Türkiye’nin izlediği dış politika ile Suriye’de başarısız olduğunu ifade eden HDP Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi Nazmi Gür, Dış politikanın tehdit ve şantaj üzerine kurulu olduğunu söyleyerek “Suriye rejiminin İdlib’e dönük gündemdeki operasyonu bölgesel bir savaşa yol açabilecek” dedi
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dış İlişkiler Komisyonu Üyesi ve Van eski Milletvekili Nazmi Gür, Türkiye’nin izlediği dış politikayı ve İdlib operasyonunu Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Mehmetşah Oruç’a değerlendirdi. Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) macerasının sona erdiği görüşündeki Gür’e göre, neden AKP’nin süreçteki sorumluluklarını yerine yetirmemesi.
‘‘Türkiye dengesiz bir politika yürütüyor’
Türkiye’nin bugün içerisinde bulunduğu durumu “trajikomik” olarak tanımlayan Gür, son dönemde yansıyan yeniden yakınlaşma çabalarını dair ise, “Türkiye’nin AB’ye yaklaşma politikaları, Trump’ın ekonomik yaptırımlarını yumuşatmaya yöneliktir. Türkiye’nin durumu ‘denize düşen yılana sarılır’ misalidir” yorumunda bulundu. Gür’e göre, Türkiye dış politikası yine “tehdit ve şantaj siyaseti” üzerine kurulu. Rusya’nın 2015’teki müdahalesiyle Suriye’de dengelerin değiştiğini söyleyen Gür, Suriye rejiminin İdlib’e yönelik olası operasyonuna işaret etti. Gür, “Suriye’de, Moskova’nın yanında yer alan Türkiye, NATO ve batı ittifakından kopmuş durumunda. Dengesiz bir politika yürütüyor. Dünyada bunun başka bir örneği yok. Bu yüzden başarı şansı da yok. Türkiye, Suriye’de daha baştan kaybetti. Hem askeri hem diploması hem de siyasi olarak kaybetti. Suriye’ye dair bu politikalarının etkileri de bugün ekonomik olarak önümüze çıkıyor” dedi.
Gür, Türkiye’nin Rusya’ya yaslanmasıyla ortaya çıktığını belirttiği Rusya, İran ve Türkiye bloğu üzerinde de durdu. Bu blok içerisinde politikayı esas belirleyenin Rusya olduğunu vurgulayan Gür, “Rusya’nın temel çıkarları esas unsurdur. Dolayısıyla Türkiye’yi Soçi ve Astana sürecine katan Rusya, bugünleri hedeflemişti. Aslında Rusya, rejimle birlikte elde etmek istediği politikaları elde etti. Buna en çok destek olan da Türkiye’dir. Neye karşılık Kürt düşmanlığına karşılıktır” ifadelerini kullandı.
‘BM’nin müdahalesi kaçınılmaz…’
İdlib operasyonu ile ise, Suriye’de kaybedenler ve kazananların netleşeceğini ifade eden Gür, “Rusya’nın İdlib konusundaki ısrarı, öyle görülüyor ki nihai zaferleri için son derece önemli. Ama farklı dengeler ve gelişmeler var. BM’nin 4 milyon sivili gündeme getirmesi, orada insani bir krizin ortaya çıkması, Rusya’yı ve onunla hareket edenleri zor durumda bırakacak. Bunlardan biri de Türkiye’dir” dedi. Olası bir operasyonda Türkiye’yi iki temel tehlikenin beklediğini kaydeden Gür, bunu şu sözlerle açıkladı: “Doğal olarak kuşatılmış bir İdlib’te yaşayan insanlar, Hatay sınırından Türkiye’ye giriş yapacak. 2, 5 milyon Suriyelinin yaşadığı Türkiye’de bu krizdir. O nedenle bölgeye yığınak yapıldı. Mümkünse bu mülteci akını Suriye topraklarında karşılamaya hazırlanıyor. Buraya, BM’nin müdahalesi kaçınılmaz olacaktır. Yine radikal selefi silahlı grupların Türkiye’ye göç durumu var. Bu durum hem uluslararası hem de Türkiye hukuku açısından yeni bir durumu ortaya çıkaracaktır. Bunu nasıl yönetileceği konusunda ise kafalar karışık.”
‘İdlib meselesi son derece kritik ve kırılgan’
İdlib operasyonuna dair merak edilen bir diğer önemli nokta, Türkiye’nin desteklediği silahlı grupların akıbetinin ne olacağı. Gür’ün bu soruya verdiği yanıt şu: “Desteklenen silahlı grupların İdlib’te kalmalarının imkanı olmayacak. Ya silahsızlandırılıp Türkiye’ye gelecekler ya da silahlarıyla Türkiye’ye gelecekler. Bu da başka sorunlara yol açacak. İdlib’in alınmasıyla Kürtlerin kontrol ettiği Minbic gündeme gelecek. Onun için İdlib meselesi son derece kritik, kırılgan ve düşünülenden de öte problemler çıkarabilecek bir durum.”
‘Kürtlerle dost olunmalı’
Bu olası tehlikeli sonuçlar nedeniyle Türkiye’nin izlediği Suriye politikasından bir an önce vazgeçmesi gerektiğini söyleyen Gür, “Bu tür tehlikelere maruz kalmamak için Türkiye’nin Kürt düşmanlığından ve Suriye politikalarından vazgeçmesi lazım. Yine radikal selefi gruplara verilen desteğin çekilmesi gerekiyor. Mültecilerin, müzakerelerde şantaj aracı olarak kullanılmaması gerekiyor. Suriye’nin içişlerine karışılmamalı, Kürtlerle dost olunmalıdır. Ama ne yazık ki bunlar Türkiye açısından pek mümkün görünmüyor” diye konuştu.
İdlib operasyonunun beklenmedik gelişmelere açık olduğunu kaydeden Gür, operasyonun bölgesel bir savaşa yol açabileceği uyarısında bulundu.