Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK), Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen HDP’li seçilmiş belediye ebaşkanlarına mazbata vermemesi kararıyla Diyarbakır’da Bağlar Belediyesi, Van’ın Tuşba, Edremit ve Çaldıran ilçe belediyeleri ile Kars’ın Digor ilçesi Dağpınar beldesinde seçilen eşbaşkanların mazbataları seçimi büyük oy farkıyla kaybeden AKP’li adaylara verildi. HDP’nin YSK’ye yapmış olduğu olağanüstü itirazın reddedilmesi ardından bu kez AKP Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, KHK ile kamu görevine son verilenlerin oy kullanamayacağını öne sürdü. Konuya ilişkin Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Lezgin Akdeniz’e konuşan Anayasa ve insan hakları hukukçusu Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak, KHK’lilere medeni ölümün dayatıldığını söyledi. Altıparmak, “KHK’liler nefes alabiliyor ancak hukuken yoklar. İhraçlar yeni gerçekleştiğinde bunun AİHS anlamında cezai bir suçlama olduğunu bu nedenle yargılama olmaksızın böyle bir ceza verilemeyeceğini ifade etmiştim. Ali İhsan Yavuz’un açıklaması KHK’lerin hukuksuzluğunu ilan ediyor” dedi.
‘Sessiz kalınmamalı’
Altıparmak, YSK’nin seçime girmesine engel bulunmadığına hükmettiği KHK’lilere mazbata verilemeyeceği yönünde karar almasına yönelik ortaya çıkan kamusal tepkinin geciktiğini söyleyerek, “KHK’lilerin belediye başkanı ve seçmen olamayacağına isyan edeceksek, pasaport alamaması, avukat; üniversitede hoca, koruyucu aile olmamasına sessiz kalınmamalı” şeklinde konuştu. YSK’nin KHK’lilerin belediye başkanı olamayacağı kararının hukukla ve yasayla bağdaşmayan bir yaklaşım olduğunu vurgulan Altıparmak, “Haklarında kesinleşmiş bir mahkeme kararı olmadan, idari bir kararla işine son verilen bu kişiler, 2016 yılından bu yana gerçekleşen Anayasa referandumu ve 24 Haziran’da milletvekili olabildi” hatırlatmasında bulundu. YSK üyelerinin adli ve idari yargının en üst mercii olan Yargıtay ve Danıştay’ın genel kurulları tarafından seçildiğini aktaran Altıparmak, kağıt üstünde Türkiye’nin en güvenli hakimleri olduklarını haklarında Hakimler ve Savcılar Kurulunun işlem yapamayacağını ancak YSK’nin durumunun gözler önünde olduğunu belirtti.
KHK’lilerin yargılanıp mahkum edilen kişiler olmadığını söyleyen Altıparmak, bir kişinin seçme hakkından mahrum bırakılabilmesi için kesinleşmiş mahkumiyet kararı bulunması gerektiğine dikkat çekti. Altıparmak, “Hakkında mahkeme kararı bulunmayan insanların diğer medeni hakları bir yana seçme ve seçilme hakkından mahrum edilmesi Anayasa açısından da, uluslararası insan hakları standartları açısından da hiçbir meşru yanı yok. Bundan dolayı güce dayalı, keyfi bir uygulamadır. Yüksek Seçim Kurulu da bunun bir aracı oldu” dedi. Altıparmak, YSK’nin kararının KHK’lilerden çok KHK’li olmayanların hayatını etkileyeceğini düşündüğünü söyleyerek, “Bundan sonra beklediğimiz şeyler, dışarıdan kimin KHK’li olduğunun görünebilmesi için alnına damga vurulması, KHK’lilerin şehire inmesini önleyecek özel kolluk gücü” dedi.
DİYARBAKIR