Gün Matbaacılık’ın 9’u tutuklu 21 çalışanının yargılandığı davada savcı mahkeme heyetine sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, aralarında Kasım Zengin’in de bulunduğu 12 kişinin “örgüt üyeliğinden”, 9 kişinin de “örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme” suçundan cezalandırılmasını istedi.
Mahkeme kararıyla Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na (TMSF) devredilen Gün Matbaacılık sahibi Kasım Zengin’in de aralarında olduğu 21 kişinin yargılandığı davanın üçüncü duruşması, İstanbul 26’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Duruşmada, tutuklu olan Gün Matbaacılık’ın İmtiyaz Sahibi Kasım Zengin ile çalışanlar Cemal Tunç, Erdoğan Zamur, İhsan Sinmiş, İrfan Karaca, Mahmut Abay, Mehmet Emin Sümeli ve Musa Kaya hazır bulundu. Tutuklu Uğur Selman Kelekçiler ise Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nde tedavi gördüğü için duruşmaya katılamadı. Duruşmada bazı tutuksuz matbaa çalışanları da hazır bulundu. Çok sayıda avukatın katıldığı duruşmayı, aileler izledi. Duruşma, iddia makamının esas hakkındaki mütalaasını mahkeme heyetine sunması ile başladı.
Duruşmada savcı Hakan Özer mahkeme heyetine, esas hakkındaki mütalaasını UYAP üzerinden sunduğunu beyan etti. Savcı mütalaada, Gün Matbaacılık’ın basımı yaptığı Özgürlükçü Demokrasi gazetesine atıfta bulunarak, özellikle Efrin operasyonu sonrası TSK’nin “meşru ve haklı operasyonları”na dair “olumsuz bir algı” oluşturduğu iddiasında bulundu. Gün Matbaacılık’ın basımını yaptığı yayınların “örgütün yayınları” olarak tanımlandığı mütalaada, “süreklilik gösterecek şekilde” Gün Matbaacılık tarafından basıldığı, şirketin “örgütünün şiddet ve nefret argümanlarını körüklenmesi” için bir araç olarak kullanıldığı, örgüt üyelerinden “gerilla” diye söz edilmesinin “kahramanlaştırmak” olarak ele alındığı ileri sürülerek, “şirketin topyekun örgüte aidiyet içerdiği, örgütsel amaçla kurulduğu, şirketin tamamen terör örgütünün güdümünde yayın yaptığı” iddialarına yer verildi.
Mütalaada şirket sahibi Kasım Zengin için “Şirkette hangi örgütsel yayının ne kadar ve ne şekilde basılacağını organize ettiği, sanığın sistematik olarak terör örgütü lehine algı oluşturma, ordumuzun gerçekleştirmiş olduğu haklı ve meşru operasyonlar ile ilgili olumsuz bir algı oluşturma ve ordumuzu karalama amaçlarını güden sözde gazetenin basımını yaparak örgütsel faaliyetlerde bulunduğu, sanığın bu eylemleri sebebiyle hakkında defalarca adli işlemler yapıldığı, sanığın İstanbul ilinde örgütsel faaliyet yürüten bir kısım bölücü terör örgütü üyeleriyle telefon irtibatının tespit edildiği” ifadelerine yer verildi.
261 yıla kadar ceza istendi
Mütalaada, Zengin’in Facebook sayfasında “PKK Terör Örgütü Değildir-Tahir Elçi” pankartını paylaşmasının örgütü “meşru” göstermek amaçlı olduğuna yer verildi. Mütalaada, Zengin için her ne kadar “Örgüt propagandası yapmak” ve “örgüt yayınlarını basmak ve yayınlamak” suçlarından cezalandırılması talep edilmiş olsa da eyleminin TCK 314/2 maddesinde düzenlenen “Örgüte üye olma” suçunu oluşturduğu ileri sürüldü.
Mütalaada, Kasım Zengin, İrfan Karaca, Mahmut Abay, Cemal Tunç, Erdoğan Zamur, İhsan Sinmiş, Kazım Göçer, Mehmet Emin Sürmeli, Musa Kaya, Sadettin Demirtaş, Necat Hizarcı ve Polat Arslan’ın TCK 314/2 maddesinde düzenlenen “Örgüte üye olma” suçundan cezalandırılarak, 3713 sayılı TMK’nın 5’nci maddesi uyarınca yarı oranında arttırılmasını istedi.
Mehmet Kadir Özkara, Mürsel Demir, Özgür Bozkurt, Cumali Öz, Süleyman Güneş, Kemal Daşdöğen, Derviş Arvas, Muhammet Özkan ve Uğur Selman Kelekçiler’in de “Örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” iddiasıyla cezalandırılarak, 3713 sayılı TMK’nın 5’inci maddesi uyarınca yarı oranında arttırılmasını istedi. Mütalaada, tutuklu matbaa çalışanlarının ceza kesinleşene kadar tutukluluk hallerinin devamı talep edildi.
Avukatı duruşmadan attı
Savcının mütalaası ardından Mahkeme Başkanı Kemal Selçuk, duruşma avukatlarına dönerek, “mütalaaya karşı söyleyecekleriniz varsa alalım. Ona göre gün vereceğim” dedi. ÖHP İstanbul Eşsözcüsü Avukat Serhat Çakmak, mütalaanın kendilerine verilmesini ve ona göre savunma yapacaklarını söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Selçuk, “Savunma yapmayacaksanız diğer meslektaşınıza sıra verin” dedi. Avukat Çakmak, duruma itiraz edince mahkeme başkanı tarafından duruşma salonundan atıldı.
Söz alan ÖHP İstanbul Eşsözcüsü Avukat İlknur Alcan da, “Bu dosyada şekli bir yargılama yapılarak, insanlara cezalar verilmek isteniyor. Bu yargılama kabul edilemez. Burada adil bir yargılama yapmıyorsunuz” diyerek, süre talebinde bulundu.
Dava 11 Şubat’a ertelendi
Duruşmaya ara veren mahkeme heyeti, tutuklu 9 matbaa çalışanının tutukluluk halinin devamına karar vererek, duruşmayı 11 Şubat gününe erteledi.
HABER MERKEZİ