Erdoğan’ın hedef aldığı Boğaziçi Üniversitesi öğrencilerine ‘İşgalin lokumu olmaz, üniversite sana kalmaz’ pankartıyla destek verdikleri için ceza alan Şahin, böyle bir şeyi göze aldıklarını vurguladı
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ve ona bağlı gruplardan olan Suriye Milli Ordusu’nun (SMO) 20 Ocak 2018’de Kuzey ve Doğu Suriye’nin Efrîn kentine yönelik başlattığı saldırılarda çok sayıda sivil hayatını kaybetti ve göç etmek zorunda kaldı. TSK ve ona bağlı paramiliter gruplar Efrîn’de evleri ve dükkanları talan ederken, birçok kadın işkenceye, tacize ve tecavüze uğradı. Kentin ele geçirilmesinden sonra Boğaziçi Üniversitesi’nde bir grup öğrenci kampüste lokum dağıttı. Savaş karşıtı üniversite öğrencileri ise 19 Mart 2018 günü “İşgalin lokumu olmaz” yazılı pankartı açarak durumu protesto etti.
Erdoğan hedef göstermişti
Lokum dağıtılmasını protesto eden öğrenciler, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından, “Lokum dağıtanlara kalkıp farklı bir şekilde davrananlara haddini bildirmek birinci derecede benim ve devletin görevidir. Terör estiren bu çapulculara kesinlikle meydanı bırakmayacağız” sözleriyle hedef gösterilmişti.
Ardından farklı tarihlerde ev, yurt baskınlarıyla birçok öğrenci gözaltına alındı ve 14’ü de tutuklandı. Cumhurbaşkanının arkadaşlarını hedef göstermesine ve öğrencilere yönelik tutuklama ve gözaltılara karşı Öğrenci İnisiyatifi de Kadıköy’de “Katliamın Lokumu Olmaz Üniversite Sana Kalmaz” yazılı pankartı astı. Bu süreçte gözaltına alınan Roza Kahya ve Pelin Şahin hakkında dava açıldı ve geçtiğimiz günlerde “örgütü propagandası yapmak” iddiasıyla yargılandıkları dava görüldü. Mahkeme heyeti Roza Kahya’ya 1 yıl hapis cezası vererek tutuklanmasına, Pelin Şahin’e ise 10 ay hapis cezası verdi.
Pelin Şahin, Bakırköy Kapalı Kadın Cezaevi’ne gönderilen arkadaşı Roza Kahya ve muhalif öğrenci kadınların yaşadığı sorunlara ilişkin Jinnews’e konuştu.
Yaptırım olacağının farkındaydık
Üniversitede barışı savunan kadın öğrencilerin ağır baskılar altında kaldıklarını dile getiren Şahin, üniversitede kadınlar özel güvenlik birimlerinin, çevik kuvvetin, sivil polisin, faşist ve dinci kesimlerin her birinin ayrı baskısı ve tacizi ile karşı karşıya kaldığını belirtti.
Şahin, barışı savunan öğrencilerle dayanışmak adına daha sonra da pankart astıklarını ifade etti. Pankartı hazırladıklarında bir yaptırımı olabileceğini göze alarak astıklarını vurgulayan Şahin, son olarak da cezaevinde olan arkadaşı Roza’ya seslenerek, “Seni özlüyoruz. Çıkınca kaldığımız yerden mücadeleye devam edeceğiz” dedi.
HABER MERKEZİ