Libya’da çatışmalar sürüyor. BM, sivilcan kaybı yaşanmasından endişe edildiğini duyurdu. Gözlerin çevrildiği Türkiye’de, Güvenlik ve Askeri İşbirliği Mutabakat Muhtırası Meclis’ten geçerken gemi krizi patlak verdi
Libya iç savaşının kaosu daha da derinleştireceği, yoksullaşmayı daha da artıracağı eleştirilerine rağmen AKP-MHP bloku bildiğini okuyor. Libya’ya askeri lojistiğin aleniyeti için Libya’ya asker gönderme tezkeresi olarak görülen mutabakat muhtırasının Meclis’ten geçtiği sırada bir Türk gemisine el kondu.
Ankara, Libya Ulusal Ordusu ile Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne (UMH) bağlı Burkan el-Gadab Ordusu arasında şiddetlenen Libya’daki iç savaş sarmalına girmekte ısrarlı. Lojistik akışı krizi yeni boyut kazanıyor. Türkiye’nin Libya iç savaşında İhvan-ı Müslimin gruplarının oluşturduğu Trablus merkezli güçlere lojistik ve askeri yardımı kesmesi konusunda sık sık uyarılar yapan Libya Ulusal Ordusu bir Türk gemisine el koydu. İran ajansı Mehr’in haberine göre General Halife Hafter komutasındaki Libya Ulusal Ordusu’na bağlı sahil güvenlik güçleri, bir Türk gemisini durdurdu. Türk mürettebatın bulunduğu geminin denetleme için Ras al Hilal Limanı’na çekildiği, kargo incelemesi yapıldığı kaydediliyor. Gözaltına alınan mürettebattan iki kişinin adı öğrenildi: Bahri Kılıç ve Muhsin Erduran.
Rusya ajansı Sputnik’in haberine göre General Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu’ndan yapılan açıklamada, “Türk vatandaşlarından oluşan mürettebatın kontrolündeki Grenada bandıralı gemi alıkonuldu. Gemi, yükünün kontrol edilmesi ve bu tür durumlardaki genel prosedürün uygulanması için Ras El Hilal Limanı’na çekildi” denildi. Basına yansıyan haberlerde gemiye Libya Ulusal Ordusu’na ait bir deniz muharebe aracı tarafından ülkenin doğusundaki Derne açıklarında müdahale edildiği belirtiliyor. Geminin Sousse denizcilik şirketine ait olduğu kaydediliyor.
Aralık ayının ikinci haftası Halife Hafter’e bağlı donanmanın Kurmay Başkanı Ferec el Mahdevi, bölgeye yaklaşacak herhangi bir Türk gemisini batırma emri aldığını söylemişti.
Mersin ve Samsun’dan yüklenmiş silah dolu gemilerin Libya’ya gittiği, bazılarının yakalandığı, bazı silah depolarının vurulduğu basına yansımıştı. Bir süre önce Samsun’dan çıkan zırhlı araç yüklü gemi Libya’nın başkenti Trablus’a gitmişti. Trablus yönetimi, Facebook hesabından, “Ulusal Birlik Hükümeti, Trablus’u savunan güçlerini zırhlı araç, mühimmat ve kaliteli silahlarla donatıyor” açıklaması yapmıştı.
Wagner, SADAT ve BM raporu
Türkiye, Rusya paralı askerleri Wagner Grubu’na paralel olarak emekli generallerin yönettiği özel güvenlik şirketi SADAT grubunu Libya’da aktifleştirmişti. SADAT yönetimi bir süre önce Trablus’taki görüşmelerinin fotoğraflarını sitesinde kullanmıştı. Türkiye’nin BM ambargosunu delerek Libya’ya askeri sevkiyatlar yaptığı BM raporlarına da girmişti. İki hafta kadar önce BM uzmanlarının Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda Türkiye, Ürdün ve BAE’nin BM ambargosunu ihlal ederek düzenli ve aleni bir şekilde Libya’ya silah sevkiyatı yaptığına yer verildi. BM uzmanlarının 376 sayfalık raporunda Türkiye, Ürdün ve Birleşik Arap Emirlikleri’nin (BAE) “düzenli” silah sevkiyatı gerçekleştirdiğine dikkat çekildi.
BM yine endişelendi
Kritik konularda “endişiliyiz” açıklaması yapan BM, Libya’da silahlı çatışmaların artmasıyla sivil can kaybı yaşanmasından “endişe” edildiğini duyurdu. Açıklamada, yerel ve uluslararası yargıya verilmek üzere ihlallere dair bilgilerin belgelendirilmesine yönelik çalışmalar yürütüldüğü kaydedildi. Bu arada Reuters’a konuşan ABD Dışişleri Bakanlığı’ndan “bir yetkili”, Türkiye-Trablus muhtıralarını “yararsız ve kışkırtıcı” olarak tanımladı.
TOBRUK