Kaybedilişinin ikinci yılında konuşan Gülistan Doku’nun arkadaşı Kadirye Gengeç ‘Hiçbirimiz güvende değiliz’ derken, Dersim Kadın Platformu Üyesi Yılmaz ise Doku’nun kaybedilmesinin ardındaki ‘karanlık güçlere’ işaret etti
Derya Ren / JINNEWS-Dersim
Munzur Üniversitesi öğrencisi Gülistan Doku’nun Dersim’de kaybedilmesinin üzerinden 2 yıl geçti. MOBESE kameraları ile donatılmış kentlerin başında gelen Dersim’de 5 Ocak 2020 tarihinden bu yana Gülistan Doku ile ilgili en ufak bir kanıta ulaşılamadı. Baş şüpheli olarak gösterilen Gülistan Doku’nun eski erkek arkadaşı Zainal Abarakov hakkında herhangi bir soruşturma başlatılmazken, ailesi dönemin Dersim Valisi Tuncay Sonel başta olmak üzere yetkililer tarafından vaatler verilerek, oyaland ı.
Gülistan Doku’nun yurtta beraber kaldığı oda arkadaşı Kadirye Gengeç ve Dersim Kadın Platformu Üyesi ve Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Dersim Şube Başkanı Şükran Yılmaz, delillerin yok edildiğine işaret etti.
‘Deliller yok edildi’
Kadirye Gengeç, Gülistan Doku’nun kaybedilişinin kendilerini duygusal anlamda çok etkilediğini ve yakın arkadaşları olarak kendilerinin de şüpheli durumunda olduğunda söyledi. “Ama bizden şüphelendikleri kadar erkek arkadaşından şüphelenmediler” diyen Gengeç sözlerine şöyle devam etti: “Gülistan ile aynı odada kaldığımız için kaybından sonra odaya giremez olduk, her yerde anısı vardı, kokusu vardı, Dersim’de dahi olmak istemedik. Yetkililer sürekli intihar ettiğini öne sürüyorlardı ama nasıl olur da bir kadın arkasında hiçbir iz bırakmadan intihar etmiş olabilir ki. Gülistan katledildi ve deliller profesyonelce yok edildi. Erkek arkadaşının polisin oğlu olması da şüphelerimizi destekler nitelikte.”
‘Vazgeçmeyiz’
Yaşamak istediklerini ancak kendilerini güvende hissetmediklerini belirten Gengeç, “Yanı başımızdaki bir kadının bu şekilde kaybolması aslında her an hepimizin kaybedilme ihtimalini daha da güçlendiriyor. Hiçbirimiz güvende değiliz. Katledilmemiz bazen tanıdığımız erkekler tarafından olmuyor, hiç tanımadığımız kişiler de katledebiliyor. Türkiye tam da böyle bir ülke. Kimsenin hayatımızı istediği gibi yönlendirmesini istemiyoruz. Bizler 2 yıldır her yerde Gülistan’ı soruyoruz. Ancak yetkililer baş şüpheliyi korumaya devam ediyor. Bunun nedenini bilemem ama tahmin yürütmek zor değil, şüpheli polis çocuğu olduğu için korunuyor. Bu nedenle de herhangi bir adım atılmıyor ve bir açıklama dahi yapılmıyor. Sadece polis çocuğu olduğu için değil başka işler de dönüyor. En kısa zamanda bir sonuç çıkmalı. Biz bugüne kadar Gülistan’dan vazgeçmedik bu günden sonra da vazgeçmeyeceğiz.” diye konuştu.
‘Gülistan yerine Zainal kaybolsaydı?’
Gülistan Doku’nun kaybedilmesinden bu yana devletin işlerin üstünü örtmeye çalıştığını ifade eden Şükran Yılmaz ise yetkililer tarafından detaylı bir soruşturmanın yürütülmediğini söyledi. Ailenin sadece “intihar etme” ihtimaline yönlendirildiğini kaydeden Yılmaz, “Zainal’ın evinde arama yapılmadı. Gülistan’ın arkadaşları ifadeye çağrılmadı. Bu ciddi bir ihmaldir. Eğer Gülistan’ın yerine Zainal kaybolsaydı her olasılık üzerine yoğunlaşılırdı. Ancak işin içinde devletin resmi çalışanları olunca durumlar farklılaşıyor. Bu duruma örnek verecek olursak Mehmet Ağar’ın oğlunun Pertek’te işlediği cinayet de var. Bu sıradan bir olay olsaydı, hemen aydınlatılırdı” ifadelerini kullandı.
‘Bu sıradan bir olay değil’
Bu tür olayların üstünün örtülmesi için yetkililerin de dahil olduğunu vurgulayan Yılmaz, “Tuncay Sonel, Süleyman Soylu’nun adamıydı. Ülkenin en karanlık kişiliklerden biri Süleyman Soylu’dur. Gülistan Doku olayının da buna dayandığını söyleyebilirim. Çünkü her ne olursa olsun olayın gerçek yüzü açığa çıkardı. Bu sıradan adli bir olay değildir. Gülistan’ın kaybolmasında karanlık güçlerin yer aldığını tahmin ediyoruz. Devlet devlet olmanın gereklerini yerine getirmedi. Aksine aileyi tek bir ihtimale odakladı. Öte yandan ailenin yaptığı eylem ve etkinliklere bizim dahil olmamız engellenmeye çalışıldı. Ailenin yapacağı her türlü eylem ve etkinlikte yer alacağız. Gülistan bulunana kadar mücadelemiz devam edecektir” diye konuştu.