Faşizmin tek adam siyaseti olarak giderek şekillendiği, kapitalizmin sistemin temel yapısını oluşturduğu bu ülkede güçlü olan ve korkma hali giderek daha görünür olmakta.
Sömürerek güçlenenlerin tek hedefi varoluş nedenleri olan parayı, gücü kısaca iktidarı korumak olsa gerek. İktidarlarını kaybetmek istemediklerinden, kendilerine karşı duranlar için uyguladıkları eşitsizlikler, kendi sistemlerinin bozulmasını sağlayacak her şeye karşı ürettikleri kurallar, şiddet, baskılar, saldırılar giderek artmakta. Anlaşılan o ki kaybetme korkuları kendileri için giderek kabusa dönüşmekte. Çünkü çok iyi biliyorlar aslında yaşam er geç kendilerine rağmen, baskı ve zulümlere rağmen özgürleşecektir. Korktukça daha çok daha çok saldırmalarının nedeni bu olsa gerek.
Türküler korkutur onları. Helin, Mustafa, İbrahim türküler için yoldaşları için kendinden vazgeçtiğinde özgürlüğe sevdalı olmanın, kendinden bile vazgeçmenin ödünsüzlüğü, gücü korkutmuş olmalı siyasi iktidarı. Türküleri tutsak eylemeleri bundan olsa gerek.
Korktukları özgürlüğün gerçekleşmesidir aslında.
O yüzden korktular ellerinde çocuklara götürdükleri kitaplarla, oyuncaklarla, gitarlarla Suruç’a giden gençlerden. O yüzden gencecik bedenlere, Ankara Garı önünde halkların dayanışması için buluşan kurumlara atılan bombalar, ve o bombalar patlayıncaya kadar müdahale etmeden izleyişler.
O yüzden korktular Kobane de kadınların IŞİD çetelerine rağmen yaşamı özgürleştirmesinden. Yasaklar, siyasi kararlar, özgürlük için dayanışan halklara saldırılar o yüzden. Sur’da Cizre’de vd Kürt illerinde halklara saldırıldığında savaş değil barış istiyoruz diyen araştırmacıları bir gecede terörist ilan edip çalışma hayatlarına son verilmesi, kazandıkları tüm özlük haklarını ellerinden alınması bu yüzden.
Bugün gerçekleri yazan gazetecilerin, halkları savunan avukatların, bu ülkeye barışın, özgürlüğün, kardeşliğin umudu olan HDP vekillerinin, parti eş başkanlarının örgüt kurmaktan tutsak oluşu bu yüzden.
Gençler o yüzden siyasi tutsak bu ülkede ve tüm öteki faşist ülkelerde.
Kadın siyasetçilerin daha çok tutsak olması rastlantı değil bu ülkede. Halkın iradesini arkasına alıp siyaset yapan, patriyarkayı yenmeyi siyaseten somutlaştıran kadınların siyasi hayattan silinmelerine hızlıca hükmedilmesi, kadın sığınma evlerinin eş zamanlı kapatılması rastlantı değil bu ülkede. Figen Yüksekdağ, Gültan Kışanak, Aysel Tuğluk, Çağlar Demirel, Selma Irmak, Sebahat Tuncel ve nice kadın yoldaşlarımızın, özgürlüğü için yaşamları boyunca devrimci olmaktan ödün vermeyen kadınların bugün cezaevlerinde olması. Kadınların faşizmi yenecek olmasından korktukları için değil de nedir sizce
Tek adam-siyasetinin çıkardığı infaz yasası ile kadınlara baskı uygulayanların, çocuk istismarcılarının, hırsızların, çetelerin serbest bırakılması plansız değil. Özgürlük için mücadele edenleri, siyasi tutsakları gerekçesiz soktukları cezaevine mahkum etmeye devam edilmesinin nedeni bu iktidarın kaybetme korkusu. Bu ülkede özgür ve eşit bir yaşamın gerçekleşmesinden ve bunu yaşamının hedefi yapanlardan çok korkuyorlar.
Korkunuzun güvencesi ayrımcılık, şiddet sizi daha fazla iktidar eylemeyecek. Bu ülkede halkların eşit ve özgür yaşaması için emek veren, hukuksuzca tuttuğunuz Figen Yüksekdağ, Çağlar Demirel, Gülser Yıldırım, Selma Irmak, Aysel Tuğluk, Sebahat Tuncel, Selahattin Demirtaş, Abdullah Zeydan, İdris Baluken, Bülent Uyguner, Mehmet Alçınkaya kimliğinde siyasi tutsakları, HDP yöneticilerini, gazetecileri, avukatları, sanatçıları serbest bırakın. Kadınların, gençlerin, çocukların, siyasetçilerin, hastaların, yaşlıların yeri cezaevi değil. Korkunuz sizi daha fazla iktidar eylemeye yetmeyecek. Bu aymazlıktan vazgeçin.