Hafıza Merkezi’nin yürütttüğü proje kapsamında ‘Şiddet ve Asimilasyon Aracı Olarak YİBO’ başlıklı e-kitap hazırlandı
Hafıza Merkezi’nin yürüttüğü Hafıza ve Gençlik projesi Ocak ayı sonunda tamamlandı. Hafıza ve Gençlik’in ikinci dönemi kapsamında yürütülen araştırmalardan biri de Şükran Demir ve Özgür Ünal’ın kaleme aldığı Şiddet ve Asimilasyon Aracı Olarak YİBO başlıklı e-kitap oldu.
Hafıza Merkezi tarafından e-kitaba dair açıklama ise şu şekilde:
“Bu çalışma, Yatılı İlköğretim Bölge Okullarında (YİBO) eğitim görmüş Kürt çocukların tecrübelerine odaklanarak, onların YİBO yaşam pratiklerini ve hafızasını ortaya çıkarmayı amaçlıyor.
Erken Cumhuriyet döneminde (1926-1938) farklı biçimlerle ve isimlerle var olan yatılı okullar, YİBO’ların resmi olarak 1962 yılında kurulmasıyla birlikte yaygınlaşmaya başlıyor. 1990’larda Kürt illerinde köy yakmaları sonucu köy okullarının kapatılmasını takiben YİBO sayısında ülke genelinde yeniden artış görülüyor.
YİBO’lara eleştirel bir bakış açısı getiren kitap, devletin eğitim aracılığıyla Kürt çocuklara asimilasyon politikası uyguladığını ve asimilasyon sürecinin çocukların yaşamında olumlu ve olumsuz etkilere sebep olduğunu belirtiyor.
Yatılı bölge okullarında okuyan öğrencilerin farklı şiddet türlerine maruz kaldığı, ağır bir askeri disiplin altında “terbiye edilmeye” çalışıldığı, kültürleri, dilleri ve etnik aidiyetleri nedeniyle dışlanıp aşağılandığı ve Türkleştirilmesi gereken Kürt halkının çocukları olarak görüldüğü gibi önemli tartışmaları bu kitapta bulmak mümkün.
Şükran ve Özgür’ün bu çalışması ayrıca 1990’lı yıllarda Kürt illerinde yaşayan halka yönelik ağır insan hakları ihlalleri ile YİBO’larda yürütülen eğitim politikaları arasındaki yakın ilişkiyi de ortaya koyuyor.
Bu e-kitap, ikincil kaynaklara ve özgün bir sözlü tarih çalışmasına dayanıyor. Yazarlar, 1962-2010 yılları arasında Bitlis, Van, Hakkari, Batman, Urfa, Amed, Dersim ve Muş olmak üzere toplamda sekiz şehirde 25 YİBO mezunu ile görüştüler. Bu görüşmelere dayanarak bu çalışma YİBO’ları şiddet ve asimilasyon aracı olarak tanımlayıp, kesişimsel ayrımcılık pratiklerini gözler önüne seriyor.”
Öte yandan Demir ve Ünal aynı hikâyeyi görsel anlatı yöntemiyle dile getiren “YİBO di nav kavilan de…” isimli bir belgesel film üzerinde çalışıyorlar. Filmin önümüzdeki aylarda tamamlanması bekleniyor.
KÜLTÜR SERVİSİ