Türkiye’nin SİHA saldırısında katledilen Gülistan Tara’yı anlatan ağabeyi Ahmet Bülent Tekik, ‘Daha güzel bir dünya yaratma isteği ile Özgür Basın yolculuğuna çıktı’ dedi
Federe Kurdistan Bölgesi’nin Süleymaniye kentine bağlı Seyidsadık ilçesinde Türkiye tarafından gerçekleştirilen SİHA saldırısında gazeteci arkadaşı Hêro Bahadîn ile birlikte katledilen Gülistan Tara’nın Êlih’teki (Batman) aile evinde kurulan taziye kitlesel ziyaretlerle sürüyor.
Tara, 10 çocuklu ailenin 8’inci çocuğu olarak 24 Ocak 1983 tarihinde Êlih’te dünyaya geldi. O, daha doğmadan da baba Mehmet Şirin Tekik, 1980 Askeri Darbe sırasında gözaltına alınarak, Siirt Sıkı Yönetim Komutanlığı’nda ağır işkenceye maruz kalır. O süreç, kontrgerilla cinayetlerinin de yavaş yavaş arttığı dönemlerdir. Tara’nın babası Tekik, 1990’lı yıllar öncesi Kurdistan’da sürgün edilen ilk kamu görevlilerinden biridir. Baba Tekik, 1991’de Kırşehir’e sürgün edilirken, maruz kalınanlar ailedeki yurtseverlikte etkili olur. Êlih’in Kültür Mahallesi’nde ilkokula başlayan Tara, lise ikinci sınıfa kadar okur.
Kürt ve kadın kimliği
Tara için dönüm noktası ise Sivas Cezaevi’nde tutsak olan ablası Ülkem İsen’in görüşüne gidip geldiği süreç olur. O dönem henüz 13-14 yaşlarında olan Tara’yı, ablasıyla görüş kabininde yaptığı görüşmeler ve yolculuklar derinden etkiler. Oldukça naif ve yardımsever kişiliğe sahip olan Tara, 14-15 yaşlarında kendini tanımaya başlar. Bu süreçte kadın kimliğinin de öne çıkmaya başladığı bir dönemdir. Hem Kürt hem de kadın kimliği üzerine yoğunlaşmaya başlayan Tara, araştırma ve okumalar yapar.
Doğduğu topraklarda, ülkede yaşananları ve cezaevi ziyaretlerini kendi kişiliğinde açığa çıkarmaya çalışan Tara, tüm gelişmelere Özgür Gündem gazetesinden takip etmeye başlar. Tara, özellikle de gazetenin kültür-sanat ve şahadet haberlerinin yer aldığı sayfaları büyük bir ilgiyle okur. Yaşar Kemal’in romanlarına yoğun ilgi duyar. Bu yaşlarda Dicle Üniversitesi’nde okuyan ağabeyi ile birlikte Demokrasi Partisi (DEP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) partileri ile İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) gidip gelmeye başlayan Tara, özellikle tiyatro, skeç gibi kültürel çalışmalara katılır. İHD’nin kimi çalışmalarında yer alır.
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın uluslararası komplo ile Türkiye’ye teslim edildiği 15 Şubat 1999 tarihi birçok Kürt gibi Tara’yı da derinden etkiler ve kendini yolunu bulma arayışı başlar. 29 Mayıs 1999’da ağabeyi ile sahneleyeceği tiyatro gösterisine hazırlanan Tara, 25 Mayıs’ta Özgür Basın yolculuğuna çıktı.
‘Özgürlük serüveni güzelleştirdi’
Ağabeyi Ahmet Bülent Tekik, kardeşinin kendileriyle biten serüveninin ardından özgürlük serüveninin başladığını belirtti. Tekik, kardeşiyle ilgili şunları belirtti:
“Basında çalışan arkadaşlarını dinleyince kendindeki o özü ne kadar büyüttüğünü ve güçlendirdiğini gördük, onur duyduk. O’nunla 16 yaşına kadar kaldık ama sonraki süreçteki yaşantısına bakınca özgürlük serüveninin onu ne kadar güzel bir insana dönüştürdüğünü görebiliyoruz. O gülmeyi gülümsemeyi çok severdi. Basındaki arkadaşlarından dinlediğimiz kadarıyla kişiliğini aynı çizgide daha da güzelleştirdiğini gördük. Güzel bir insandı. Kendisi ve onunla birlikte şahadete ulaşan arkadaşlarıyla gurur duyuyoruz. Özgür Basın, gerçeklerin ve hakikatin ortaya çıkmasında büyük etkisi olan bir alan. O da daha güzel bir dünya yaratma isteği ile Özgür Basın yolculuğuna çıktı. Bizler öyle düşünüyoruz. Acımız büyük ama kardeşimizi de bu uğurda yaşamını yitiren 40 bin kişi gibi görüyoruz. Şahadet haberini aldığımda ‘ağlamak istiyorum ama ağlamaya utanıyorum’ dedim.”
Haber: Şilan Çil\MA