Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sözcüsü Ebru Günay, parti Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Elazığ Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde okuyan öğrenci Enes Kara’nın ailesine baş sağlığı dileklerinde bulunan Günay, “Enes, geride bıraktığı video mesajında bir Türkiye hakikatini, çok çarpıcı bir şekilde gözler önüne serdi. 20 yaşında yaşama sevincini kaybettiğini söylüyor. Aslında bir hakikati da söylüyor. Bu iktidarın gençlere, kadınlara vaat ettiği tek şeyin, ‘ölüm, geleceksizlik, umutsuzluk karamsarlık’ olduğunu ifade ediyor. Üniversite öğrencileri bu süreçte barınamıyoruz dediler. Öğrenciler sokaklara mahkum edildiler. İktidar bütün devlet kaynaklarını, imkanlarını cemaatlere sunarak öğrencileri mağdur; aileleri, yoksul; bu ülkenin gençlerini de umutsuz bıraktılar” dedi.
‘Cemaat yurdunun yetkilileri hesap vermeli’
Gençlerin ölüme sürüklenmesine asla müsaade etmeyeceklerini aktaran Günay, “Bu konudaki her türlü mücadele hattını yürütmeye devam edeceğiz. İktidar öğrencilerin taleplerini görmezden gelerek yandaşına, kendisine ayırdığı devlet imkanlarıyla Enes’i ölüme sürükleyerek, katiline imza atmıştır. İktidar ve en önemlisi kaldığı cemaat yurdunun yetkilileri hesap vermelidir. Bizler geleceğimizi, gençlerimizi, geleceksiz ve umutsuz bırakmamak için mücadele ediyoruz” diye belirtti.
‘Halkımız elbette AKP’den hesap soracak’
Ekonomideki gelişmeleri de değerlendiren Günay, şöyle devam etti: “2022 yılında çöken AKP iktidarı, kendi çöküşünün faturasını halka çıkarmaya devam ediyor. Bunu ilk gün yaptığı son zamlar ile evler karanlık, mutfaklar yangın yeri, sofralar bomboş. Elektriğe yüzde 127 doğalgaza yüzde 100’ün üzerinde gıda ise yüzde 150’nin üzerinden zamlar yapıldı. İktidarın ekonomik planları yandaşlarına göre emekliye emekçiye işçiye kadınlara yoksula göre değil. Sistem onlara tamamen açlığı ve yoksulluğu reva görüyor. Halkımız tepkili ve öfkeli. Söndürülecek olan ampul evlerde iş yerlerinde yanan ampul değil, AKP’nin rantla talanlar yaktığı ampuldür. Bu ampulü söndüreceğiz. Bu iktidar sandığa gitmeye korkuyor. Sandığa AKP’nin rant yolsuzluk için hazırlanmış dava dilekçeleri atılacak. Halkımız elbette AKP’den hesap soracak halkımız o ampulü söndürecek.
‘HDP’’ye saldırarak asla sonuç alamazsanız’
Tüm bu gerçekliği örtbas etmek için AKP iktidarı partimize saldırıyor. Grup toplantılarında nefret ve düşman dilini kullandılar. Sadece hamaset, nefret, saldırganlık üzerinden söylüyorlar. HDP’ye dönük her saldırı demokrasiye saldırıdır. Biz ilk kayyım atandığında bunun sadece HDP’ye dönük olmadığını Türkiye demokrasisine dair olduğunu söyledik. Tarih bizi haklı çıkardı. Türkiye’nin geleceğine saldırıdır. Demokrasi güçlerinin hep beraber HDP’yi savunup AKP- MHP faşizmine karşı mücadele etmelidir. İktidara açıkça söylüyoruz; kaybediyorsunuz. HDP’ye saldırarak asla sonuç alamazsanız.
‘Kürt düşmanlığının sonucu’
‘HDP’yi istemiyoruz’ diye söylenip, durdular. Şunu açık bir şekilde söyleyelim, bizler sizin lütfunuzla o Meclis’te bulunmuyoruz. Bizlere oy vermiş milyonların desteği ile Meclis’te bulunuyoruz. Biz bulunmaya devam edeceğiz. Halkımızın gücü ve desteğiyle bulunmaya devam edeceğiz. AKP kendinden önceki iktidarların toplam kötülüğünü şimdi uyguluyor. Reddettiği, karşı çıktığı bütün kötülük miraslarını AKP iktidarı, bir bir hayata geçiriyor. Partimize dönük kumpas davaları da bu saldırganlıklarının sonucu olarak ortaya çıkıyor. Diyarbakır milletvekilimiz Semra Güzel’e ait dokunulmazlığın kaldırılması talebi Karma Komisyon’a sevk edildi. Bu bir demokrasi ve Kürt düşmanlığının açık sonucudur”
ANKARA