İnfazı ertelenen Nurullah Tutal’ın abisi olan İHD Riha Şube Eşbaşkanı İsmail Tutal, hak ihlallerine neden olan ‘Gözlem Kurulları’nın kaldırılması gerekiyor’ dedi
İnsan Hakları Derneği’nin (İHD) verilerine göre, İdari ve Gözlem Kurulu uygulamasının devreye konulduğu 29 Aralık 2020 tarihinden bu yana en az 313 tutuklunun tahliyesi birden fazla kez 6’şar ve 3’er aylık periyotlarla engellendi.
Tahliyesi engellenen tutuklulardan biri de Urfa 1 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde tutulan siyasi tutuklu Nurullah Tutal (37). “Örgüt üyesi olma” iddiası ile 13 Mart 2018 tarihinde tutuklanarak 6 yıl 3 ay hapis cezası verilen Tutal, 30 Temmuz 2023 tarihinde tahliye olması gerekirken “İyi halli olmadığı” gerekçesi ile infazı 6 ay 22 gün ertelendi. Kurul bir sonraki “koşullu salı verilme” değerlendirmesi tarihini 21 Şubat 2024 olarak belirledi.
Tutal’ın abisi ve İHD Riha Şube Eşbaşkanı İsmail Tutal MA’dan Emrullah Acar’a yaptığı değerlendirmelerde tutukluların tahliyelerinin engellenmesinin, umut hakkını ortadan kaldırdığını ve hem tutukluları, hem de ailelerini olumsuz etkilediğini söyledi.
Süreç sonrası tutuklandı
Kardeşinin Afyonkarahisar’da 2011 yılında üniversite okuduğu esnada KCK Davası kapsamında gözaltına alındığı bilgisini veren Tutal, “Özel yetkili savcıların verdiği karar doğrultusunda gözaltına alındı. Daha sonra mahkemeye çıkarıldı ve 2 ay Afyon’da cezaevinde kaldı. Daha sonra tutuksuz yargılandı. Davada adı geçen birçok savcı ve yargıç 2016’da ‘askeri darbe girişimi’ sonrası ihraç edildi. Çözüm sürecinin bitmesi ile eski dosyalar yeniden ele alındı. Nurullah 2018 yılının sonlarında ‘örgüt üyesi olma’ iddiası ile ceza verilerek, tutuklaması çıkarıldı” ifadelerini kullandı.
Aileler cezalandırıyor
İdare ve Gözlem Kurullarının tutukluların “İyi halli” olup olmadığına karar verirken soyut ve sübjektif yorumlarda bulunduğuna dikkat çeken Tutal, “Keyfi kararlar alınıyor. Gözlem kurulların içinde her hangi bir hukukçu yok maalesef. Bu kurullar hukuka aykırı. Kurullar sadece tutukluları değil, onların ailelerini de mağdur ederek cezalandırıyor. Bütün aile tahliye beklerken bir anda 6 ay gibi uzun bir süre infaz ertelemesi verilerek sevinçleri kursaklarında bırakılıyor” diye konuştu.
Anayasaya aykırı
Kurulların kendilerini mahkeme yerine koyarak tutuklular hakkında iyi halli olup olmadıklarına dair değerlendirmede bulunduğuna vurgu yapan Tutal, devamında şunları söyledi: “Bu cezalandırma şeklinin hukuki hiçbir karşılığı yoktur. Bu hukuki olmadığı gibi insani ve ahlaki de değildir. Tutuklular düşüncelerini belirtmeye zorlanıyor, ancak bu Anayasa’ya aykırı. Bunu kabul etmek mümkün değildir.”
Tahliye edilmeleri gerekiyor
İdare ve Gözlem Kurullarında görev alanlara yönetmelik gereği her toplantıda “huzur hakkı” adı altında ödeme yapıldığını dile getiren Tutal, “Yönetmelik değişikliğiyle beraber özellikle siyasi mahpusların tahliyelerinin aylarca hatta yıllarca önlenmesinin nedenlerinden birinin de ‘ekonomik fayda’ olduğu şüphesi uyandırmaktadır. Düşman hukuku uygulanıyor. Ticari bir sektöre dönüştürülmesine izin vermemeliyiz. Bu konu sadece İHD’nin ilgilendiği, tepki gösterdiği, üstüne gittiği bir konu olmamalıdır. Kendisine insan hakları savunucusuyum diyen, bütün demokratik kitle örgütleri tepkilerini dile getirmeli. Bu konu ile ilgili her kesimden tepkiler yükselmeli. İHD olarak mahpusların özgürlüğünü engelleyen İdare ve Gözlem Kurullarının iptal edilmesini, tahliye şartları oluşan mahpusların bir an önce tahliye edilmesini talep ediyoruz.”
RIHA