldırı gerçekleştirildi. Gece kolluk kuvvetleri tarafından koğuşlara baskınlar yapıldı ve 534 işçi arkadaşımız gözaltına alındı. Mahkemece, aralarında İnşaat-İş Sendikası’nın yöneticilerinin de yer aldığı 24 arkadaşımız hukuksuz bir biçimde tutuklandı..
İşçileri göz göre göre ölüme mahkum eden, işçilerin ücretlerini ve haklarını gasp eden patronların ve buna göz yuman yöneticilerin yargılanmasıdır. Bizler çok iyi biliyoruz ki, işçi arkadaşlarımızın tutuklanması ile başta 3. Havalimanı olmak üzere tüm işyerlerinde çalışan işçilere, toprağı işleyen köylülere bu ülkenin tüm emekçilerine göz dağı verilmek isteniyor. “Eğer hakkınız olanı talep ederseniz sıra sizlere de gelecek” deniliyor. Ancak egemenler şunu hiçbir zaman unutmasın ki işçi sınıfının ve emekçilerin tarihi mücadele içerisinde geçmiştir. Tarihi, zulme karşı direnenler yazmıştır. Direnenlere zulmedenler ise daima tarihin çöplüğüne atılmıştır. Devrimci inşaat işçilerinin isyanı ve mücadelesi büyüyerek devam edecektir…
İSTANBUL
