PKK Lideri Öcalan’a verilen disiplin cezalarının Türkiye’de yaşanan krizleri derinleştirdiğini söyleyen HDP Sözcüsü Ebru Günay, ‘Kürt sorununun çözümünde de tek adresin Öcalan olduğunu milyonlar dile getirdi. İmralı kapılarının açılmasını istedi’ dedi
HDP Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısıyla gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’de toplumsal sorun ve ekonomik kriz derinleştikçe iktidarın topluma karşı saldırılarının da arttığına dikkat çeken Günay, nerede bir çözüm önerisi, iradesi varsa oraya saldırdığını ve çözüm imkanını ortadan kaldırılmak istendiğini söyledi.
Çözümün adresi
Bu saldırıların örneğinin AKP’nin İmralı politikalarında yıllardır gördüklerini belirten Günay, “Sayın Öcalan devreye girdiğinde çözümünün, barış ihtimalinin güçlendiğini herkes çok iyi biliyor. AKP-MHP iktidarı da barış ihtimalini, çözümü kendi iktidarları için tehdit olarak görüyorlar. Bu çözüm iradesine ise tecritte ve savaş politikalarında ısrar ederek cevap veriyorlar. Tek dertleri iktidarlarını korumaktır bunun için de ülke batarsa batsın havasındalar. Savaş politikalarını derinleştirerek çözümsüzlüğü kalıcı hale getirmeye çalışıyorlar. Fakat halkımız iktidarın bütün çözümsüzlük politikalarına karşı her yerde her fırsatta çözüm ve barış sesini yükselterek Newroz’da da halkımız barışa ve çözüme desteğini yeniledi. İmralı kapılarının açılmasını istedi. Kürt sorununun çözümünde de tek adresin Sayın Öcalan olduğunu milyonlar Newroz alanda dile getirdi. İktidar ne yaptı milyonların taleplerin duymak ve buna cevap vermek yerine tecrit ve savaş politikalarında ısrar ediyor” şeklinde konuştu.
Disiplin cezasına tepki
Öcalan’ın ailesinin görüş için yaptığı başvurunun disiplin gerekçesiyle reddedildiğini belirten Günay, 4 Nisan dolayısıyla Amara’ya gitmek isteyen yüzlerce kişinin engellendiğini belirterek, derinleşen tecrit politikalarının Türkiye’yi çözümden uzaklaştırdığı gibi yaşanan krizleri de derinleştirdiğine işaret etti. Öcalan’ın devreye girmesiyle sadece Kürt sorununun çözüm ihtimalinin büyümeyeceğini aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşme ihtimalinin de büyüyeceğini dile getiren Günay, “Tecrit karşıtı mücadele Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesidir. Kürt halkı her koşulda çözüm ve barış politikaları için mücadele ediyor, barış gelinceye ve İmralı kapıları açılıncaya kadar mücadele etmeye elbette devam edecektir. Bu aynı zamanda Türkiye’nin demokratikleşmesi için önemli bir süreçtir ve bunun için mücadele edecektir. Bizler de onlarla Türkiye’nin demokratikleşmesi barış ve çözüm için mücadeleye devam edeceğiz” mesajını verdi.
Kumpas çeteye ihale edilmiş
Kobanê Kumpas Davası’nın devam ettiğini hatırlatan Günay, davanın her oturumunda yeni yalanlar ve kumpaslar çıktığını söyledi. Şu ana kadar 11 duruşma yapılsa da her duruşmada yeni hukuksuzlukların çıktığına dikkati çeken Günay, “Büyük bir kısmı da Atadedeler çetesi operasyonunda gözaltına alınan ve şimdi ev hapsinde olan Bahtiyar Çolak başkanlığında yürütülen oturumlardı. Çete üyesi olmakla suçlanan Bahtiyar Çolak rehin arkadaşlarımız hakkında onlarca kez tutuk devam kararı verdi. Duruşmaları yönetirken asıp kesiyordu, arkadaşlarımıza parmak sallıyordu işte gücünü hangi çeteden ve karanlık güçten aldığı ortaya çıktı. Duruşma salonlarındaki pervasızlığını ve kendini bilmezliğin sebebi çetelerle kurduğu bağlarmış. Şimdi anlıyoruz ki kumpasın sürdürülmesi bir çeteye ihale edilmiş şimdi de mahkeme heyeti aynı yöntemlerle duruşmayı yönetmeye çalışıyor. Çünkü Bahtiyar Çolak’la çalıştılar diğer üyeler aynı yöntemlerle ve kumpaslarla devam ettirmeye çalışıyorlar” diye konuştu.
ANKARA