31 Mart seçimleri bir partinin birinciliğini ve kibrini yendi. Bir ay geçmeden görüşme talepleri geldi ve Perşembe günü de bu görüşme gerçekleşecek. Özgür beyin “çok konuşulacak konular var” dediği konular görüşme sonrası umarız en ince detayına kadar kamu ile paylaşılır. Bu görüşme bir devlet sırrı değil aksine tam da halkın bilmesi gereken konular olduğu için önemli. Ekonomi öyle gözüküyor ki, önemli bir başlık olacak. Bence en önemlisi eğitim. Gündeminde eğitim olmayan hiçbir iktidar veya muhalefet çağa ayak uyduramaz ve çağ dışı kalır. Yeni müfredatla birlikte, sorgulamayan, bilgisiz ve okumayan gençlik yetiştirme planı iktidarın en çok istediği bir durum. Hesabını, kitabını bilmeyen toplumlarda ekonomi de çöker, adalet ve özgürlükler de yok olur. Çökmüş hukukun ve adaletin, çökmüş eğitimin, çökmüş ekonominin işlev göreceği alan usulsüzlükler ve yolsuzluklardır. Bu durumda ilk akla gelen de belediyeler oluyor. CHP milyarlarca borcun altında belediyeleri kazandı. Bu hafta DEM Parti’nin kazandığı iki belediyeyi ziyaret ettim tebrik etmek için ama korkunç bilgiler karşısında şok oldum. Kasalar borçtan dolayı fare kapanı görevi görüyor. Öyle gözüküyor ki, kayyumların yönettiği, iktidar tarafından halkın iradesinin gasp edildiği belediyeler borç batağında. Şimdi bu borçların nasıl olduğunu ortaya çıkartacak bir hukuk sistemi var m? Önemli sorulardan biri de bu olmalı. Kasalar boşaltılmış, belediyeye ait taşınmazlar devredilmiş. Seçim gecesinden önceki günlerde bankalardan kredi alınmış. Erdoğan’ın seçim öncesi söylediği “merkezi idare ile uyum” sözü aklımıza geliyor. Bunun açık anlamı “belediyeleri kazanabilirsiniz ama hizmetinizi engellerim.” Şimdi bütün belediyeler bu olumsuz durumu yaşıyor. Kaybettiklerinin faturasını hem belediyelerden ve belediyelerden hizmet alan halktan çıkartıyorlar. Bu kadar suçlu görevli varken herhangi bir kayyuma veya başka bir belediye başkanına dava açıldı mı? Suçlarını kapatmak için özellikle de DEM Partili belediyelere kayyum ortamı hazırlamaya çalışıyorlar.
Geçen hafta çok önemli bir devlet sırrı ortaya çıktı. 90’lı yılların eylem planı tesadüfen bir sarrafta bulundu ve gazeteci Masum Gök bunu haber yaptı. Bu belgeler, kirli savaşın faillerinin toplantılarını, aldıkları kararları ve ne zaman bu kararları devreye koyacaklarını açıkça anlatıyor. Ülke için en önemli konuların başı olan Kürt sorununa ışık tutacak bir dosya. “Öldürülecek insanların listesi.” Bu liste o zamanın iktidarı tarafından hazırlanmış ve bu cinayetleri işleyenler cezasız olarak aramızda yaşamlarını sürdürdüler ve sürdürüyorlar. Bu cümlenin vahşiliği ve bu kadar kolay söylenmesi tüyler ürpertici. Bu ülkede hukukun ve adaletin hiçbir zaman yerine oturmadığının göstergesidir. Şimdilerde değişen bir şey var mı? Ölüm listelerinin yerini hukuk dışı tutuklamalar, cezaevlerinde ölüme terk edilmeler aldı. Faili meçhul cinayetlerin aydınlatılmadığı, bu cinayetlerin azmettirici ve tetikçilerinin yargılanıp cezalandırılmadığı bir adalet anlayışı devam ediyor. Anayasa Mahkemesi’ni kapatmak isteyen bir zihniyet ve iktidar. Anayasa Erdoğan’a göre değişecekse hiç değişmemesi daha hayırlı olacaktır.
Amedspor ligin bitmesine bir hafta kala şampiyonluğunu resmileştirdi. Bu başarıyı her türlü olumsuzluklara karşı elde edildiği için çok değerli. Bir şehrin sportif olarak başarısı o şehrin kimliği ile bütünleşir. Kürtlerin hangi branşta olursa olsun gösterdikleri başarılar bizi halk olarak daha güçlü ve mutlu kılıyor elbette. Amedspor’a 1. ligde başarılar diliyorum.