Leyla Güven’in taleplerinin bir an önce karşılanması gerektiğini belirten HDP Milletvekili Semra Güzel, “Sağlık sorunları derinleşmeden arkadaşımızın taleplerine cevap verilsin. Bunun için atılacak ilk adım, tecridin kırılmasıdır” dedi.
Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması için tutuklu bulunduğu Diyarbakır E Tipi Cezaevi’nde başlatmış olduğu süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemi 18’inci gününde devam ediyor. Geçtiğimiz hafta sonu, Güven’e destek olmak amacıyla 5 ilde 2 günlük açlık grevi eylemi yapıldı. Açlık grevine giren yurttaşlar ve siyasetçiler, Güven’in deklere ettiği taleplerin kendi talepleri olduğunu ve bu taleplerin karşılanmaması durumunda ise farklı eylem ve etkinliklerde bulunacaklarını dile getirdi. Güven’e destek olmak amacıyla Urfa’da yapılan 2 günlük açlık grevine girenlerden biri olan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Güven’in eylemine ilişkin Mezopotamya Ajansı’na değerlendirmelerde bulundu.
‘Güven, barışa çağırıyor’
Güven’in dile getirdiği taleplerin haklı talepler olduğunu kaydeden Güzel, barış havasının oluşması için ilk önce PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kırılması gerektiğini vurguladı. Geçmişte yapılan diyalog ve müzakere süreçlerini hatırlatan Güzel, “Toplumda barış havası vardı. Barış için kimi adımlar atıldı. Görüşmelerin son bulmasıyla birlikte bir savaş ve çatışma ortamına girdik” dedi. Barış yolunun İmralı’dan geçtiğinin altını çizen Güzel, Güven’in yaptığı eylemin barışa olan bir çağrı olduğunu ifade etti. Güven’in taleplerinin aynı zamanda toplumun da taleplerinin olduğunu hatırlatan Güzel, Güven’in talepleri karşılanana kadar da farklı eylem ve etkinlikler düzenleyeceklerini söyledi.
‘Tecrit işkencedir’
Tecridin bir işkence yöntemi olduğunu sözlerine ekleyen Güzel, “Kişinin izolasyondan öte düşüncelerinin de izole edilmesidir. Uygulanan tecritle bunu amaçlıyorlar. Bu bir işkence yöntemidir ve suçtur. Tecritle barış engelleniyor. Topluma yönelik bir suç işleniyor. Bundan kaynaklı da bu tecridin bir an önce kalkması gerekir” dedi. Öcalan’a uygulanan tecridin esasında topluma uygulandığını anımsatan Güzel, tecridin bireysel olarak değerlendirilmemesi gerektiğini vurguladı. Güzel, “Toplumun barış çabalarına dönük bir tecrittir. Tecritle, tüm toplum esir alınmak isteniyor” diye belirtti.
‘Tecrit toplumsallıştırılmış’
Önümüzde haftalarda yapacakları eylemlerin planlamasını da yaptıklarını aktaran Güzel, sosyal medya etkinlikleri yanı sıra birçok eylem ve etkinlik yapacaklarını dile getirdi. Türkiye cezaevlerindeki siyasi tutuklu ve hükümlülerin 2012 yılında başlatmış olduğu açlık grevi eylemini hatırlatan Güzel, “Tecrit toplumsallaşmış. Tecrit sadece Kürt halkını değil tüm barış isteyen halkları etkiliyor. Tecridi toplumsallaştırarak bu tecridi kırabiliriz. Tecrit, halklar arasında bir patlama noktasına gelmiş. Halkların talebi de barış talebidir. Ama yaratılan zihniyet ise tekçi zihniyettir. Tecridi, tekçi zihniyet bu duruma getirdi. Tecrit, tekçi zihniyetin demokratik ulus çabalarına açtığı bir çatışmalı ortam halidir ” diye konuştu.
‘Taleplerine cevap verilsin’
Güven’in ileriki günlerde karşılaşacağı sağlık sorunları hakkında da bilgi veren Güzel, şunları söyledi: “Açlık grevleri insan sağlığı üzerinde olumsuz etkileri vardır. Bu eyleme giren kişi, bunları bilerek bu eyleme giriyor. Leyla arkadaşımız, kronik rahatsızlığı olan ve ilaç kullanan bir arkadaşımızdı. B6 gibi kimi vitaminleri alması gerekiyor. Muhtemelen şu an cezaevinde kendisine vitamin de verilmiyor olabilir. Sağlık sorunları derinleşmeden arkadaşımızın bu taleplerine barış girişimiyle cevap verilsin. Bunun için atılacak ilk adım tecridin kırılmasıdır.”