Türkiye, önceki gün Bab’da yaşanan patlamanın sorumluluğunu aceleyle DSG’nin üzerine yıktı ama gerçek anlaşılınca Bab halkı ayaklandı. ‘Bab özgürdür, Türkiye gitsin’ sloganlarıyla askeri polis merkezine yürüyen halkın üzerine ateş açıldı
Türkiye’nin kontrolü altında bulunan ve ‘güvenli bölge’ kapsamında değerlendirilen Bab kenti, önceki gün gerçekleşen ve 19 kişinin öldüğü patlamadan sonra karıştı. Türkiye kaynakları ilk anda patlamanın DSG tarafından gerçekleştirildiğini iddia ederek ilgili kişinin yakalandığını duyurdu. Ancak kısa süre sonra Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) patlamayı yapan kişinin daha önce IŞİD üyesi olduğunu, daha sonra Türkiye’nin destek verdiği El-Hemzat gruplarına katıldığını kaydederek bu açıklamaya boşa düşürdü.
Patlamalardan sonra sokaklara çıkan halk ise Askeri Polis Merkezi’ne yürüdü. Türkiye ve ÖSO grupları, eylemin yapıldığı bölgeye çok sayıda asker ve panzer yerleştirdi. Sık sık “Erdoğan rejimine hayır” ve “İşgalciler kentimizden çıksın” sloganları atan halk, Askeri Polis Merkezi’nin kapılarını zorlayarak içeri girerken binadaki ÖSO gruplarının yoğun şekilde ateş açtığı, ölü ve yaralıların olduğu bildirildi. Kentteki kaynaklar, gerçek mermi ve gaz bombaları ile yapılan saldırıda ilk anda 38 yaşındaki Mehmûd Sike isimli sivilin yaşamını yitirdiğini ve 35 yaşındaki Xalid Mihemed isimli sivilin de yaralandığını belirtirken, kayıpların daha fazla olabileceği kaydedildi. Bloganlarda, Ahrar şarkiye grubunun ve TSK’nın özellikle hedef alındığı bildirilirken Alhadath televizyonu da, patlamadan sonra Bab halkının, Türkiye karşıtı sloganların atarak protesto gösterileri düzenlediğini söyledi.
Huzursuzluk artıyor
Türkiye destekli silahlı grupların kontrolü altındaki Bab, Ezaz ve Cerablus’ta sürekli patlayan bombalar, suikastlar, adam kaçırma ve hırsızlıkların uzun süredir halkta ciddi tepkiler yarattığı ve bir güvenlik kaosu yaşandığı bildiriliyor. Türkiye Milli Savunma Bakanlığı ise yaptığı açıklamada, Bab halkının, PKK/YPG ‘nin gerçekleştirdiği patlamaya karşı sokağa çıktığını iddia etti. A Haber’in İngilizce servisi A News’in haberinde saldırının YPG tarafından düzenlendiği iddia edilirken El-Bab kasabası sakinlerinin bu nedenle protesto gösterileri düzenledikleri ileri sürülüyor.
Bombacının şaşırtan kimliği
Türkiye patlamadan DSG’yi sorumlu tutsa da olayın faili yakalandı. Suriye İnsan Hakları Gözlemevi (SOHR) patlamayı yapan kişinin daha önce IŞİD üyesi olduğunu, daha sonra Türk devletinin destek verdiği El-Hemzat çetelerine katıldığını kaydederek Türkiye’nin asılsız haberini boşa çıkardı
Huzursuzluk yeni değil
Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde kurum isimlerinin türkçeleştirilmesinden ÖSO gruplarının talancı tutumlarına birçok sorun uzun süredir gerginliği artırıyor. Geçen yıl da Ezaz ve Mare’de ÖSO gruplarına tepki göstererek kurulan meclislerin ÖSO’cuların ailelerinden oluştuğunu, ticaretin onların elinde olduğunu, uyuşturucu maddenin yaygınlaştığını ifade etmişlerdi. 2016’da Cerablus’ta yapılan büyük gösterilerde de halk yine Türkiye destekli Selefi grupları protesto etmiş, SOHR’un bilgilerine göre 24 ve 25 Aralık tarihlerinde Cerabluslular sokaklarda lastikler yakarak silahlı grupların kentten çıkmasını, kent yönetiminin sivil komitelere ve yerel konseylere bırakılmasını talep etmişti.
BAB