Dersim Katliamı’nın asırlık tanıkları Yemuş Bakıray ve Hayri Pilav, yaşadıklarını anlattı:
Tarihi katliamlarla dolu olan Türkiye’nin en karanlık sayfalarından biri 1937-38 yıllarına ait. Tarihe ‘Dersim Katliamı’ olarak geçen katliamın üzerinden 84 yıl geçti.
Yaşanan acılara, travmalara karşın devlet nezdinde katliama ilişkin tek bir yüzleşme adımı atılmadı. Katliamın canlı tanıklarının birçoğu yaşamını yitirirken, geride kalan sayılı tanıklar ise belleklerinde yer edinen acıyla yaşamını sürdürüyor. Bu tanıklardan biri de Dersim’in Hozat ilçesine bağlı Baxtarin köyünde doğan 101 yaşındaki Yemuş Bakıray.
3 gün 3 gece katliam
Dersim Katliamı’nın sayılı tanıklarından biri olan ve o tarihlerde 10 yaşında olan Bakıray, ailesinden 4 kişiyi yitirmiş. “Ben bu 38 katliamını kaç defa anlattım. Katliamı gerçekleştirenler hala yargılanmadı mı” diye sorarak sözlerine başlayan Bakıray, tanık olduğu anları şu sözlerle anlattı: “Düşmanlar ata yüklediği tüfeklerle buraya gelerek çadır kurdu. 3 gün 3 gece katliam yaptılar. Topladıkları insanların bazılarını idam ederek kadın ve çocukları da tecavüz ederek katlettiler. Bazılarını da sürgüne gönderdiler. Sürgünle beraber küçükleri bir yere, büyükleri de başka yere sürgün ettiler. Bu şekilde insanların dilini, dinini ve kültürünü yok etmek istediler.”
‘Ormana saklanarak kurtulduk’
“Katliam yapacaklarını kimse anlamadı” diyen Bakıray, “Bize ‘Her şeyinizi toplayın! Sizi güzel bir yere göndereceğiz’ dediler. Bu şekilde insanları kandırarak ellerine ve ayaklarını zincir vurup Beyaz Dağ’a doğru götürdüler. Götürdükleri bütün insanları orada katlettiler. Bazılarını da Robariya Koni’ye götürerek katlettiler. Derelaş’ta olan insanlar ise zehirli bombalarla katledildi. Katliamdan okul okumak için şehirlere giden çocuklar kurtuldu. Biz de ormana giderek kurtulduk” ifadelerinde bulundu.
Üzerinden yıllar geçmesine rağmen katliamı bir an olsun unutmadıklarını söyleyen Yemuş Bakıray, faillerin yargılanmamasına ilişkin ise “Gözümüz açık gidiyoruz bu dünyadan” dedi.
Sürgünden ben ve annem sağ çıktık
“Kara Gün” olarak nitelendirilen Dersim Katliamı’nın yaşandığı tarihlerde henüz 2 yaşında olan 86 yaşındaki Hayri Pilav, katliam sonrası yaşadıklarını Mezopotamya Ajansı’ndan (MA) Cengiz Özbasar’a anlattı.
Hozat’ın Ağzunîk köyünde yaşayan Pilav, katliamda ailesiyle Eskişehir’in Seyitgazi ilçesine sürgüne yollanmış. Eskişehir’de 9 yıl sürgünde kaldıklarını, orada babasını ve 6 kardeşini kaybettiğini aktaran Pilav, “9 yıllık sürgünden sonra sadece ben ve annem sağ olarak Dersim’e geri dönebildik. Bu sefer 1994’te köylerimizi boşaltıp yaktılar. Sürgün bitti, geldik ama değişen bir şey olmadı. O günden bugüne köyümüz yasak, 28 yıldır köyümü görmedim. İçimden gelmiyor gideyim” dedi.
Çoluk-çocuk eve kapatıp yaktılar
Kürt Alevileri üzerindeki baskı ve katliamların uzun yıllardır devam ettiğine dikkat çeken Pilav, son olarak şöyle dedi: “Yaşananlar sona ermedi, halen devam ediyor. Bizim köyümüzde o dönem akrabalarımı tutup evin içine kapatıp yaktılar. Taner’den tut Segedik’e kadar çoluk çocuğu topladılar ve evlerin içinde yaktılar.”
Şirin Çınar / Dersim-JINNEWS